Bu, elle yazılmış bir tabela ve Brooklyn'deki eski mahallemde bir kaç yıl önce bir aile pastanesinde görülmüştü. | TED | هذه علامة مكتوبة يدويا ظهرت في مخبز صغير في حيي القديم في بروكلين قبل بضع سنوات. |
Bu da demek ki bebeği ırkçı mahallemde büyütemem. | Open Subtitles | ما يعني أني لا أستطيعُ تربيتُه أو تربيتها في حيي المليء بالبِيض |
mahallemde oturan biri, 15-16 yaşlarında bir genç var. | Open Subtitles | هناك شخص, فتى في حيي في الـ 15 أو الـ 16 |
Ona kimsenin benim mahallemde yağmacılık yapamayacağını söyle! | Open Subtitles | أخبر الفتية أنّ لا أحد يسرق أو يعتدي على أحد في حيّي |
Benim mahallemde kim öldürürse ölür. | Open Subtitles | تعرف القانون كل من يقتل في حيّي يجب أن يموت ليكون مثالاً لغيره |
Limonata alır mıydın? Benim mahallemde böyle evler olduğunu dahi bilmiyordum şahsen. | Open Subtitles | أتريدين كأساً من الليمون ؟ لم أعلم حتى بتواجد بيوتاً كهذا في حيّنا |
mahallemde tonla suç olayı oldu ve benim bölgemdeki polisler epey kötü. | Open Subtitles | كان يوجد العديد من الجرائم في حينا و الشرطه في حيينا سيئه جداً |
Eski mahallemde o CD'leri dinlerseniz vurulursunuz, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلم أنهم قد يطلقون عليك النار إذا شغلت هذه الأغاني في الحي الذي اقيم فيه |
Siktir, keşke birileri gelip mahallemde o uçakları uçurmaya çalışsaydı. | Open Subtitles | اللعنة، أتمنى لو حاول زنجي إطلاق طائرة في حيي. |
mahallemde göçmenlik yüzünden önü kesilen insanlar içindi. | Open Subtitles | كان من أجل أشخاص في حيي كانت توقفهم دائرة الهجرة. |
Kentsel dönüşüm yüzünden mahallemde yaşamaya gücüm yetmiyor. | Open Subtitles | ،وبسبب التحسين لم أعد أستطيع تحمل نفقات العيش في حيي |
mahallemde böyle şeyler söylersen vururlar seni! | Open Subtitles | في حيي سيُطلق عليك الرصاص لقولك شيء كهذا! |
Çabuk geldiniz! Benim mahallemde polisler, siz öldükten bir hafta sonra gelir! | Open Subtitles | أنتم سريعون ,في حيي الشرطة تأتي... |
Bunu mahallemde yaparsan öldürürler. | Open Subtitles | كنت افعل ذلك في حيي |
Benim mahallemde büyümemişsin demek ki. | Open Subtitles | واضح أنكِ لم تنشأي في حيي |
Benim mahallemde büyümemişsin demek ki. | Open Subtitles | واضح أنكِ لم تنشأي في حيي |
mahallemde kimse yaşlı bir adamı kesip... paçayı kurtaramaz. | Open Subtitles | لا أحد يقتل رجلاً عجوزاً في حيّي وينجو بفعلته |
Evet. O zaman benim mahallemde ne işiniz var? | Open Subtitles | حسناً، فكيف انتهى بكم المطاف في حيّي إذاً؟ |
Benden izin almadan mahallemde böyle şeyler yapamazsınız, çocuklar! | Open Subtitles | الآن أنتم يا فتية، تعرفون أنّه لا يمكنُكم القدوم إلى حيّي بدون أن تسألوا بأدب |
Eski mahallemde oturuyordunuz. | Open Subtitles | أنت بشكل مباشر في حيّي القديم. |
Benim mahallemde bir hafta yaşarsan bunun seçenek olmadığını anlarsın. | Open Subtitles | تعالي وجربي العيش في حينا لأسبوع واحد فقط ... ومن ثم أخبريني ما إذا كان لديك الخيار |
Bu arada, benim eski mahallemde, böyle sorunlar yaşamazdık. | Open Subtitles | على فكره في الحي الذي كنت اسكن فيه لم يكن لدينا هذه المشكله |