| Metal bir tepsiyle kafeteryada bir başka mahkuma vurdun mu, vurmadın mı? | Open Subtitles | هل قمت بضرب سجين آخر أم لا مستخدمًا علبة معدنية في الكافتيريا؟ |
| Diğer kişinin gitmemiş olması iki mahkuma da kendi gözlerinin yeşil olduğu gerçeğini bildiriyor. | TED | حقيقة أن السجين الأخر قد انتظر تخبر كل سجين أو سجينة أنه لديه عينان خضراوان |
| Bu komite karar vermesinden once mahkuma soylemek istedigin birsey var mi? | Open Subtitles | قبل أن تتخذ اللجنة قرارها هل هناك أي شيء يود السجين قوله؟ |
| Çavuş Hondo, seninkiler mahkuma yakın koruma sağlayacak. | Open Subtitles | رجالك سيكونوا فى حراسة و حماية لصيقة للسجين |
| Eski bir mahkuma şahitlik etmek için para alıyor. | Open Subtitles | الذي يأخذ المال ليغطي على المدانين السابقين |
| - Her mahkûma bir döşek atanır. Bir form doldurabilirsin. | Open Subtitles | حسناً, إننا نمنح فراش واحد لكل سجينة يمكن أن تعبئي الطلب |
| Eski bir mahkuma iş vermekte tereddüt etmem. | Open Subtitles | ما كنت لأتردد أبدًا لأعيّن سجينًا سابقًا |
| Yetkili amir, mahkuma son sözlerini söyleme imkanını veriyor. | Open Subtitles | ـ المراقب يمنح الآن المحكوم فرصة نهائية لقول أي كلمات أخيرة |
| Migreni olan mahkuma içinde ot olan kekler soktum. | Open Subtitles | قمت بتسريب وجبة خفيفة من الكعك لسجين معه الصداع النصفي |
| Silahlı altı adam görev alacak. Tüfekler dolu, süngüler takılı, her mahkuma iki kişi. | Open Subtitles | ستكون الحراسة من ستة رجال مسلحين رجلان لكل سجين |
| Yani, mesela sen bir mahkuma gerçekten aşık olabilir miydin? | Open Subtitles | أقصد , هل من الممكن كمثال أن تقعي في علاقة رومنسية مع سجين ؟ |
| Kariyeriniz boyunca hiç bir mahkuma yumruk bile atmadınız mı? | Open Subtitles | لم تقم بمعاقبة سجين واحد طوال فترة عملك؟ |
| Kariyeriniz boyunca hiç bir mahkuma yumruk bile atmadınız mı? | Open Subtitles | لم تقم بمعاقبه سجين واحد طوال فتره عملك؟ |
| Bu sabah durup dururken bir mahkuma saldırdığından söz etti mi? | Open Subtitles | هل أشار إلى أنه تهجم عل سجين هذا الصباح بطريقه غير لائقه |
| Jürinin saygıdeğer üyeleri, önünüzdeki mahkuma 14 Ekim günü adı geçen Emily Jane French'i öldürmekle suçlandığı bildirildi. | Open Subtitles | أعضاء هيئة المحلفين اٍن السجين يقف متهما بأنه فى الرابع عشر من أكتوبر قد قام بقتل اٍيميلى جين فرينتش |
| mahkuma çok yakın davranıyormuş. Sürekli koluna yapışıyormuş. | Open Subtitles | كانت فى وضع حميم مع السجين متشبثة بذراعه باستمرار |
| Salgındaki ilk kurban olması muhtemel bir mahkuma, bir paket göndermişler. | Open Subtitles | أرسلوا الرزمة إلى السجين الذي قد كان الضحيّة الأولى للعدوى. |
| Bu yüzden mahkuma karşı böyle düşmanlık beslemeniz kesinlikle anlaşılabilir. | Open Subtitles | من المفهوم تماما انك كنت معادية للسجين |
| Eski bir mahkuma şahitlik etmek için rüşvet almış. | Open Subtitles | أنه يستلم الأموال من المدانين السابقين أنه.. |
| Bennett, senin mahkûma tecavüz ettiğini Caputo öğrendiğinde ne olacak? | Open Subtitles | (بينيت) ماذا سيحصل عندما يكتشف كابوتو) أنك اغتصبت سجينة ؟ |
| Pislik bir mahkuma iyi davranıyorum ve sen de bir bok mu olduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | لأنني عاملتُ سجينًا حقيرًا بشكلٍ جيد، تعتقد الآن أنكَ شيءٌ عظيم؟ |
| Eski bir mahkuma benzemişsin. İstediğin herkesi korkutabilirsin. | Open Subtitles | مثل المحكوم عليهم بالاعدام وهذا كافى لكى يخيف اى شخص |
| Bize bir şeyler anlatmaz,.. ..fakat başka bir mahkuma anlatır. | Open Subtitles | هو لن يتحدث إلينا لكنه سيتحدث لسجين آخر |
| Pekçok hapishanede her mahkuma yedi gardiyan düşüyor. | Open Subtitles | أكثر الأبراج لديها قناص لكل سبعه مساجين. |
| 5 mahkuma karşı mücadele vereceksiniz. | Open Subtitles | ستقاتلون خمستهم في نزالات رجلٍ لرجلٍ. |