| Canımı sıkmaya devam ediyorsun ama her olaya müdahil olamam. | Open Subtitles | سيد كوتار، أنت تواصل إزعاجي ولكني لا أستطيع التدخل في كل حالة |
| Seçimlere müdahil olduğuna dair de şüphelenilmiş. | Open Subtitles | إنه أيضاً مشتبه به في التدخل بالانتخابات. |
| Olaya devlet güvenliğinin mâlum örgütleri müdahil olur diyelim sadece. | Open Subtitles | لنكتفي فقط بالقول أن بعض أجهزة أمن الدولة سوف تتدخل |
| Bu aile içinde olan her şeye müdahil olmanıza gerek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد انك يجب أن تتدخل في كل شئ يحدث فى هذه العائله |
| Bu işe müdahil olmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنتي متأكده أنكِ تريدين التورط بهذا ؟ |
| Bu soruşturmada gördük ki Şerif, davaya alışılmadık şekilde müdahil olmuştu. | Open Subtitles | لقد ظهر من خلال التحقيق ان المأمور كان فعلاً متورط في هذه القضية, مما لم يكن طبيعياً |
| Vega da işe müdahil olacaktı ancak polisle girdiği bir çatışmada öldü. | Open Subtitles | كان فيجا متورطا أيضا ولكنه لقى مصرعه فى اشتباك مسلح مع الشرطة |
| Gizli Servis'in hayrına birkaç davaya müdahil olmuştum ama kendi çıkarım için asla olmadım. | Open Subtitles | تدخلت في حالات قليلة لمصلحة الخدمات السرية لم تكن أبداً لمصلحتي |
| Sevdiğim birinin kalbi kırılırsa ben müdahil olurum. | Open Subtitles | حينما يتأذى شخص أحبه فإني أتورط في الأمر |
| Bizi serbest bıraktıklarında işlerine müdahil olmayacağımıza söz vermiştik. | Open Subtitles | عندما حررونا، وعدناهم, بعدم التدخل في شؤونهم. |
| Askeri birlikler ve gümrük memurları vardığında tutuklu müdahil olmaları halinde şiddete başvuracakları konusunda onları uyardı. | Open Subtitles | حتى لقوا مصرعهم على الشاطئ وعندما وصلوا الجنود والسلطه حذرهم السجين من التدخل |
| Ve daha fazla müdahil olmalarını engellemek için. | Open Subtitles | ومما لاشك فيه لمنع المزيد من التدخل |
| Ve daha fazla müdahil olmalarını engellemek için. | Open Subtitles | ومما لاشك فيه لمنع المزيد من التدخل |
| Geri tepmeden ve sana zarar vermeden bu işe müdahil olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتدخل في هذا بدون أن ينقلب عليك الأمر وتتعرض للأذى |
| GRETA saha deneyine müdahil olmamanız önemliydi. | Open Subtitles | كان مهما أن لا تتدخل "مع حقل إختبار الــ "جريتا |
| Olaya neden müdahil olmadın? | Open Subtitles | لما لم تتدخل بالأمر في المنزل ؟ |
| Schmidt de benim. Bu yüzden müdahil olmak istemedim. | Open Subtitles | وشميث صديقي المفضل ، هذا ما جعلني لا أريد التورط بالأمر |
| Schmidt de benim. Bu yüzden müdahil olmak istemedim. | Open Subtitles | وشميث صديقي المفضل ، هذا ما جعلني لا أريد التورط بالأمر |
| - ...bu vakaya müdahil olamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون متورط في هذه القضية |
| Öyle. Müşteri bir üçüncü şahsın müdahil olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | نعم ، العميل اكد ان الطرف الثالث كان متورطا |
| Adamların cevapları alamıyordu, bu yüzden ben müdahil oldum. | Open Subtitles | المحقق خاصتكِ لم يكن يحصل على أجوبة، لذا فقد تدخلت |
| Sevdiğim birinin kalbi kırılırsa ben müdahil olurum. | Open Subtitles | حينما يتأذى شخص أحبه فإني أتورط في الأمر |