| Pazarlama müdürümüz, satış müdürümüz araştırma ve geliştirme başkan yardımcımız ve birkaç müşterimiz. | Open Subtitles | هذا مدير التسويق ومدير المبيعات ونائب مدير الأبحاث والتطوير وبعض المشترين التابعين لنا |
| Zavallı yeni fabrika müdürümüz her kimse, Tanrı yardımcısı olsun. | Open Subtitles | فليبارك الرب مدير منشأتنا الجديد أياًكانالمسكين. |
| "En iyi yabancı yatırım müdürümüz", ve atış şampiyonumuz, Bay Ken Kwan. | Open Subtitles | لــ أفضل "مدير مالي للنقد الخارجي" وكذلك.. بطلنا بالرماية السيد: تشين خوان |
| müdürümüz Bay Petrick, konuşulanları not almamızı ister. | Open Subtitles | مديرنا, السيد بيتريك يود منا التقيد بهذه القائمة |
| İşte bizim hamamböceği müdürümüz. Her zaman kıç yalar. | Open Subtitles | هناك مديرنا الصّرصور دائماً يتوسّل الناس |
| Sevgili müdürümüz ona eşlik etmemi istedi. | Open Subtitles | مديرتنا اللطيفة طلبت مني أن أرافقها |
| Hatta bu konseptin yaratıcısı olan genel müdürümüz Andy Sharpless, aslında balığı mükemmel proteininden dolayı sevdiğini söyler. | TED | في الواقع، يحب رئيسنا التنفيذي آندي شاربلس، وهو مبدع هذا المفهوم، يحب أن يقول أن السمك هو البروتين الأمثل. |
| Bey bizim yeni maden müdürümüz. Tam zamanında geldin. | Open Subtitles | هذا مدير منجمي للفحم، لقد أخترت وقتك بحكمة |
| Pazarlama müdürümüz, geçen gece senin konuşmanı dinlemiş ve tahmin et bakalım, ne oldu? | Open Subtitles | ورأى مدير التسويق كيف حسنا فعلت خطاب ألقاه الليلة الماضية. تخمين. |
| Genel müdürümüz ve siz her ne sebeple olursa olsun onu asla rahatsız etmeyeceksiniz. | Open Subtitles | مدير عام لدينا. وكنت أبدا لإزعاجه لأي سبب من الأسباب. |
| Tamam, tamam. Bakın, Halkla İlişkiler müdürümüz ayrılıyor. | Open Subtitles | حسنٌ ، حسنٌ ، أسمعانيّ مدير العلاقات لدينا سيغادر |
| - Çünkü bir bölüm sizin olsun bir bölüm benim olsun demeye razı bir haber müdürümüz vardı. | Open Subtitles | أحد الأسباب كان وجود مدير أخبار مستعد لأن يقول أن أحد الفقرات لك وأحد الفقرات لي. |
| müdürümüz size gönderdi Koç Curry. | Open Subtitles | مدير المدرسه قال أن اوصل هؤولاء الناس أليك مدرب كاري |
| Lisedeki spor müdürümüz beni aradı. | Open Subtitles | لقد تلقيت للتو مكالمة من مدير الرياضة الخاص بمدرستنا الثانوية القديمة |
| O güvenlik müdürümüz. Benimle gelebilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | إنه مدير الأمن هلا أتيت معي من فضلك |
| Sana genel müdürümüz Victor Lazaro'yla bir görüşme ayarlarım. | Open Subtitles | سوف اقوم بتضبيطك مع فكتور لازرو مديرنا العام. |
| Vekil müdürümüz bu zorlu planı nasıl idare ediyor? | Open Subtitles | كيف مديرنا بالنيابه يتعامل مع خطتك المتشعبه؟ |
| Evet. Mesajda bahsedilen kişi bizim şu anki müdürümüz olan kişi Yeon Do Young. | Open Subtitles | اجل ، والشخص الذي تشير له الرسائل هو مديرنا الحالي ، يون دو يونغ |
| Bugün Japon müdürümüz, saldırıya uğradı ama bir iğne yaptırdıktan sonra çıkmak için ısrar etti. | Open Subtitles | مديرنا الياباني تعرض لهجوم ...صباح اليوم لكنه أصر على الخروج بعد أن قاموا بإعطائه حقنة |
| Tahmin edeyim, sevgili müdürümüz Bayan Davis aradı. | Open Subtitles | دعيني أخمن، اتصلت بك مديرتنا اللطيفة "دايفز" |
| Okul müdürümüz orada. | Open Subtitles | إنها مديرتنا التي هناك. |
| - Merhaba. Gaby, bu.. Owen Johnston, genel müdürümüz. | Open Subtitles | (جابي)، هذا (أوين جونسن) هذا رئيسنا التنفيذي. |