| Üniversitedeki ikinci yılımda, üniversiteden 10 dakika uzakta yaşayan liseli bir genç kadına özel dersler vermeye başladım. | TED | في السنة الثانية لي، بدأت بتدريس شابة كانت في المدرسة الثانوية وكانت تسكن على بعد عشر دقائق من الجامعة. |
| liseli miyim ben de senden ayrılacağım? | Open Subtitles | هل أنا في المدرسة الثانوية لأنفصل عنك وحسب؟ |
| Bütün liseli çocuklarin gittigi bir fiskiye var. | Open Subtitles | هناك ينبوع صودا حيث يذهب كل شباب المدرسة العليا |
| liseli kızın boynunda platinyum kolye var, kolyenin geldiği yer belli. | Open Subtitles | فتاة في الثانوية ترتدي عقدا غاليا فمصدر المال مكان واحد |
| Burada tipik bir liseli kız aşkından söz ediyoruz. | Open Subtitles | ما لدينا هنا فتاة نموذجية رائعة في المرحلة الثانوية |
| Beraber liseli gençlerin çocuksu oyunlarını oynarlar. | TED | يلعبون مع بعضهم ألعاب الأطفال بالثانوية. |
| # Ama bizler liseli cadılarız # | Open Subtitles | لكننا مشاغبو المدرسة الثانوية ولا نندمج معهم أبدا |
| Komşum olan şu liseli çocuk ta olmasa kimsenin sigara makinasını kullanacağı yok. | Open Subtitles | لولا طلاب المدرسة الثانوية المجاورة، لما استعمل أحد آلة السغائر حتى. |
| liseli kimse tanımıyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أعرف أي شاب في المدرسة الثانوية |
| liseli spor yıldızı rolünü oynarım ama arabamın tepesini kesmek zorunda mıydın? | Open Subtitles | أود أداء حركة المدرسة الثانوية ولكن هل كان لابد أن تنتزع سقف سيارتي؟ |
| Bu ay sadece bir gün iznim vardı, onu da liseli çocuklarla hokey oynayarak geçirdim. | Open Subtitles | .. لديّ يوم أجازة في هذا الشهر وقضيته في لعب الهوكي في ساحة التزلّج مع طلاب المدرسة الثانوية لابدّ أن هذا مُمتع |
| liseli kızı ne yapacağız? | Open Subtitles | إذاً ماذا ستفعلين بفتاة المدرسة الثانوية ؟ |
| liseli biriyle çıkacaksan, mutlaka onlardan birini seçmelisin. | Open Subtitles | إذا قرّرتي مواعدة فتى من المدرسة العليا هناك فقط قِلّة قليلة جيّدة |
| Üniversiteli erkeklerle liseli çocuklar kıyas görmez. | Open Subtitles | لا يمكن المقارنة بين فتيان الكلية وفتيان المدرسة العليا |
| Her liseli çocuğun hayalini niye bir kez denemeyeyim? | Open Subtitles | لمَ لا يمكنني أن أجرب ما حلم به كل تلميذ في الثانوية ؟ |
| Burada tipik bir liseli kız aşkından söz ediyoruz. | Open Subtitles | ما لدينا هنا فتاة نموذجية رائعة في المرحلة الثانوية |
| Sadece saçma liseli Erkek Draması ile boğuşuyorum. | Open Subtitles | انا فقط اواجه دراما غبية مع ولد بالثانوية |
| Kesinlikle kocaman liseli bir ucube olmakla alakalı olmalı. | Open Subtitles | واضح أنّ لهذا علاقة بكونه مراهق أحمق كبير |
| 1981'de liseli bir kız öldürülmüştü. | Open Subtitles | حَصلتْ بنتُ مدرسة عليا على ظهرِ مُجَمَّدِ في ' 81. |
| Hadi yapmayın! Yüksek ihtimalle bu zararsız bir liseli şakasıydı. | Open Subtitles | ربما تكون من مزحات المدارس الثانوية الغير مؤذية |
| liseli olma ile mezun olma arasındaki fark sarhoş olunca ceza almaman. | Open Subtitles | تذكرّي, الفرق الوحيد مابين الثانويّة, وإجتماع الشمل هو بأنّك لن تتعرضي للفصل عند الشرب |
| Bu, liseli bir çocuktan ne istediklerini açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا لا يفسر ماذا يريدون من الفتي الذي بالمدرسة الثانوية |
| Dün, sadece kızlardık. Bugün, liseli kızlarız. | Open Subtitles | بلأمس كنا فتيات واليوم نحن فتيات المدرسه الثانويه |
| Bu sistemin kime ait olduğunu tahmin edecek olsam, çılgın ve zeki bir liseli derdim. | Open Subtitles | بجد, لو كان علي ان اخمن لمن هذا النظام, لقلت انه فتى مجنون من الثانوية |
| * Olacağım bu gece, hayalindeki liseli * | Open Subtitles | * وأكون حلم مراهقتك الليلة * |
| liseli çocukların "Kediler" oyununu sahneye koymalarını beklemeyi tercih ederim. Nereye uygun olduğumu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أو أشاهد منتجات صف فى الثانوية من القططهل أدركتى الوضع ؟ |
| Su çtr liseli kzlara bakn. | Open Subtitles | إنظرْ إلى طالبات الثانوية المثيرات. |