Kendini az önce piyasadaki en iyi sokak müzisyenleri tanıştırdın. | Open Subtitles | لقد قدمت للتو نفسك لأفضل الموسيقيين المتجولين في الأعمال التجارية. |
Bunu yaptığınızda, diğer müzisyenleri motive ediyor ve canlandırıyorsunuz ve size daha fazlasını veriyorlar ve gitgide birşey oluşuyor. | TED | حين تقوم بذلك، تشرك وتلهم بقية الموسيقيين ويعطونك أكثر، وينبني ذلك تدريجيا. |
İklim mühendisliği hakkındaki bu sorunla ilgilenen ve... ...etkileri hakkında ciddi olarak düşünen müzisyenleri,... ...bilim insanlarını, filozofları ve yazarları kapsayan bir tartışma. | TED | نقاش يشمل الموسيقيين والعلماء والفلاسفة والكتاب ، الناشطين و المهتمين بالهندسة المناخية و يفكرون بجدية في آثارها. |
Yahudi müzisyenleri korumak için rejime baş kaldırdığınız doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح انك كنت تكافح في الدفاع عن موسيقيين يهود؟ |
Diğerlerinde ise Vivaldi'nin müzik direktörlüğü yaptığı Venedik'te bir kız okulu olan Pietà'nın genç müzisyenleri ona eşlik etmiştir. | TED | قدم آخرين الموسيقيين الشباب من بييتّا، مدرسة البندقية للبنات حيث كان فيفالدي يعمل كمديراً للموسيقى. |
Deneyim şu: Odada olup müzisyenleri duymak istiyorum. | TED | و خبرتى هى: أريد أن أكون فى القاعة و أستمع إلى الموسيقيين. |
Parası olmayan müzisyenleri eğittim. | Open Subtitles | دخلت جمعيات كثيرة لمساعدة الموسيقيين الفقراء. |
Bu kayıt Krel müzisyenleri tarafından yapılmıştır hem de beş yüz bin yıl önce. | Open Subtitles | صُنِعَ هذا المُسجِل قبلَ نصّفِ مليون عام مِن قِبلِ بعّضِ الموسيقيين |
Dünya çapındaki müzisyenleri etkilemiş bir adam. | Open Subtitles | عازفٌ ترك أثراً كبيراً في العديد من الموسيقيين حول العالم |
Keşlerle, çulsuz müzisyenleri hesabı ödemeden kaçmasına engel oluyor. | Open Subtitles | لأبعد الموسيقيين الفاشلين والعنصريين البيض من الهرب من دفع الفاتورة |
Ya benim damak tadım kendi klübünü kuran müzisyenleri seviyorsa ? | Open Subtitles | وإذا طعمي نحو الموسيقيين اذا هل لدي بواحد |
İnsanların HAYIR diyen müzisyenleri, aktörleri, sanatçıları görmesi önemli. | Open Subtitles | و الجنود سيفخرون بالنظر الى الموسيقيين و الممثلين و الفنانين الذين علموا لحملتنا |
Çağımızın müzisyenleri arasında en seçkin isim olarak, dehanıza hayran bir şekilde yazıyorum. | Open Subtitles | وفي أعمق التفاني أمام عبقرية الخاص باعتبارها الأكثر تميزا الموسيقيين في عصرنا |
Roosevelt'te sokak müzisyenleri vardı, groove yapıyorlardı... | Open Subtitles | لأنّه يوجد بعض الموسيقيين في شوارع روزفلت، وأصبحت تلك من عاداتهم |
müzisyenleri eğlendirme işinde profesyonel oldum, beslenme ya da içme olsun. | Open Subtitles | أصبحت محترفة في ذلك لدى الفنانين الموسيقيين ربما أنها موهبة طبيعية أو مجرد هواية أمارسها |
Yine de performans gerginliği kitle konuşmacılarını, heceleme yarışmacılarını ve hatta dünyaca ünlü müzisyenleri bile etkiliyor. | TED | وتصيب حالة ضغط الانجاز المتحدثين أمام الجمهور المتنافسين في مسابقات التهجئة، وحتى الموسيقيين العالميين المشهورين أيضاً. |
Bizim gibi müzisyenleri hiçbir yerde bulamazsın! | Open Subtitles | أنك لن تجد الموسيقيين مثلنا في أي مكان آخر على وجه الأرض! |
Tepe örtüsüne müzisyenleri getirdik, ve müziklerini yaptılar -- harikuladeydi -- | TED | أحضرنا موسيقيين لشجرة المظلة، وقدموا موسيقاهم، والموسيقى كانت رائعة. |
bizler geç Rönesans dönemi müzisyenleri değiliz. | Open Subtitles | سيدة، نحن لسنا موسيقيين عصرِ النهضة المتأخرِ |
Doktorları, avukatları, aktörleri, müzisyenleri indirdim. | Open Subtitles | لقد توليت أمر طبيب ، محامي ، ممثلين ، موسيقيين |
Her yerde rock müzisyenleri olmasından affınıza sığınırız. | Open Subtitles | اعتذار لموسيقي الروك والموسيقيين في كل مكان. |
İki özgürlük ustası çalıyor, Amerikan sanatının bar müzisyenleri tarafından yozlaştırılıp, yok olmasından önceki yegane mirası: | Open Subtitles | اثنان من عظماء الحرية يعزفون قبل فساد الفنّ على يد ملايين المغنيين السيئين الذين دمّـروا ميراث أمريكا الفنّي الوحيد |