"mısır'a" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى مصر
        
    • الى مصر
        
    • لمصر
        
    • في مصر
        
    Ve O dedi ki: "Mısır'a döndüğünde sana verdiğim bütün mucizeleri kullan" Ve sonra Tanrı, Musa'ya dedi ki: "Firavuna git ve halkımı Mısır'dan çıkar." Open Subtitles وقال عندما تعود إلى مصر سو ف تظهر كل المعجزات التى منحتها أياك
    Mısır'a gideceğim. Open Subtitles سأذهب إلى مصر تبا، انها ستعمل على أن تكون هناك لمدة شهر
    Ona bu cenaze heykelinin onun son nefesini alacağını ve ruhunu Mısır'a götüreceğini söyledim. Open Subtitles قلت ان هذا التمثال الجنائزي سيأخذ نفسه الأخير ويحمل روحه إلى مصر
    Sahilde bekleyen bir kadırgası vardı. Mısır'a dek yeterli erzağı olduğunu söylediler. Mısır. Open Subtitles يقال ان لديه سفينة تنتظره على الشاطى محملة بالمؤن لرحلة طويلة الى مصر
    Kürekçiler yerlerine. Demir alın. Mısır'a gidiyoruz! Open Subtitles اديرو المجاديف, و ارفعوا المرساة ,سنبحر الى مصر
    bu yerine getirmemiz gereken Mısır'a olan yükümlülüğümüzdür, Open Subtitles أنه يجب علينا الاضطلاع فى التزاماتنا لمصر
    20 gün sonra Mısır'a başarıyla vardık. TED وخلال 20 يوم من ذلك الحدث هبطنا في مصر بنجاح
    Sakindeniz adlı gemide, kuzey rüzgarlarının eşliğinde Güneş tanrısı Ra'nın ülkesi Mısır'a giden uzun yolculuk başladı Open Subtitles مصحوبة بالريح القطبية تبحر ناباديليس تبدأ رحلة طويلة إلى مصر أرض رع ، إله الشمس
    Bırak onları Mısır'a, güvende olacakları arkadaşlarımın yanına götüreyim. Open Subtitles دعني آخذهم إلى مصر حيث سيكونوا بأمان وسط أصدقائي
    İran, Suudi arabistan, Suriye, Ürdün, belki Mısır'a. Open Subtitles إيران والمملكة العربية السعودية ، الأردن ، سوريا ، وربما تصل إلى مصر.
    Carol'la birlikte Mısır'a gidiyoruz. Sfenksleri görmeye. Open Subtitles كارول وأنا ذاهبان إلى مصر لرؤية أبو الهول
    - Farklı kimliklerle Mısır'a Cezayir'e, Libya'ya ve Nijerya'ya gitmiş. Open Subtitles تحت هويات مختلفة، سافر إلى "مصر"، "الجزائر"، "ليبيا" و "النيجر"
    Kardeşime şifa bulabilmek için şirin ama mumyalanmış bir adam olan Doktor Patmosis'i bulmaya Peru'ya değil Mısır'a gitmiştim. Open Subtitles لعلاج أختي ذهبت إلى مصر وليس بيرو للعثور على الطبيب باتموسس لكنه محنط
    Bulduğu bir ipucunu kovalasınlar diye Mısır'a ajan gönderiyor. Open Subtitles ستسافر إلى مصر مع بعض العملاء لتحقق في دليل وجدته.
    1922'de, altıncı deneme için Mısır'a geri döndü. Open Subtitles فعاد الى مصر عام 1922 ليبدأ بعثته السادسة
    Balayında Mısır'a gitmek istiyoruz. Open Subtitles نريد الذهاب الى مصر لقضاء شهر العسل, هل تتخيلين ذلك ؟
    Gerçeği öğrenmek için Mısır'a gittim ve orada Ahmed'le tanıştım. Open Subtitles سافرت الى مصر لأستجلاء الحقائق حيث قابلت احمد
    Çocuğu ve annesini alıp Mısır'a git ve sana ne yapacağın söylenene kadar orada kal. Open Subtitles ـ خذ الصبي و امه و اهرب الى مصر و أمكث هناك حتى اقول لك
    Mısır'a gittim. Çıplak ayakla yürüdüm, her şeyi yaptım. Open Subtitles لقد ذهبت الى مصر لقد كنت سأذهب حافية القدمين و كل شيء
    Anlaşılan Pebrin Mısır'a senden önce ulaşmış. Open Subtitles يبدو أن مرض البيبرين وصل لمصر قبل أن تصل
    Son baktığımda Mısır'a en çok yardımı Amerika sağlıyordu. Open Subtitles أخر مرة تحققت الولايات المتحدة هي الرقم واحد من المانحين للمساعدات لمصر
    "Balayına Mısır'a gidecekler." Aman Tanrım! Open Subtitles انهم يخططون لقضاء شهر العسل في مصر ياإلهي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more