Saygısızlık etmek istemem Müsteşar Bey ama bu canavarı siz yarattınız. | Open Subtitles | مع كامل أحترامي سيادة المستشار لكنك أنتَ من خلقت هذا الوحش |
Merhum Müsteşar Spadafora bu adam tarafından canice katledilmiştir. | Open Subtitles | المأسوف الراحل المستشار سبادافورا الذي قتل على يد هذا الرجل بوحشية |
Müsteşar Spadafora'nın şoförlüğünü yapmadınız mı? | Open Subtitles | ؟ ألست سائق المستشار وتاخذه الى هنا وهناك؟ ؟ |
Tamam, ikiniz de biraz dinlenmelisiniz. Müsteşar yarın sabah burada olacak. | Open Subtitles | يجب أن ترتاحوا أنتم الإثنان، وكيل الوزارة سيكون هنا في الصباح |
Ayrıca, Müsteşar Thomas'tan kodları talep etmeden önce ordudan iptal emri almam gerekiyor. | Open Subtitles | و أحتاج طلبا ﻹلغاء الأسلحة (قبل أن أطلبهم من الوكيل (توماس |
Müsteşar bundan böyle emniyet teşkilâtını yönetmemi talep etmiş. | Open Subtitles | الأمينة العامة قد طلبت عدم إشرافي على وكالات التجنيد |
Uçaktan indiğimizde Müsteşar Kahire'deki çalışma yöntemimizi teyit edecek. | Open Subtitles | بجرد أن تهبط طائرتنا .. نائب وزير الداخلية سوف يؤكد أسلوب عملنا في القاهرة |
Sayın Müsteşar sizi eşim Marcela ile tanıştırayım. | Open Subtitles | سيد وكيل وزارة الخارجية، إسمح ليأنأقدمزوجتي،"مارسيلا" |
Tanığın belirttiğine göre Müsteşar Spadafora, Bayan Scalia ile gizlice görüşmekteydi. | Open Subtitles | الشهود أعلنوا أن المستشار سبادافورا كان لديه لقاءات سرية مع السيدة سكاليا |
Davalı Tommaso Scalia'nın, karısı ile Müsteşar Spadafora arasındaki ilişkiden haberdar olup olmadığını öğrenmek isterim. | Open Subtitles | الان أرغب معرفة أذا كان المتهم توماسو سكاليا عرف بعلاقة زوجته مع المستشار سبادافورا ؟ ؟ |
Müsteşar Spadafora onu tanır mıydı? | Open Subtitles | هل المستشار سبادافورا يعرفها؟ ؟ |
Buraya, Müsteşar. | Open Subtitles | .في الداخل هنا ، أيها المستشار |
Hâlâ alışamadım, Müsteşar Bey. | Open Subtitles | مازال لا يمكنني حضرة المستشار |
Müsteşar Spadafora. | Open Subtitles | المستشار سبادافورا |
Kapıyı kapat, Müsteşar. | Open Subtitles | اغلق الباب أيها المستشار. |
Sakin ol, Müsteşar. | Open Subtitles | إهدأْ، أيها المستشار. |
Sayın Müsteşar, bu bölgede içişleri bakanının yönetimi altında | Open Subtitles | هناك أناس يحكمون أنفسهم بأنفسهم في هذا المنطقة يا حضرة وكيل الوزارة |
Sizi güvenli bir eve götüreceğim Müsteşar ve ekibi gelene kadar orada benimle kalacaksınız. | Open Subtitles | -سوف آخذك لمنزل آمن ، وستظل هناك حتى يصل وكيل الوزارة وفريقه للبلد |
Müsteşar Thomas, bu kadar çabuk geri döndüğünüz için teşekkürler. | Open Subtitles | (الوكيل (توماس أشكرك على تلقيك لنا بهذه السرعة |
Müsteşar Lacon sizi bekliyor, Sör Percy. | Open Subtitles | الوكيل (لاكون)، منتظرك ياسيد (بيرسي). |
Müsteşar istihbaratımı Dromgoole'e sızdırdı. | Open Subtitles | الأمينة العامة هي من (سرّبت الإستخبارات لـ(درومغول |
Anlaşılan Müsteşar gelmeye karar vermiş bile. | Open Subtitles | جاك يبدو أن نائب وزير الداخلية قد قرر مسبقاً أن يصعد على متن الطائرة |
Planlama bürosunda Müsteşar. | Open Subtitles | وكيل وزارة الدولة لشؤون التخطيط |