"mısırın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذرة
        
    • مصر
        
    • للذرة
        
    • والذرة
        
    • الفيشار
        
    Ama birkaç ay önce korkutucu bir şey şu oldu; Bt mısır ve her türlü genetiği değiştirilmiş mısırın kullanılmasının illegal olduğu Meksika'da, yabani mısırlarda da Bt mısır genleri bulundu. TED ولكن الشيء الأكثر إنذارا هو ماحدث قبل شهرين في المكسيك ، حيث أن الذرة المعدلة وأي شئ معدل جينيا يعتبر غير قانوني ، وجدوا جينات الذرة المعدلة في نبتات الذرة البرية.
    Ve etanol hakkında dinlediğiniz önceki konuşma, bana göre, mısırın son zaferidir. Bu -- (alkışlar) mısırın dünyayı ele geçirme planlarının bir parçası. TED والحديث الذي سمعتموه باكرا اليوم عن الإثانول لي هو الانتصار الأخير للذرة ضد المنطق السليم إنه جزء من خطة الذرة للسيطرة على العالم
    Bu, daha önce elle ekip biçmenin tüm bir günü alan bir yığın mısırın şimdi sadece 5 dakikada toplanılması anlamına geliyordu. TED هذا يعني دفعة من الذرة التي سبق أن استغرقت يومًا كاملاً من الحصاد باليد والآن تُحصد في خمس دقائق فقط.
    mısırın yedi kusuru var. Sezar'ınsa Brütüs'ü. Open Subtitles مصر أصيبت بسبع كوارث و القيصر أصيب ببروتس
    Ordusunu mısırın içine doğru sürmüş, önüne gelen her masuma katletmiş. Open Subtitles جيشه مر من خلال مصر وذبح كل ما كان بطريقه
    Yeni mevsime başlamak ve tanrıları beslemek için bu kadının kafası kesilecek, bu, mısırın tarlalarda nasıl kesildiğinin simgesi. TED لبدء الموسم الجديد وإطعام الآلهة، سيتم قطع رأسها، دلالة على كيفية قطع الذرة في الحقول.
    Doğa ana gibi mısırın da sonsuz becerisi var. Open Subtitles لدى الذرة تلك، القدرة اللامحدودة، كفطرة أساسية.
    Kızarmış tavuk, patates ve lahana salatası ve bir mısırın yarısından biraz. Open Subtitles دجاجٌ مقلي ، وبطاطس مهروسة وسلطة الكرنب ونصف قطعةٍ من الذرة
    Onlara mısır yedirmemizin tek nedeni mısırın çok ucuz olması ve onları çabucak şişmanlatması. Open Subtitles وسبب اطعمنا لها الذرة هو رخصه ويجعلهم يسمنون بسرعة
    Gübre bu. mısırın sağlıklı büyümesi için kullanılıyor. Open Subtitles إنها الأسمدة، المادّة التي تجعل الذرة تنمو خضراء
    Genlerinden birini mısırın DNA zincirine eklemişler böylece selüloz hızla proteine yıkılıyor. Open Subtitles لذا أضافوا أحد جيناته إلى سلسلة الحمض النووي للذرة إذاً تلك الذرة ستُظهر البروتين الذي يوقف ذلك السليلوز
    Gerçek mısırın suyu mu çıktı? Donmuş mısır da gerçek zaten, tamam mı? Sandalyeden kalk, lütfen. Open Subtitles الذرة المجمدة هي حقيقية وانزل من الكرسي فضلاً
    Etraf sessizken, mısırın büyüyüşünü duyabilirsin. Open Subtitles عندما يكون هادئاً، يمكنكِ سماع الذرة يكبر.
    mısırın, Orta Amerika ve Meksikalıların hayatında önemi büyüktür. Open Subtitles الذرة كانت مظهراً مهماً من حياة سكان أمريكا الوسطى
    mısırın, müttefikimiz olmaya hevesli bir çok düşmanı var. Open Subtitles مصر لها الكثير من الأعداء و الآن هم مستعدون للتحالف معنا
    Senin ödülün bütün mısırın düşüşünden sorumlu olmadığını bilmek. Open Subtitles جائزتك هي ان تعلم انك لست مسؤول عن سقوط مصر
    Çalan Umm Kulthum. mısırın Anası. Open Subtitles هذه " أم كلثوم " ـ أم مصر
    Adam mısırın bilinen en güçlü Generali. Open Subtitles و هو أعظم لواء عرفته (مصر)
    Soldaki resim modern mısırın antik atası. TED على اليسار صورة للسلف القديم للذرة الحديثة.
    Annen senin altından olduğunu düşünüyordu bizde sana sarı çiçeklerin ve mısırın ismini verdik. Open Subtitles أمك إعتقدت بأنك مثل الذهب لذا سميناك باسم زهرة والذرة الصفراء
    Evet, patlamış mısırın üstünde buna bayılırım. Open Subtitles نعم ,هذه هي النكهة بالتحديد التي أريدها على الفيشار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more