"müsaade etmeyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن أسمح
        
    • لن أدعك
        
    • لن أدع
        
    • لن اجعل
        
    • لن ادع
        
    • لن أدعهم
        
    • أسمح أن
        
    • أسمح لك أن
        
    • أسمح لكَ
        
    • أسمح لهم
        
    Hiç kimsenin ve hiçbir şeyin Ziyaretçilere zarar vermesine müsaade etmeyeceğim, nokta. Open Subtitles لن أسمح لأيّ شيء أو أيّ أحدٍ آخر أن يؤذي الزائرين، نقطة
    Bunu yapanlar gibi tarihe geçmemize müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح أن يتذكرونا بالمغفين الذين سمحوا بحدوث هذا
    Sana söyleyeyim senin kan kaybından ölmene müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles فقط حتى تعلم ، لن أدعك تنزف ، حتى الموت ، لا يا سيدي لأنني عندما أقوم بتقطيعك سأقوم بكيّك
    Bağımsızlık Bildirgesini çalmana müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أدعك تسرق إعلان الإستقلال
    Onun ekipmanımı koklamasına bile müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن أدع هذا الرجل يعرف أي شيء عن ادواتي بعد الآن
    O budala Spencer'in benden bir rol daha çalmasına müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles ان لن اجعل ذلك الاخرق سبينسر يلعب دور اخر من ادواري
    Geleceğimizin bu herif tarafından dikte edilmesine müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن ادع مستقبلنا يتم عرقلته بواسطة ذلك الرجل
    Bizi buralara sürükleyen rüyamız pahalı çıktı. Yine de o İsveçli pezonun hayallerimizi yıkıp geçmesine müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لقد كان حلم الإيجار المُرتفع الذي جلبنا إلى هُنا لن أسمح لهذا السويدي بأنّ يقتل حُلمنا
    Büyük gözler ve bir gülüş tarafından itilip kakılmama müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لنفسي للإندفاع بسبب العيون والأبتسامة
    Güzel şehrimizin başına böylesine katlanılmaz bir kaderin gelmesine müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لمثل هذا المصير الكريه أن يطال مدينتا المحبوبة.
    Duruşmamın düzeninin pis arzuların tarafından bozulmasına müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح بأخذ القانون في محاكمتي بواسطة رغباتك الكريهة
    Yapma! Aptal gibi davranmana müsaade etmeyeceğim! Open Subtitles توقف , لن أدعك تواصل التصرف كأحمق
    Bunu yapmana müsaade etmeyeceğim, Greggy. Silahlarınızı indirin. Open Subtitles لن أدعك تفعل هذا ، جريجي ضع سلاحك أرضا
    Bir daha yara sürüklenmeme müsaade etmeyeceğim! Open Subtitles أنا لن أدع نفسي تُسحب مرة أخرى نحو الحافة!
    Artık hiçbir şeyin seni incitmesine müsaade etmeyeceğim, tamam mı? Open Subtitles لن أدع أي شيء يؤذيك بعد الآن,حسنا؟
    Ailemizin dağılmasına müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن يحدث، لن أدع هذه الأسرة تفترق
    Bu ailenin kendi kendisiyle savaşa girmesine müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن اجعل هذه العائلة تخوض حربا مع نفسها
    Ama Cleggler'in bunu öğrenmesine müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles ولكن لن ادع الكليغز يعرفون ذلك
    Hayır, ben bu işten yıkanıp çıkmalarına müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لا، أنا... أنا لن أدعهم يغسلون أيديهم من هذا الأمر
    Onu susturmanıza müsaade etmeyeceğim! Open Subtitles لألعن قبل أن أسمح لك أن تسكتها
    2 ay boyunca herhangi bir maça çıkmana müsaade etmeyeceğim! Open Subtitles لن أسمح لكَ بالمشاركة في أيّ نزال خلال شهرين!
    Hayaletime bir seri numarası yerleştirmelerine müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لهم بأن يضعوا رقماً تسلسلياً على شبحي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more