Benim hikayem tam burada, Kakuma mülteci kampında, bir umut yerinde başladı. | TED | بدأت قصتي من هنا في مخيم اللاجئين بكاكوما. مكان مليء بالأمل. |
mülteci kampında gey çadırına verildiğimde de aynılarını yaşadım. | Open Subtitles | هذه نفس الطريقة التي كانو يستخدمونها لاخذي الى خيمة الشواذ في مخيم اللاجئين |
Darcy'nin mülteci kampında kaldığına inanamıyorum. | Open Subtitles | . لا استطيع ان اصدق بان دراسي في معسكر اللاجئين |
Ben olmasaydım mülteci kampında ölürdü. - Biliyorum! | Open Subtitles | كانت ستموت في معسكر اللاجئين لو لم أكن موجود. |
Ben de, bir savaş bölgesinde ve mülteci kampında çocuklarıma nasıl annelik yaparım diye düşündüm. | TED | لذا بدأت أتسائل، كيف كان سيبدو الأمر أن أربي أطفالي في منطقة حرب وفي مخيم لاجئين. |
Neredeyse her allahın günü bombalanıp duran bir mülteci kampında şimdi. | Open Subtitles | هي الآن في معسكر لاجئين ، حيث يتعرضون للقصف كل يوما تقريبا. |
Proje yaptığımız Güney Sudan'da, mülteci kampında dondurma satan adam gibi veya Mavi Nil'deki köprü üzerinde çalışan adamlar gibi kurguya yer bırakmıyor. | TED | لأن ذلك لا يترك مجالاً للقصص كالرجل الذي يبيع المثلجات في مخيم اللاجئين بجنوب السودان، حيث قمنا بمشروع، أو قصص الرجال الذين يعملون على الجسر فوق النيل الأزرق. |
Bana dedi ki: ''Dua ederim ki günlerim bu mülteci kampında son bulmaz.'' | TED | قال لي،" أدعو ألا تنتهي أيامي هنا في مخيم اللاجئين هذا." |
mülteci kampında bir okul açmam gerektiğinde, imam'ı görmeye gittim. | TED | "عندما إفتتحت المدرسة في معسكر اللاجئين, "ذهبت لرؤية الإمام. |
Ben olmasaydım mülteci kampında ölürdü. | Open Subtitles | كانت ستموت في معسكر اللاجئين لو لم أكن موجود. -أعرف . |
Büyükbabanla mülteci kampında tanıştım. | Open Subtitles | قابلت جدك فى معسكر اللاجئين |
Bu iskan sorunu ile ilgili birşey yapmazsak olacak olan şey, 20 sene içinde, her üç kişiden biri plansız yerleşim yerlerinde yaşıyor olacak, veya bir mülteci kampında. | TED | إذا لم نفعل شئ حيال أزمة الإسكان التي بصدد الحدوث، خلال 20 سنة، سيعيش واحد من ثلاثة أشخاص في مستوطن عشوائي أو مخيم لاجئين. |
Bükreş'te bir mülteci kampında savaştan sonra dünyaya geldim. | Open Subtitles | ولدت بعد الحرب في مخيم لاجئين في " بوخارست " |
Bu yüzden Ürdün'deki bir mülteci kampında ya da Dallas, Teksas'taki bir halk evinde ya da Silikon Vadisi'nde bir şirket ofisinde de olsam, kadınlar güzel ve büyülü bir şekilde toplandılar ve kadınlar için güvenliği sağlamak ve güçlendirmek için birbirlerini desteklediler ve birbirleri için bir şeyler yaptılar. | TED | لذا سواء أكنتُ في مخيم لاجئين بالأردن أو في مركز مجتمعي بمدينة دالاس في تكساس أو في مكتب شركة بوادي السيليكون، كانت النساء تجتمعن بطرقٍ جميلةٍ وساحرة وكنّ يبنين معًا ويدعمن بعضهن البعض بطرقٍ غيرت الحضارة لتمكين النساء وتوفير السلامة لهن. |
mülteci kampında seninle aynı soyada sahip bir kadın vardı. | Open Subtitles | وكانت توجد أمرأة بنفس الاسم الاخير في معسكر للاجئين |