"maddelere" - Translation from Turkish to Arabic

    • المواد
        
    Bu maddeleri tanımladığımızda bir karışım yarattık; sentetik maddelerden oluşan bir karışım ve vücudunuzdan salgılanan maddelere benzerlik gösteriyor. TED وبمجرد تحديد هذه المواد، قمنا بتطوير توليفة نوع من الخليط، مزيح من المواد الاصطناعية مماثلة لما ينتجه الجسم البشري.
    Ordu, hamamböceklerini biyolojik maddelere karşı binaları taramak için kullanıyor. Open Subtitles الجيش ينظر إلى إستعمال الصراصير لتمشيط المباني من المواد الخطرة
    Peki bu kadar bol ve değerli bir madde, daha az değerli maddelere kıyasla neden çok daha az bir oranda geri dönüştürülmektedir? TED فلماذا مثل هذه المادة الوفيرة والقيمة لا تسترد بأي شكل بالقرب من معدل استرجاع المواد الأقل قيمة؟
    Bu bloklar yıkanıp kaynatılıp küçük parçalara ayrılır. Böylece tekrar kullanılabilecek ham maddelere dönüştürülürler. TED تقطع هذه القوالب إلى قطع صغيرة جدًا مغسولة ومُذابة فتكون المواد الخام التي يمكن استخدامها مرة أخرى
    Bu, bir grup maddenin enerji üretimi veya emilimi vasıtasıyla diğer maddelere dönüşümüdür. TED وهذا هو تحوّل لمجموعة واحدة من المواد إلى نوع آخر ، إما عن طريق إنتاج أو امتصاص الطاقة.
    Benim hareketlendiricilerim bu maddelere burçak kökünün hücreleriyle birleşmesi için ilham verir. Open Subtitles منشطاتي تجمع هذه المواد لتتوحد ضمن الخلايا في فراغ الجذر..
    Oranın turuncu ceketleri, bombanın sarılı olduğu maddelere uyuyor. Open Subtitles تلك المعاطف البرتقالية هناك يبدو أنّها تطابق المواد التي تمّ لفّ القنابل بها
    Tehlikeli maddelere karşı koruyucu elbisenin tüylü olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles أنا لم أعلم أن المواد الخطرة يأتى معها ريش.
    Ham maddelere yaklaşmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريده أن يقترب من ابداً من المواد الخام
    Cam üretmek için zehirli kimyasallara ve aşındırıcı maddelere ihtiyaç vardır. Open Subtitles لصنع الزجاج تحتاج المواد الكيميائية السامة، المواد المسببة للتآكل.
    Ya da koşmuyorlar, verdileri kimyasal maddelere bağlı. Open Subtitles أو لا تركض حسب نوع المواد الكيميائية التي تم حقنها بها.
    Hayat çiçeği, bünyesinde tüm katı maddelere, gerçekten var olabilecek tüm şekillere uyan geometrik bir temel barındırır Open Subtitles و في داخل زهرة الحياة تلك أساس هندسي لجميع المواد الصلبة الأفلاطونية؛ التي هي أساس كل الأشكال التي يمكن أن توجد.
    Son yapılan testlere göre Kubbe yüksek enerji lazerlere ve tüm a sınıfı aşındırıcı maddelere karşı dayanıklı. Open Subtitles المزيد من الاختبارت أظهرت أن القبّة منيعة ضد حزم خطوط الليزر المركّزة، وجميع المواد الكيميائية المسببة للتآكل
    Fakat asa organik maddelere etki etmiyor. Direksiyona geç. Open Subtitles لكن الصولجان لا يمكنه التأثير على المواد العضوية , تولى القيادة
    Bu maddelere yönlendirilen manyetik alan lambadan görüntüye gelen ışığı kıramıyordu. Open Subtitles إن المجال المغناطيسي المتواجد بفعل هذه المواد لم يتمكن من أن يجعل الضوء ينحرف من المصباح إلى الشيء المُراد رؤيته.
    Jesse'nin kontrol altında tutulan maddelere zaafı var tamam mı? Open Subtitles جيسي لديه ضعف في المواد الخاضعة للرقابة، صحيح؟
    Bu maddelere de hassasiyeti olabilir. Open Subtitles يُمكن أن تكون لديها حساسيّة لهذه المواد أيضاً.
    Aslında her topluluk acıyla başa çıkmak, enerjiyi arttırmak, sosyal olmak ve Tanrıyla konuşmak için psikoaktif maddelere yenilmiş. TED كل المجتمعات تقديرياً قد جربت هذه المواد المخدرة لتخفيف الألم أو لزيادة الطاقة أو للاندماج في المجتمع أو حتى لمناجاة الرب
    İşte bütün bu nedenlerden dolayı, daha iyi maddelere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum, ve bu maddelere yön verebilmemiz için üç anahtar prensibi bilmeliyiz. TED لذلك ، لهذه الأسباب جميعا ، أعتقد أننا في حاجة لمواد أفضل، وهناك ثلاثة مبادئ رئيسية يمكننا استخدامها لتعريف هذه المواد.
    Kimyasal maddelere alerjim var. Open Subtitles لدي حساسية من المواد الكميائية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more