"müdahele" - Translation from Turkish to Arabic

    • التدخل
        
    • يتدخل
        
    • تتدخل
        
    • التدخلات
        
    • تدخلاً
        
    • للتدخل
        
    • تدخّل
        
    • بالتدخل
        
    • يتعارض مع
        
    Batı egemenliğinin sona ermesine rağmen, Batı pek çok toplumun işine müdahele etmeye ve araya girmeye devam ediyor. TED الان على الرغم من انتهاء الهيمنة الغربية استمر الغرب في التدخل و التدخل في شئون العديد من المجتمعات الأخرى
    Bazı rehine olaylarında müdahele timleri müzakereciye ne zaman saldırmayı planladıklarını söylemezler. Open Subtitles فى وضع الرهائن قوات التدخل فى فى بعض الاحيان لا تخبر المفاوض
    İlk yaklaşım spermin yumurtaya doğru ilerleyip yumurtaya bağlanmasına müdahele etmek. TED التوجه الأول هو محاولة التدخل في طريقة سباحة أو ارتباط الحيوان المنوي بالبويضة.
    Ta ki bana göre esrarengiz ve bütünüyle muteber üslubuyla kader, bir kez daha benim adıma müdahele edene dek. Open Subtitles وجدتها موضة غامضة وموثوق بها تماماً، ومجدداً يتدخل القدر نيابة عني.
    Sen arkamı kollamak için buradasın, ama bir şeyler ters gitmediği sürece müdahele etme. Open Subtitles أنت هنا لدعمي، ولكن لا تتدخل حتى تتصاعد الأمور
    Belli ki aptalca değilmiş, çünkü müdahele toplantısı hakkındaki müdahele toplantısında daha fazla aptalca müdahele toplantısı yapmamak hakkında anlaşmıştık. Open Subtitles حسنا، من الواضح بأنه لم يكن كذلك، لأننا اتفقنا على ألا تكون هناك المزيد من التدخلات الغبية على تدخلات تدخلاتنا
    Bu bir ruhsal müdahele olmasa iyi olur. Open Subtitles يستحسن بهذا ان لا يكون تدخلاً
    Ama yine de hiçbir kınama ve müdahele planı yok. Open Subtitles حتى الأن لم تكن هناك أي انسحابات لا خطط للتدخل
    Avrupalılar bir müdahele gücü gönderiyorlar. Open Subtitles الأوربيين يَضِعون سويّة قوّة تدخّل
    Aksi takdirde askeri müdahele seçeneğini oylayacaklar. Open Subtitles والا سيصوتون بالسماح بالتدخل العسكري.
    Demoktarik Gezegenler Tarikatı gelişmemiş dünyalara müdahele edilmesini yasaklamıştır. Open Subtitles النظام الديمقراطي للكواكب يحرّم التدخل في شؤون العوالم غير المتطورة.
    Genel vali olsam bile, müdahele edemem. Open Subtitles حتى بصفتي الحاكم العام لا يمكنني التدخل في هذا
    Dolabı boşaltamaya giderken, müdahele toplantısı pankartını gördüm sanırım. Open Subtitles عندما كنت مارا بالحجرة اعتقدت بأنني لمحت راية التدخل
    - Bu ilişki onları öldürüyor. - Öyle olduğunu biliyorum ama dersimi aldım ben. müdahele etmek yok artık. Open Subtitles أعلم ذلك ، ولكن قد تعلمت درسي لا مزيد من التدخل ، دعوا الأمور تأخذ مجراها
    Şimdilik.. Cezayirliler bizim müdahele etmemizi istemiyorlar. Open Subtitles رفض الجزائريون من قبل التدخل الفرنسي على أراضيها
    Bunu kim yaptıysa kasten ilk müdahele ekibini hedef almış yani. Open Subtitles في الحقيقة، أياً كان الذي ارتكب هذا كان يستهدف فرق التدخل الأولي بقصد
    Artık seni infazdan anca ilahi müdahele kurtarabilir. Open Subtitles التدخل الإلهي وحده كفيل بإنقاذك من الحقنة المميتة.
    Suvarovlara yapılacak saldırıya müdahele olmayacağından emin olmak, sizin görevinizdi. Open Subtitles -لقد كانت مهمتك أن تتأكد ألا يتدخل أحد بالهجوم على الرئيس الروسي
    Sen abinden uzaklaşana kadar bizimkiler müdahele etmeyecek. Open Subtitles لن يتدخل رجالنا حتى تبتعد عن أخيك
    Artık polisin buradaki işimize ne kadar müdahele edebileceğini biliyoruz. Open Subtitles مدى ما يمكن للشرطة أن تتدخل به بعملنا هنا
    "Sayın Başkan Yardımcısı Cheney, istemeden silahlarla haşır neşir olmuş güç sahibi biri olarak, size, davama müdahele etmeniz umuduyla yazıyorum. Open Subtitles "عزيزي نائب الرئيس (تشيني) كرجل ذي سلطة معروف بالشجار المسلح أكتب لك آملاً أن تتدخل في قضيتي
    Bu olaydan sonra, müdahele toplantıları dairemizde devamlı gerçekleşen bir şey olmaya başladı. Open Subtitles وبعد هذا أصبحت التدخلات شيء منتظم في شقتنا
    Ruhsal müdahele olmasa iyi olur. Open Subtitles يستحسن بهذا ان لا يكون تدخلاً
    Yüzbaşı, sizin görevinize müdahele etmek için burada değiliz, tamam mı? Open Subtitles ايها النقيب نحن لسنا هنا للتدخل فى مهمتكم حسنا ؟
    Kimse bizi kurtarmayacak askeri müdahele olmayacak. Open Subtitles ...لن يكون هناك انقاذ ...لا تدخّل من أجلنا
    Bu dosyaya müdahele yetkisi yok. Open Subtitles لاشأن لها بالتدخل بهذه القضية
    Felç ayrıca bedenin bizi canlı saklamak için tasarlanmış iç sistemlerine müdahele ediyor. TED إنّ الشلل يتعارض مع أنظمة الجسم الداخليّة، والتي صُممت لتُبقينا على قيد الحياة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more