| İnsanları öldürülmesiyle yada kaçırılması ile ilgili uzun bir listesi var. | Open Subtitles | هناك قائمة طويلة من الناس الذين قتلوا أو اختفوا على يده |
| Hunter... odamda ayrıntılı bir talimat listesi var. | Open Subtitles | ِ هنتر هناك قائمة مفصلة بالمطلوب فى مكتبى |
| Tamam, bütün ajanların listesi var burada. - Summers da dahil. | Open Subtitles | حسنا, لدينا قائمة كاملة بكل الموظفين المهمين هنا, من ضمنهم سمرز |
| En iyi et lokantalarının listesi var bende. Sormanız yeterli. | Open Subtitles | لدي قائمة جيدة للغاية من مطاعم الشرائح ، اطلبوا فقط |
| Hedefindeki kişilerin bir listesi var, buna kongre adaylığı için yarışan bir adam da dahil. | Open Subtitles | لديه قائمة أهداف , منهم رجل مرشح لدخول مجلس الشيوخ |
| Burada onun semptomlarına sebep olabilecek ilaçların listesi var. | Open Subtitles | هناك لائحة كاملة من المخدرات والتي قد تفسر أعراضه |
| Cebimde bahis oynayanların listesi var. | Open Subtitles | لدي لائحة في جيبي ، بأسماء كل الذين راهنتهم |
| Sana arabalardan hoşlanmadığını söyleyebilirim çünkü araba geçmişinin listesi var elimde. | Open Subtitles | أستطيع القول بانك لا تحب السيارات, لأن لدي قائمه بسياراتك الماضيه |
| Çok üzgünüm, Bay DeMora, ama çok uzun bir bekleyen listesi var. | Open Subtitles | انا اسف يا سيد ديمورا... لكن هناك قائمة انتظار لمدة طويلة جدا |
| Şimdi dinle.eğer herşeyi bilmek istiyorsan,Onların parti için ihtiyac duyduklarını söyledikleri şeylerin bir listesi var. | Open Subtitles | الآن ، اسمعي ، مادمتي تعرفين كل شيء هناك قائمة بالأشياء التي يحتاجونها للحفل |
| Anladığım kadarıyla yeni bir potensiyel kurban listesi var. | Open Subtitles | لذا الآن هناك قائمة جديدة من الضحايا المحتملون |
| Uykusuzluk ve iştahsızlık da buna dahil. Orada bir listesi var. | Open Subtitles | تشتمل علي قلة النوم والشهية هناك قائمة بذلك |
| Bu boyayı kullanan askeri üslerin bir listesi var ama tipini tam olarak bulabilmiş değiliz. | Open Subtitles | لدينا قائمة من القواعد الأوروبية التي تستخدم ذلك |
| Kimin ne zaman gelip ne yapacağı listesi var. | Open Subtitles | حسنًا , لدينا قائمة بجميع من حضر متى كان حضوره , وماذا فعل |
| Peki, yapılacak işlerin listesi var garajı temizlemek, evi boyamak, harç... | Open Subtitles | حسناً، لدي قائمة بجميع الأعمال اليومية تنظيف القراج، صبغ البيت بوية تجصيص الـ |
| Elimde bir adres listesi var Sanırım ismi orda olacaktı. | Open Subtitles | لدي قائمة اتصال أنا متأكد أنها مسجّلة فيها |
| Emin değilim. Ama senin arabanla dolaşıyorduk. İçinde isimlerin yazılı olduğu bir listesi var. | Open Subtitles | لست متأكد لكن كنا نتجول في الانحاء بسيارتك وهو لديه قائمة بأسماء .. |
| Bir bekleme listesi var. Tabii uğraşılması gereken sigorta işleri ve doktor raporları da var. | Open Subtitles | هناك لائحة إنتظار ومشاكل التأمين الصحي للتعامل معها |
| Elimde kurbanların gittiği terzi ve dikişçi gibi yerlerin listesi var. | Open Subtitles | لدي لائحة باعة قصدتهم الضحايا من خياطين وما إلى ذلك |
| - Burada kontrol listesi var. - Dr. Duval'le grafikleri kontrol ederiz. | Open Subtitles | وهنا قائمه المخططات تأكد منها وانا سوف ارشد الكتور دوفال |
| Poliste radyo sahiblerinin bir listesi var. | Open Subtitles | كما أعددت سابقاً , قوات الشرطة لديها قوائم بجميع الملاك |
| Soygunlardan sorumlu olabilecek kişilerden oluşan bir şüpheli listesi var ama oldukça uzun bir liste. | Open Subtitles | حسنا , لديها لائحة مشتبه بهم قد يكونون مسؤلين عن السرقة لكنها لائحة طويلة |
| Zac, kolum kadar uzun bir tamir listesi var ve zamanında yetişmeyecek. | Open Subtitles | أنظر , لدى قائمة إصلاحات بطول ذراعى بالإضافة لذلك , ستتجدًد شبكتنا لأجل إعادة التركيب |
| Kimseyi umursamadığını düşünüyorsun. Ama umursadığı birkaç kişiden oluşan bir listesi var. | Open Subtitles | و تحسبين إنه لا يكترث لأيّ أحد ما عدا قليل جداً من الأشخاص في قائمة صغيرة. |
| Bu en büyüklerinden biri.. ...ayrıca bunda bu şeylerin de listesi var. | Open Subtitles | لكن هنا أيضاً ثمة قائمة من الأشياء |
| Ari'nin en sevdiği şarap listesi var, ...aile işindeki konumu, ...favori kulüpleri, hatta tatil için gözde mekanları. | Open Subtitles | حصلت على قائمة نبيذِ آري المفضّل، موقعه في العملِ العائليِ، النوادي المفضّلة، حتى إلى أين يحب قضاء العطلةِ. |
| Elimizde sadece kendisinin bize verdiği çocuk yurtlarının bir listesi var. | Open Subtitles | جل ما نعرفه، هي قائمة من منازل الإيواء التي منحنا إياها |
| Burada istediğiniz yirmi arabanın sahipleri ve adreslerinin listesi var. | Open Subtitles | هذه قائمة أسماء وعناوين للذين يمتلكون 20 سيارة التي طلبتها |