"mücevherin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجوهرة
        
    • المجوهرات
        
    • جوهرة
        
    • الجواهر
        
    Tabi ki, Aku bu mücevherin gücünü istiyor böylece kötülük tüm dünyayı yönetebilsin ki olsa iyi olur. Open Subtitles ومن الطبيعي، آكو يريد قوة الجوهرة ليسطير الشر علي العالم كما ينبغي له
    Bilirsin, Aziz Teresa, efsane onu ölüm döşeğinde yakaladığında, uyum ve barış getirecek mücevherin önsezisine sahipti. Open Subtitles أترين لقد عرفنا الاسطورة وهي في فراش الموت سانت تريزا رأت حلماً عن الجوهرة وكان في بالها السلام والتعايش
    O halde ikiniz kendi mezanırınızı kazarken mücevherin yerini bulmak için bu harfleri değiştiriyorsun. Open Subtitles وعندما تحلين هذه الرموز ستنطقين بمكان الجوهرة وبهذ الوقت قوما بحفر قبريكما
    NasıI bir mücevherin olduğunu umursamam. Open Subtitles لا يهمني أي نوع من المجوهرات قد حصلت عليه
    Rama, unutma.. bu mücevherin abime ait olduğunu. Open Subtitles راما، لا تنسي.. هذه المجوهرات لأخي
    Her bir mücevherin nerede ve ne zaman çıkarıldığını kim tarafından ve nerede işlendiğini gösteren seri numaraları var. Open Subtitles كلّ جوهرة لها رقم مُتسلسل يُذكر فيه مكان ووقت استخراجها من المنجم، وأين ومن قام بقطعها.
    Her bir mücevherin nerede ve ne zaman çıkarıldığını kim tarafından ve nerede işlendiğini gösteren seri numaraları var. Open Subtitles كلّ جوهرة لها رقم مُتسلسل يُذكر فيه مكان ووقت استخراجها من المنجم، وأين ومن قام بقطعها.
    mücevherin çalındığı partiyede katılmış mıydınız? Open Subtitles هل حضرت الحفل الأول عندما سرقت الجواهر ؟
    Özellikle ikimizde mücevherin peşindeysek. Open Subtitles وخاصة إذا كان كلانا خلف الجوهرة الجوهرة ؟
    Çünkü seni o mücevherin yanına yaklaştırmayacağım, tamam mı? Open Subtitles لأني لن أدعكِ تقتربين من الجوهرة , إتفقنا ؟
    Ama bu durumun, mücevherin senin için ne kadar kişisel olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لكنني لم اكن اعلم كم كان هذا شخصيا بالنسبة لك، ما الذي تفعله تلك الجوهرة.
    Cidden babasını, kafasındaki mücevherin içinde mi taşıyor? Open Subtitles أنها تحبس أبيها في تلك الجوهرة على رأسها
    mücevherin nerede olduğunu bana söylersiniz bizde tası tarağı toplarız. Open Subtitles تخبراني بمكان الجوهرة وسنلم حاجياتنا
    Bu mücevherin lanetli olduğunu söylememi istiyorsun. Open Subtitles تريدني أن أخبرك أن هذه الجوهرة مسحورة
    mücevherin kayıp olduğunu anlamaları tam iki haftalarını aldı çünkü Blanchard yerine epey sağlam bir kopyasını bırakmıştı. Open Subtitles إستغرقوا إسبوعان ليدركوا بان الجوهرة مفقودة لأن (بلانشيرد) إستبدلها بقطعة مزيفة طبق الأصل منها
    Ve bu gümüş mücevherin. Open Subtitles و هذه المجوهرات الفضية الجانبية خاصتك
    Eminim bir çok mücevherin vardır; Open Subtitles أنا متأكد أن لديكي العديد من المجوهرات
    Sana mücevherin yasak olduğu söylenilmişti. Open Subtitles لقد اخبروك أن المجوهرات محظورة هنا
    Neyse, biricik mücevherin hakkında anlaşmaya varsak mı artık? Open Subtitles على كل حال, سوف نستقر على أغلى جوهرة لديك.
    Joubert'e sattığım her mücevherin bir seri numarası var. Open Subtitles كلّ جوهرة بعتها لـ(جوبيرت) كان فيها ذلك الرقم.
    Joubert'e sattığım her mücevherin bir seri numarası var. Open Subtitles كلّ جوهرة بعتها لـ(جوبيرت) كان فيها ذلك الرقم.
    Hayır, hayır, o bir kuyumcuya mücevherin taklidini yaptırıyor değişimi bir başkası gerçekleştiriyordu. Open Subtitles لا,لقد كان لديها جواهرجى يقوم بالتقليد ويصنع لها الجواهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more