"mağazalara" - Translation from Turkish to Arabic

    • المتاجر
        
    • متاجر
        
    • للمتاجر
        
    • المحلات
        
    • للمحال
        
    Kuzenin mağazalara girip çıkarken, onunla konuşmak isteyen biri oldu mu? Open Subtitles اذن عندما كنت مع ابنة عمك تدخلان و تخرجان من المتاجر هل حاول احد التحدث اليها؟
    İnsanlar spor ayakkabı almak için neden mağazalara gidiyor ki? Open Subtitles أممم ، لماذا الناس يذهبون إلى المتاجر لشراء الأحذية الرياضية ؟
    Herkes birbirini ezerken ben arkamı dönüp mağazalara doğru koşacağım. Open Subtitles في حين ان الجميع يحاول دهس بعضهم البعض، سوف استدير و اذهب الي المتاجر.
    Başka bir alternatifi temsil ediyor zincir mağazalar açmak için bekleyen büyük yatırımcılara veya toplumumuzdaki büyük mağazalara çünkü dürüst olmak gerekirse, bu tür yatırımlar toplumumuzdan kaynak çalar. TED وتشكل أيضًا بديلًا للانتظار من أجل المستثمرين الكبار لبناء سلسلة متاجر، أو بناء متاجر كبرى في مجتمعاتنا، لأن بصراحة، هذه التطورات، تسرق الموارد من مجتمعاتنا.
    Üretim tamamlandığında, ayakkabı paketlenir ve dünyadaki mağazalara taşınır. TED عند اكتمال التصنيع، يتم تغليف ونقل الأحذية للمتاجر عبر العالم.
    Üretim tamamlanınca da ürünler buraya getirilip paketlenir ve sınıflandırılır, ve daha sonra mağazalara dağıtılır. Open Subtitles القطع المنتهية تعود إلى هنا ليتم تصنيفها وتغليفها، ومن ثم توزيعها إلى المحلات
    Mermaiden'ın sitesine sızdım ve sunucularından mağazalara ürünlerinin hatalı olduğunu içeren e-postalar gönderdim. - Bu onu yavaşlatacaktır. Open Subtitles اخترقت نظام شركة الحوريّة وبعثت منه رسائل للمحال بأنّ المُنتج فاسد.
    mağazalara gittiğimde bebekler görüyorum, ve kendimi yaşlarını tahmin etmeye çalışırken buluyorum. Open Subtitles أنا أذهب إلى المتاجر وأرى الأطفال وأجد نفسي أحاول أن أخمن كم هو عمرهم
    Kütüphanelere, hastanelere ve mağazalara. Open Subtitles كانت هُناك أنابيب تخص المكتبات ، المُستشفيات ، المتاجر
    mağazalara geldiğimizi haber vermedik. TED لم ندع المتاجر تعلم أننا قادمون.
    En basit dükkanda bulabileceğiniz şeyler - şık mağazalara gitmeden- çok rafine tasarım örnekleri oluyor, bu sayede herkes bizi çok sofistike buluyor. TED ما تجده في المتجر في الزاوية، من دون الذهاب الى أي نوع من المتاجر الفاخرة، أنه نوع من التصميم النقي حيث يعتقد الجميع أن نحن جميعاً راقيين جداً.
    Eğer iyisen, bütün mağazalara girebilirsin. Open Subtitles إن أحسنت التصرف سأدعك تذهب لكل المتاجر
    Bu, buranın mağazalara, barlara, küçük lokantalara, varış yerlerine, nesnelerin girip çıktığı yerlere sahip olduğunu söylemenin alengirli yolu. TED هذه هي طريقة راقية للقول انها تحتوي على المتاجر والحانات والمقاهي، والجهات -- -- تسير الأمور والخروج منها. انها قابلة للاختراق.
    Bazen mağazalara yürüyüşe gidip dönüyorum. Open Subtitles rlm; أحياناً ما أسير إلى المتاجر وأعود
    Şehirdeki bütün mağazalara gittim hemen hepsinde yazılar hep ön taraftaydı. Open Subtitles لقد بحثتُ في متاجر المدينة ولم أعثر سوى على نوع واحد... وهو قبعات حافتها في المقدمة
    Şimdi hep zincir mağazalara ve güzel restoranlara dönüştü. Open Subtitles الآن تبقى فقط سلسلة متاجر ومطاعم فاخرة
    Bu Topaz'ın departmanlı mağazalara geçişiyle mi ilgili? Open Subtitles هل هذا بشأن فكرة "توباز" في متاجر الكبرى؟
    Tyler, sabunların kalıbını 20 dolardan satıyordu mağazalara. Open Subtitles دنوت خطوه نحو القاع تايلر كان يبيع الصابون للمتاجر مقابل 20 دولار للقالب
    Böyle şeyler satan mağazalara bu maskenin bir kopyasını göstereyim. Open Subtitles سوف أوزّع نسخة لذلك للمتاجر التي تبيع ذلك النوع من الأشياء
    Annie, şu mağazalara bak! Tam bir moda cenneti. Open Subtitles أنظرى إلى كل هذه المحلات - إنها جنة الأزياء -
    Ve elimizden gelen herkesi çevremizdeki tüm bu mağazalara. Open Subtitles ونودع كل هذه المحلات حولنا
    Ben Mermaiden satan mağazalara giderim ve emin olmak için her birinden bir tane alırım. Open Subtitles سأذهب للمحال التي تبيع دهان الحوريّة... وسأشتري واحدًا من كلّ محلّ لتغطيّة كل فرضيّاتنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more