"mağaralarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • في كهوف
        
    • الكهوف
        
    O Ixion mağaralarında... bu sarp kayalıkların yakınında bir yerlerde. Open Subtitles إنه في كهوف إكسيون في مكان ما بجوار هذه المنحدرات
    Venezuela'nın karanlık ve yarasalarla dolu bu karanlık mağaralarında avlanıyor. Open Subtitles إنها تصطاد في الظلام في كهوف صيد الخفافيش في فنيزويلا
    Ga'he'ler çöl mağaralarında yaşayan kudretli ruhlardır. Open Subtitles أخبر الرجال الذين من الأف بي آي من هم الجا هي الجا هي هم أرواح عظيمة تسكن في كهوف الصحراء
    Buz mağaralarında beni zayıflattıktan sonra yurt odana gittim. Open Subtitles بعد أن أحبطتني في الكهوف المجمدة ذهبت الى غرفتك في المهجع
    Bu krateri çevreleyen buz mağaralarında şimdiye kadar bilinmeyen yaşam formlarının bile olabileceği düşünülüyor. Open Subtitles يُعتقد الآن أنّ الكهوف الجليدية التي هدّبت هذه الفوهة لعلها تكون أيضاً موطنٌ لأشكال الحياة المجهولة حتى الآن
    Bu krateri çevreleyen buz mağaralarında şimdiye kadar bilinmeyen yaşam formlarının bile olabileceği düşünülüyor. Open Subtitles يُعتقد الآن أنّ الكهوف الجليدية التي هدّبت هذه الفوهة لعلها تكون أيضاً موطنٌ لأشكال الحياة المجهولة حتى الآن
    Almanlar bu dağın eteklerinde, kayalık yamaçlarında ve ulaşılamaz mağaralarında menzilenmişlerdi. 3 müttefik topçu müfrezesi 6 aydır burayı ateş altında tutuyordu böylece onlar burada sıkışıp kalmışlardı. TED تمركز الألمان في تلك التلال الجبلية، التلال الصخرية، في كهوف منيعة، وكانت ثلاث كتائب من الحلفاء يقصفونهم عن بعد لستة أشهر، وكانوا مشلولين.
    Kawatche mağaralarında küçük yeşil adamlar hakkında daha fazla kanıt bulmak mı? Open Subtitles لتجد برهان عن رجال خضر في كهوف كواتشي
    Ele geçirilen kutularla ilgili bir spekülasyon da yok değil bir çoğu hâlâ Altamira mağaralarında saklanıyormuş. Open Subtitles التكهنات أن الكثير من الصناديق تم الأستيلاء عليها والعديد منهم ما زال مخبأ "في كهوف "ألتاميرا
    Volkanik aktivitenin yan ürünü olarak oluşan, bazalt yüzeyli lav-tüpü mağaralarında bile çoğu zaman duvarların bunlarla kaplı olduğunu görüyoruz, bu güzel, pırıl pırıl gümüş duvarlar veya parlak pembe ya da parlak kırmızı ya da parlak altın rengi. TED حسناً ، حتى في الطبقات البازلتية في كهوف قنوات الحمم البركانية ، والتي تنتج بسبب الأنشطة البركانية ، نجد هذه الجدران مغطاةً بالكامل ، في الكثير من الحالات ، بتلك الجدران الفضية الجميلة و اللامعة أو بألوان ورديةٍ أو حمراء أو ذهبيةٍ برّاقة.
    Atalarımızın vakti zamanında Antakya mağaralarında yaptığı gibi. Open Subtitles (كما فعل أسلافنا من قبل في كهوف (أنطاكيا
    Oh, um, onları mağaralarında sakladım... Open Subtitles أوه، أم، خبأت لهم في كهوف...
    - Peder, Kuzey mağaralarında yanındaydı. Open Subtitles الكاهن كان معها في الكهوف الشمالية
    Bana sorarsanız, çağdaş diller, mağara resimleri, mağara heykelleri, mağara oymacılığı, ve Batı Avrupa mağaralarında yumuşak kilde bulunan dans adımlarından da yaşlı olsa gerek. Yani yaklaşık 35 bin yıl öncesi, Aurignac Dönemi, belki daha da eski. TED موراي جيل-مان: حسنا، انا أخمّن أن اللغة الحديثة يجب أن تكون أقدم من الرسومات على جدران الكهوف والتماثيل في الكهوف وخطوات الرقص والطين الناعم في الكهوف في اوروبا الغربية في الفترة الأورغانية حوالي 35000 سنة مضت، أو قبل ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more