"müttefiklerimizin" - Translation from Turkish to Arabic

    • حلفائنا
        
    • حلفاؤنا
        
    Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, Orca topluluğununda olduğu müttefiklerimizin ihaneti yüzünden Open Subtitles خيانة من قبل حلفائنا بما في ذلك حلفاء فخر أوكرا, إذا أسعفتني الذاكرة.
    Aptalca, müttefiklerimizin bizi koruyacağını düşündük, ama savaş günü, diğer topluluklar bizi terketti. Open Subtitles بحماقة, كنا نظن حلفائنا وحمايتنا, ولكن في يوم المعركة, التخلي عن تفخر أخرى لنا.
    Bu müttefiklerimizin isteksiz oldukları için değil, Lordum, fakat izin verilmediği için. Open Subtitles الأمر ليس أن حلفائنا غير راغبين, مولاى لكنهم لم يستعدوا جيداً
    Zayıf görünmek istemeyiz ...ama müttefiklerimizin görüşlerini almak bir fikir olabilir mi? Open Subtitles لانريد أن نظهر ضعفاء لكن هنالك فكرة لطلب وجهات نظر حلفائنا كلاهما العربي والغربي ..
    Buna rağmen, Sovyetler Birliği'nin durumu o kadar ciddiydi ki müttefiklerimizin ne düşündüğünü bilmek zorundaydı. Open Subtitles ومع ذلك، فإن موقف الاتحاد السوفياتي كان حرجًا للغاية مما يضطرنا إلى محاولة معرفة ما يفكر فيه حلفاؤنا
    Genellikle, en önemli müttefiklerimizin her zaman çok güçlü olmadıklarını unutuyoruz. Open Subtitles فى الغالب نحن ننسى ان اغلب حلفائنا المهمين ليسوا دائما ما يكونوا الاقوى
    Yeni müttefiklerimizin bizimle birlikte gelmek isteyip istemediklerini öğrenin. Open Subtitles لنرى إذا كان حلفائنا الجدد سيرغبون بجولة طويلة
    Batılı müttefiklerimizin haklılığını halkımıza göstermek zorundaydık. Open Subtitles كان علينا تبريير عمل حلفائنا الغربية لشعبنا.
    Sovyetlere kuşkuyla yaklaşın, onlar müttefiklerimizin müttefikleridir. Open Subtitles السوفييت هي أن تعامل مع الاحتياطي، كحلفاء حلفائنا.
    İyi bir zaman için holding müttefiklerimizin silah. Open Subtitles هذا ليس وقتا جيدا لتصويب أسلحة على حلفائنا
    Bütün bu zaman boyunca, ülkemin savunması sadece ve sadece bir şeyle alakalıydı ordumuzun ne kadar güçlü, hava kuvvetlerimizin ne kadar güçlü, donanmamızın ne kadar güçlü ve müttefiklerimizin ne kadar güçlü olduğuyla. TED في ذلك الوقت، دفاع دولتي كان يتعلق بأمر واحد وأمر واحد فقط: مدى قوة جيشنا، ومدة قوة قواتنا الجوية، مدى قوة بحريتنا ومدى قوة حلفائنا.
    - müttefiklerimizin pek çoğu düştüler, General. Open Subtitles العديد من حلفائنا سقطوا، جنرال
    İstihbarat, Afganistan'daki müttefiklerimizin öldürülmesine neden olabilir. Open Subtitles معلومات قد جعلت حلفائنا في " افغانستان " يقتلون
    müttefiklerimizin gözünde hiç var olmayan bir listeydi. Open Subtitles قائمة غير موجودة في نظر حلفائنا
    (Alkışlar) Kızların ve kadınların sesi ve müttefiklerimizin sesleri pek çok biçimde kısılıyor ve kişisel, ekonomik, profesyonel ve politik zararlara yol açıyor TED (تصفيق) أصوات الفتيات والنساء، وأصوات حلفائنا مقيدة بطرق شخصية واقتصادية، مهنية وسياسية ضارة.
    Bu tüm müttefiklerimizin birleşmesine sebep oldu. Open Subtitles بالتعاون مع كل حلفائنا
    ...suç Malenkov, Mao Tse-Tung veya müttefiklerimizin üstüne atılamaz. Open Subtitles لا يمكننا أن نلقي باللوم على (مالينكوف) أو (ماو تسي تونغ) أو حتى حلفائنا
    müttefiklerimizin güvenini kaybetmemeliyiz. Open Subtitles يجب ألا نخسر ثقة حلفائنا
    NATO'daki müttefiklerimizin çoğu Defender'ı satın aldılar. Open Subtitles معظم حلفاؤنا من حلف الناتو اشتروا مقاتلة الديفيندر
    Bir çoğunuzunda bildiği gibi, bu bölgedeki yolculuklarım esnasında müttefiklerimizi, Anti-Balistik Füze Kalkanının, birliklerimiz ve Doğu Avrupa'daki müttefiklerimizin güvenliği açısından yeni bir basamak olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyordum. Open Subtitles كما يعلم العديد منكم ، أنه لدي العديد من الرحلات عبر المنطقة تؤكدا أن حلفاؤنا للصواريخ الباليستية المضادة سيمنحنا قوة وحلفاء أكثر في شرق أوروبا
    "Ama Kızılderili müttefiklerimizin desteğine rağmen İngilizlere karşı olan bu savaşı kaybediyoruz. Open Subtitles "ولكن برغم الدعم الذي يمدنا به حلفاؤنا من الهنود" "فإننا نخسر هذه الحرب أمام البريطانيين."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more