"müsaitim" - Translation from Turkish to Arabic

    • متفرغ
        
    • متاح
        
    • متفرغة
        
    • مُتاح
        
    • متاحة
        
    • متوفر
        
    • متفرغةً
        
    İşte şimdi müsaitim ve gördüğün gibi şehir dışında da değilim. Open Subtitles حسنا الان انا متفرغ وكما ترين بوضوح انني موجود في المدينة
    Senin için her zaman müsaitim. Yapmam gereken birkaç iş var. Open Subtitles من أجلك، دائماً متفرغ علي فقط الإهتمام ببعض الأمور
    Yardım edebildiğime sevindim. Danışmak istersen her zaman müsaitim. Open Subtitles يسرني القدرة المساعة , أنا دائماً متاح في المجلس
    Eğer kardeşinle bir öğle yemeği yemek istersen, biliyorsun her zaman müsaitim. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في أالغداء مع أخوك الأكبر كما تعلمين ,أنا دائم متاح
    İstersen hafta içi akşamları 5 ile 7 arası müsaitim. Open Subtitles هم، إذا كنت ترغب في ذلك، حسنا، أنا انا متفرغة من 5 إلى 7.
    İyi, ben müsaitim. Open Subtitles حسنٌ، أنا مُتاح.
    Müsait olmadığımdan değil. Aslında müsaitim, olabilirim. Open Subtitles لا يعني ذلك أنّني لستُ متاحة أنا مُتاحة ، أو ، يمكنني أن أكون مُتاحة
    Bekarım, müsaitim, bir zencinin ruhuna sahibim! Open Subtitles حسنا. أنا غير مرتبط و متوفر و روحي روح رجل أسود
    Sana da uyarsa, sanırım haftasonu ben müsaitim. Open Subtitles أعتقد أني ربما سأكون متفرغةً, في عطلة هذا الإسبوع, إن كان هذا يناسبك
    Ama sizin herhangi bir yer biliyorsanız, ben müsaitim. Open Subtitles لكن إذا تعلمون عن أي عمل , أنا متفرغ تماما
    Önümüzdeki birkaç hafta biraz yoğunum, ama şu an müsaitim. Open Subtitles الأسبوعين المقبلين سأكون مشغولا، ولكني الآن متفرغ
    Bilmeni istedim, ben bunun için müsaitim, Open Subtitles - اسمع اريدك ان تعرف انني متفرغ تمام ومتوفر
    Cynthia, ben müsaitim diyene kadar kimseye müsait olduğumu söyleme. Open Subtitles (سينثيا)، لا تخبري أحدا أبدا أنّني متفرغ حتى أقول لك ذلك، إتفقنا؟
    Pekâlâ, bana e-posta atarsanız her zaman yorum yapmak için müsaitim. Open Subtitles حسنا, اذا وددتم, فيمكنكم مراسلتي الكترونيا. فأنا متاح دائما للتعقيب علي مشروعاتكم.
    Evet, önümüzdeki Çarşamba günü yardım bağışı için müsaitim ayrıca zaten demiştim ona... Open Subtitles نعم انا متاح الاربعاء المقبل من اجل حفل التبرعات .... وانا اخبرتها مسبقا بأنني استطيع ان اخذ
    Akşam yemeği planlarım boşa çıktı, müsaitim de. Open Subtitles خطط عشائي اصبحت فارغة لذلك انا متاح
    - Bu öğlen ki ufak birkaç iş için müsaitmisin? - Uh... - Evet, müsaitim. Open Subtitles هل ستكونين متغرغة لبعض العمل المؤقت بعد الظهيرة؟ نعم انا متفرغة لذلك
    - Senin suçun değil ki, hem zaten şansa, akşam yemeği için de müsaitim. Open Subtitles - ليست غلطتك وكما يبدو ان الحظ يحالفك انا متفرغة للعشاء, ايضا
    Şimdi ihtiyacın olan şey bir kampanya menajeri ve şanslısın ki müsaitim. Open Subtitles ...الآن ما تريده هو مدير بارع للحملة و لحسن الحظ, فإن خدماتي متاحة
    Hiç boş olmam, ama müsaitim. Open Subtitles لم أكن حرة أبداً، لكني متاحة
    İyi haber şu ki, bu akşam takılmak için müsaitim. Open Subtitles تعلم الخبر الجيد هنا هو أنني متوفر الليلة للتسكع
    - Her şey için müsaitim. Open Subtitles أنني متوفر لعمل أي شيء
    Sana da uyarsa, sanırım haftasonu ben müsaitim. Open Subtitles أعتقد أني ربما سأكون متفرغةً, في عطلة هذا الإسبوع, إن كان هذا يناسبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more