| Ve eğer mahkumiyet kararı doğru değilse, o genç adamlar özgür kalacaklar. | Open Subtitles | وإن كانت كذلك، وكانت الإدانة لا تصمد دونها فسيطلق سراح أولئك الفتية |
| Belki de ırk yüzünden mahkumiyet kararı verilmesi için baskı olduğunu düşündüğünü söylemiş. | Open Subtitles | قال بِأنه يعتقد أنه كان هناك ضغط من أجل الإدانة ربما حتى دافع بسبب العِرق |
| 19 yaşında bir dizi mahkumiyet... hırsızlık, dükkan soyma, kredi kartları... | Open Subtitles | ،تسعة عشر سنة، إدانة من سطو، سرقة لسرقة بطاقات الإئتمان |
| Jiggy Walker. Mahkûmiyet Tarihi 12 Temmuz '98, ikinci dereceden cinayet. | Open Subtitles | أُدينَ في 12 يوليو عام 98 بتُهمَة القَتل من الدرجة الثانية |
| Mahkûmiyet Tarihi 3 Temmuz '97, ikili cinayet, birinci dereceden cinayet. | Open Subtitles | أدين 3,يوليو، 97. تهمتين بالقتل من الدرجة الأولى. |
| Saldırı, mal mülk, gasp suçlarından çok sayıda mahkumiyet. | Open Subtitles | إدانات عديدة بتهمة الاعتداء وحيازة والابتزاز. |
| Eğer kanıtlarlarsa, ve eğer mahkumiyet kararı doğru değilse, o genç adamlar özgür kalacaklar. | Open Subtitles | وإن كانت كذلك وكانت الإدانة لا تصمد دونها فسيطلق سراح أولئك الفتية |
| Problem şu ki, yargıç son bulduklarınıza göre, mahkumiyet kararlarını bozarsa üçü de serbest kalmış olur. | Open Subtitles | المشكلة هي: إن دحض القاضي الإدانة بناءً على ما اكتشفته فسيطلق سراح ثلاثتهم |
| İtiraf etmek, itirafının sonucunda yakın gelecekteki uzun vadeli mahkumiyet ve ceza risklerine daha az odaklanmış olan gençlere en iyi seçenek gibi gelir. | TED | لذا يبدو الاعتراف كأفضل خيار لدى المراهقين، الذين لا ينتبهون إلى خطر الإدانة والعقاب على المدى الطويل بنهاية الطريق كنتيجة للاعتراف. |
| Temiz bir mahkumiyet istiyorum, dolambaçlı yollara sapmak yok. | Open Subtitles | أريد إدانة نظيفة، بدون الطرق الإلتفافية. |
| Dinle, sırf geçen sene 900 mahkumiyet sağladık. | Open Subtitles | اسمعي، أعرف أنك فزت بـ 900 إدانة بمفردك العام الماضي، |
| Bir mahkumiyet bile yok çünkü tamamen beyaz seçmenler tarafından seçilen beyaz yetkililerce korunmaktalar. | Open Subtitles | ولا إدانة واحدة لأنهم محمييون من قبل مسؤولين بيض، تم اختيارهم بواسطة مقترعين بيض. |
| Mahkûmiyet Tarihi 20 Ocak 2001, reşit olmayan birisine ağır saldırı. | Open Subtitles | أُدينَ في 20 يناير عام 2001 بجريمَة الاعتداء العنيف على قاصِر |
| Arnold Jackson, diğer adıyla Şair. Mahkûmiyet Tarihi, 20 Temmuz '98, ikinci dereceden cinayet. | Open Subtitles | أُدينَ في 20 يوليو عام 98 بجريمَة قتل من الدرجة الثانية |
| Mahkûmiyet Tarihi: 21 Ekim '92, | Open Subtitles | أدين 21 أكتوبر، 92. |
| Mahkûmiyet Tarihi: 9 Eylül '65, | Open Subtitles | أدين 9 سبتمبر, 95. |
| İki yıldan biraz az, gasp için, iki saldırı suçlaması, mahkumiyet yok... son 18 ay şimdilik bulanık. | Open Subtitles | عامين أو أقل ، بتهمة الابتزاز تهمتين إعتداء ، لا إدانات الأشهر ال 18 الماضية غير واضحة حتى الآن |
| Mahkûmiyet tarihi: 6 Haziran '97. | Open Subtitles | تمّت إدانته في السادس من حزيران عام 1997 |
| Bir yeğen. Bir mahkumiyet, ve şartlı tahliye. Bir serseri. | Open Subtitles | أبن أخ,أدانة واحدة وفترة أختبار.أنه مجرم صغير |
| Bu durum yanlış mahkumiyet dosyalarında tek değil. | Open Subtitles | هذا ليس فريدا من نوعه في حالات الادانة الخاطئة |
| Birkaç zimmet, mahkumiyet, ve birkaç tane de tecavüz şikayeti. | Open Subtitles | عدد من قضايا حيازة المخدرات .. الإدانات بعض الشكاوى والإعتدائات |
| Antonio Nappa, Mahkûmiyet Tarihi 4 Temmuz '98, ikinci dereceden cinayet. | Open Subtitles | أُدين في 4 يونيو عام 98 بتُهمَة القَتل من الدرجة الثانية |