"müzelerde" - Translation from Turkish to Arabic

    • المتاحف
        
    • بالمتاحف
        
    • متاحف
        
    Ben çağdaş bir sanatçıyım ve sanat galerileri ile müzelerde sergilerim oluyor. TED إنني فنانة معاصرة و اقدم عروض في صالات العرض الفنية و المتاحف
    Dünyamızda, müzelerde kemiklerden deriyi yiyip temizleyen etobur böcekler, TED هناك الخنافس نابشة القمامة التي تلتقط الجلد واللحم وتنزعه عن العظام في المتاحف
    Bu parçaların çoğu daha sonra dünyanın dört bir yanındaki müzelerde, bienallerde, trienal sergilerinde gösterilmektedir. TED العديد من هذه القطع سيتم عرضها لاحقاً في المتاحف و المعارض التي تقام كل سنتين و ثلاث سنوات حول العالم.
    müzelerde bu ön yargıyla savaşmaya yardımcı olmak için bir hareket başladı. TED لقد نشأت حركة من المتاحف نفسها لتساعد على مكافحة هذا التحيّز.
    Biliyor musun bazı müzelerde yaşam tekrar başlar derler. Open Subtitles هل تعلمين كيف يقولون بالمتاحف التاريخ الحي؟
    Ama size hızlıca göstermek istediğimiz kümelerden biri dünyanın dört bir yanındaki müzelerde bulduğumuz bu inanılmaz portre kümeleri. TED ونريد أن نعرض أحدها عليكم بسرعة وهي مجموعة رائعة من اللوحات والتي حصلنا عليها من متاحف حول العالم.
    Ve müzelerde çoğu zaman, kıyafetlerle, portrelerle ya da fotoğraflarla temsil edilen kadınları görürsünüz... TED وفي كثير من الأحيان، ترى في المتاحف نساءً مُمَثّلة من خلال الملابس، أو اللوحات، أو الصور الفوتوغرافية.
    İşim tüm dünya üzerindeki müzelerde örneğin; MoMa. TED عملي في المتاحف في كل أنحاء العالم، مثل متحف الفن الحديث.
    "müzelerde resim Senfoni Sarayı'nda dans okuyor. " Open Subtitles تدرس الرسم في المتاحف والرقص في القاعة السيمفونية
    Daha kötü. Tüm bu tanımsız hödükler müzelerde. Open Subtitles هذا اسوء, كُل هذا الجهل في هذه المتاحف الفظة
    Zamanımızın yüzde 90'ını müzelerde geçireceğiz. Open Subtitles سنقضي تسعون بالمائة من وقتنا في المتاحف, لا تقلق
    müzelerde, Kütüphanelerde bulana kadar onu aradın, sonra evine kadar takip ettin. Open Subtitles تبحث عنهم في المتاحف والمكتبات وعندما تجدها تلاحقها إلى منزلها
    Zamanımızın büyük bir kısmı müzelerde geçecek. Merak etme. Open Subtitles سنقضي حوالي 90 بالمئة من وقتنا في المتاحف ، ليس عليك أن تقلق
    Hani şu müzelerde gördüğün türde elinde bir kürek vardı. Open Subtitles كان يحمل هذا المجرف كالذي تراه في المتاحف
    Bu tablolar tüm dünyadaki müzelerde Bay Keane'e atfedilmiş olarak asılmış durumda. Open Subtitles هذه اللوحات معلقة في المتاحف عبر العالم تحت أسم السيد كين
    Evet, bunu müzelerde kadınları etkilemek için kullanırım. Open Subtitles هذه لكنه مصطنعه أليس كذلك؟ نعم، أَستخدمها للإثارة إعجاب النِساء في المتاحف
    müzelerde çok uzun sıra olduğunu duyduk. Open Subtitles لقد سمعنا ان في المتاحف يوجد صفوف انتظار طويلة
    Böylece tüm büyük müzelerde kurul olabilecekti. Open Subtitles حتى تتمكن من الجلوس على مجالس إدارة المتاحف الكبيرة،
    Tüm o güzel yerlede çalacağız o şahane müzelerde gezip alışveriş yapacağız. Open Subtitles سنتمكن من العزف في كل هذه الأماكن الرائعة والذهاب الي كل هذه المتاحف المدهشة ونذهب للتسوق
    Geri kalanları özel kolleksiyonlarda, müzelerde... veya kayıplar. Open Subtitles البقية لدى جامعى الأثار أو بالمتاحف أو مفقودين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more