Geçtiğimiz yıllarda gördük ki, mısırı etanole çevirmek kötü bir deney oldu. | TED | لقد شهدنا مؤخراً أن تحويل الذرة إلى إيثانول وهي مجرد تجربة سيئة. |
Bizim hapımız yok ve mısırı pişiremeyiz, öyle değil mi? | Open Subtitles | ألا يمكن أن نملِك الحبوب ، و نطهى الذرة ؟ |
Madem o mısırı kopardın, ne yapacaksın onunla anlat bakalım? | Open Subtitles | والآن ماذا ستفعلين بكوز الذرة هذا بعد ان قطفته ؟ |
Dişlerimde gerçek değil, ama hala mısırı koçanıyla yiyebiliyorum şayet biri parçalayıp, lapa haline getirirse. | Open Subtitles | وكذلك أسناني ، لكن مازلت أستطيع أكل الفشار إن قطعها لي شخص وجعلها كالعجينة |
Özel olarak yaptığım karamelli patlamış mısırı da kaçırdın. | Open Subtitles | وقد فاتتك ذرة الكراميل التي أعددتها خصيصاً |
Filmleri severim. mısırı ben ısmarlarım. Tamam mı? | Open Subtitles | احب الافلام واحب شراء الذره الصفراء، حسنا |
Önünde böylesine şahane bir meyve dururken karamelli mısırı n'apacaksın? | Open Subtitles | كيف يمكنك حتى التفكير في الفيشار بالكراميل بينما قطعة رائعة من الفاكهة كهذه أمامك؟ |
Sonunda takma diş yaptırabileceklerini, ama gene de onlarla mısırı koçanından yiyemeyeceklerini, elma ısıramayacaklarını, biftek çiğneyemeyeceklerini; | TED | وان حصلوا على طقم اسنان اصطناعي سوف لن يستطيعون ان ياكلوا الذرة ولا حتى التفاح ولا شرائح اللحم |
Fakat zorla yedirme yoluna gitmediği için, çünkü tonlarca mısırı gavaj etmediği için, ciğerleri oldukça gri oluyor. | TED | حسنا لكن لانه لم يرغمها ويزقمها ولانها لم تطعم بالقوة اطنان من حب الذرة الصفراء لقد كانت اكباده رمادية |
- Kino, mısırı toplamak ne kadar sürer? | Open Subtitles | عندما يأتي موعد الحصاد سنهاجم و نحصل على الذرة |
mısırı, yulafı toplarlar vs. | Open Subtitles | ويقومون بقطف الذرة ، والحصاد وينجزون ما يجب فعله |
mısırı, çok daha hızlı büyütecek yeni tür bir gübre. | Open Subtitles | نوع جديد من السماد يفترض به أن يزيد سرعة نمو الذرة إلى الضعف |
Bunu evden getirdim,çünkü burada yapılan kremalı mısırı sevmiyorum. | Open Subtitles | جلبتها من المنزل ، لأنني لا أريد الذرة المدهونة التي لديهم هنا |
mısırı buraya koyuyorsun ve sonra da patlamış mısır bu ağızdan dışarı çıkıyor. | Open Subtitles | حسـناً , تضعيـن الذرة هـنا وبعد ذلـك الـفشـار يـخرج من فـمه |
Biri ona yer açmak için bir aylık kremalı mısırı atmış. | Open Subtitles | حسنا، أحدهم ألقى بمخزون الشهر من الذرة الدهنية لكي يفسح المجال له. |
Bunlar, mısırı üretim maliyetinin altına almak istiyorlar. | Open Subtitles | هذه الشركات لها فائدة بشراء الذرة بسعر القل من التكلفة |
Biz çok mısır üretiyoruz onlar da mısırı kullanmanın yollarını buluyorlar. | Open Subtitles | روش: نحن انتجنا الكثير من الذرة وهم قاموا باختراع استعمالات له 294 00: |
Mısır üretim maliyetinin altına satılınca hayvan besicileri mısırı çok ucuza alıyor. | Open Subtitles | عندما نبيع الذرة باقل من سعر التكلفة اي مربي يمكنه شراء الذرة في حين انها ستكلفة لو كانت بجدوة اعلى |
Hayatımızın her dakikası bir dünya prömiyeri ve babam patlamış mısırı aldı bile. | Open Subtitles | كل دقيقة من حياتناً هي إفتتاحية عالميه و أبي إشتري الفشار مسبقاً |
Hatta mısırı bile mısır değil. | Open Subtitles | إنها فقط رقائق ذرة مع شعر مزيف ذرة مزيّفة حتى |
Haşlanmış mısırı ben de seviyorum ama gidip duvara resmini yapmıyorum. | Open Subtitles | و أنا أحب الذره بالأعواد أيضاً ولكن لن أقوم برسمها على الجدار |
Oh! Son yediğimiz patlamış mısırı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين آخر فشار أكلناه؟ |
NAFTA Anlaşması, Meksika'ya tonlarca ucuz Amerikan mısırı gitmesine yol açtı. | Open Subtitles | منظمة الغذاء والدواء الدولية ادت الي اغراق السوق المكسيكية بالذرة الامريكية الرخيصة |