Avcı hayatta olduğu müddetçe, kim yerini alırsa, mezarını da paylaşacak. | Open Subtitles | طالما أن المُبيدة مازالت حية فمن سيأخذ هذا المكان سيشاركه قبره |
Bak, iki şekilde de, o buralarda olduğu müddetçe onu buradan sağ çıkaramayız. | Open Subtitles | انظر، على اية حال، لن نستطيع اخراجها من هنا حية طالما هو بالجوار |
Sen işte olduğun müddetçe, kendimi güvende hissediyorum bebek de öyle. | Open Subtitles | طالما إنك فى العمل ، أشعر بالأمان و هذا حال الطفل |
Örgütün harekete geçemediği müddetçe yaptığım hiçbir listenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | أي قائمة أضعها لا معنى لها ، مالم تتحرك المنظمة بموجبها |
Onları tutuklayacak mısın? Korsan albüm işine girmedikleri müddetçe onlara elimi süremiyorum. | Open Subtitles | ، إنهم خارج نطاق سؤوليتي إلا إذا بدأوا التزوير في بيع الألبومات |
Kocanızın beyin fonksiyonları yavaş çalıştığı müddetçe yaşam destek ünitesine bağlı tutabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نبقي على زوجكِ علىالآلات, طالما هنالك انخفاض في وظيفة المخ |
"hızla geri ödediğin müddetçe, hiçlikten enerji ödünç alabilirsin" der. | Open Subtitles | استعارة الطاقة من لا شيء، طالما يمكنك اعادتها بسرعة كافية. |
Birbirlerini yemeye başlamadıkları müddetçe; her daim besin zincirinin en üstündedirler. | Open Subtitles | طالما أنهم لا يستديرين عن بعضهم فهم على قمة سلسلة الغذاء |
Durum böyle olduğu müddetçe, kimin uşak, kimin efendi olduğunu göreceğiz. | Open Subtitles | و طالما الوضع هكذا سنرى من هو الخادم ومن هو السيد |
- Harika. Aşağıda da jimnastik hareketleri yapmadığın müddetçe tabii... | Open Subtitles | طالما لا تقوم بالمزيد من حركات الجمباز بينما نحن بالأسفل. |
Amerikan vatandaşı oldukları müddetçe istersek Marslıları bile yarışa sokabiliriz. | Open Subtitles | طالما انهم المواطنين الأمريكيين، سنحضر المريخ إذا كنا نريد أن. |
Sorununuz sadece psikolojik olduğu müddetçe siz... | Open Subtitles | طالما أنها مشكلة نفسية فقط ، لن يكون عليك |
Sadece Rus bölgesinde güvendeyim. Beni kullandıkları müddetçe güvendeyim. | Open Subtitles | أنا في مأمن في المنطقة الروسية فقط في مأمن طالما يستفيدون مني |
Ve şuna yemin ediyorum ki, yaşadığım müddetçe Atilla, Roma'yı işgal edemeyecek. | Open Subtitles | وأقسم على هذا، طالما أن أعيش، أتيلا لن يحوز إيطاليا. |
Ama gururu olduğu müddetçe hala bir erkektir. | Open Subtitles | لكن طالما ظل متمسكًا بكبريائه هو لا يزال رجلًا |
Kalpleri değişmediği müddetçe düşlediğin dünya gerçek olamaz. | Open Subtitles | و طالما بقي هذا الشيء في قلوبهم دون تغيير. فإن العالم الذي تحلُم به لن يكون حقيقة في يومٍ ما. |
- Lütfen efendim. Burada olduğum müddetçe, görevlerimi yerine getirmek isterim. | Open Subtitles | ارجوك سيدي، طالما انا متواجد هنا، اود ان التزم بواجباتي |
Tam bilmediğim bir konu bu ama özel iskelete sahip olmadığın müddetçe vücudunun normal insan vücudundan farkı yok değil mi? | Open Subtitles | أنا لست متخصصاً ، لكن أليس من المفروض مالم تحصل على هيكل عظمي خاص أنت يكون الهيكل مشابهاً لهيكل البشري ؟ |
Tamamen iyi hissetmediği müddetçe bugün gelmemesini söyleyin. | Open Subtitles | أخبريها ألا تحضر اليوم إلا إذا كانت فى أفضل حال |
Yakınlarda bir eşcinsel bar olduğu müddetçe yalnız değilim. | Open Subtitles | مادام هناك حانة للشذوذ بالجوار لا أكون وحيداً |
Ve buralarda olduğun müddetçe kulübümde biraz emir komuta zincirini düzenlemek istiyorum. | Open Subtitles | وطالما أنك هٌنا أود أن احظى ببعض النظام في النادي الخاص بي |
Bu yüzden bir kontrat hazırladım, kanuna aykırı bir şey yapmadığın müddetçe önümüzdeki 6 ay seni kovamam. | Open Subtitles | لهذا السبب صغت عقداً مالم تقومي بأي نشاط غير مشروع فلن أستطيع طردك ل6 أشهر القادمة |
Yaşadığım müddetçe bir daha asla sarhoş olmayacağım. | Open Subtitles | لن أثمل بعد اليوم أبدا ما دمت حيا |
ve şayet çok alışılmadık bir şeye izin vermediğimiz müddetçe kendi içinde tutarsızlıkları oluyor -- o da uzaya ekstra boyutlar eklemek. | TED | فهناك عدم تناسق موجود الا اذا اعطينا لبعض الاشياء غير المألوفة كلياً ابعاداً اضافية في الفضاء |
Herkesin beklentilerinin ne olduğu anlaşılır olduğu müddetçe bunun bir sorun olmaması lazım. | Open Subtitles | ما دمنا واضحين بشأن ما يتوقّعه الجميع لا يجب أن تكون هذه مشكلة |
Ben şerif olduğum müddetçe bu salonda başka kan dökülmeyecek. | Open Subtitles | لن يكون هناك سفك للدماء في هذه القاعة مادمت انا القائد |
"Bir tanesini içinde dua etmek, diğerini ise yaşadığım müddetçe içine ayak basmamak için... ..bu yüzden bana yardım et tanrım." | Open Subtitles | قال واحد للصلاة فيه و واحد لا ادخل اليه ابدا فطالما أنا حي فليساعدني الرب |
Aptal filmlerinizde oynamamız ve sanatsal duyarlılığına zarar vermediğimiz müddetçe? | Open Subtitles | طلما لم نؤدي أفلاماً ساقطة ونفضح ادراكك الحسي للفن؟ |
# Gerçekleşecek isteğim, ışığa inandığım müddetçe # | Open Subtitles | {\bord0.3\shad0\1aHFF\blur8\\b1\\cH2B2E2D}فأنا أستطيع الشعور به مثلما يغمرني الإيمان بالنور على الدّوام |