"mahrem" - Translation from Turkish to Arabic

    • خصوصية
        
    • الحميمية
        
    • حميميّة
        
    • حميمة
        
    • حميمى
        
    • حميمية
        
    - Yok. Bugün biraz daha mahrem takılma taraftarıyım. Open Subtitles إن مزاجي على شيء . أكثر خصوصية هذه الليلة
    - mahrem bölgemi konuşabileceğimiz daha uygun bir ortam var mı acaba? Open Subtitles هل هناك مكان أكتر خصوصية يمكننا فيه نقاش مناطقي الخاصة؟
    Daha sonra onun evinde işler mahrem bir boyut kazandı. Open Subtitles لاحقاً في منزلها , أصبحت الأمور خصوصية
    Tabii ki diğer yarımızla en mahrem bilgilerimizi paylaşmak normal. TED وبالطبع، فلا مانع لدينا من مشاركة تفاصيلنا الحميمية مع نصفنا الآخر.
    Burada durmuş, ilişkimin en mahrem anlarıyla hava atıyorum. Oysa bazılarımızın... Open Subtitles ها أنا أتباهى بأكثر اللحظات حميميّة في علاقتي، عندما يكون أحدنا...
    Herhâlde iş arkadaşlarına dair böyle mahrem bir bilgi Booth Hill'le ilgili oylama sırasında epeyi faydalı olmuştur. Open Subtitles حسنا، أفترض معرفة حميمة بشؤون زملائه لن تفعل سيد أي ضرر
    İki insanın birlikte olabileceği_BAR_en mahrem alandır. Open Subtitles اكثر شىء حميمى قد يحدث بين اثنين
    Tabii ki. Millet, sanki mahrem bir ilişkiniz yokmuş gibi davranmanıza gerek yok. Open Subtitles يارفاق لاداعي للتظاهر بعدم وجود علاقة حميمية بينكما
    Bir kale en mahrem kısmının yaşadığı yer. Open Subtitles ...قلعة حيث الأشياء الأكثر خصوصية في حياتك
    Telefon edebilirsin. Biraz mahrem bir görüşme. Open Subtitles إنها مكالمة خصوصية
    Marshall, onlara söylersek hayatımızın en özel, en mahrem anına onları da davet ediyormuşuz gibi duracak. Open Subtitles (مارشل) إن أخبارنهم فسنكون قد دعوناهم للحظتنا الأكثر خصوصية وحميمية في حياتنا
    Brody daha mahrem bir yere gidelim istedi, şey yapalım diye... Open Subtitles وأراد (برودي) أن نذهب سوياً إلى مكان أكثر خصوصية... لكي نستطيع...
    Isaac, senden istirham ediyorum, bu çok mahrem ve mühim konuda, elimden bir şey gelmeyen yerde, ricamı geri çevirme. Open Subtitles ايزك) أنا ألتمسك) في هذا الشأن الاكثر خصوصية وأهمية كن في مكاني حيث لا أستطيع
    Pek de mahrem olmadı. Open Subtitles حسناً,لم تكن خصوصية جداً
    Tamamen yabancı birine bizim en mahrem sırlarımızı anlatıyorsun. Open Subtitles بإخبارك لرجل غريب تمامًا عن تفاصيل علاقتنا الحميمية التي تخصنا؟
    En mahrem VIP alanlarından birinden süzülen standartların ötesinde bir lazer şovuyla gözleriniz şenlenirken kalbiniz basın sesiyle küt küt atmaya başlar. Open Subtitles سينبض قلبك مع دقات الموسيقى الصاخبة في حين أن عيناك ستبهر من أضواء الليزر و تمر بأكثر لحظات الحميمية في المغطس
    Fakat bu beyle mahrem bir ilişkiniz var. Open Subtitles لكن علاقتكِ مع هذا الرجل كانت حميميّة
    Alexis tüm dünya ile düşüncelerini nereye kiminle gittiği gibi hayatıyla ilgili kişisel ve mahrem detaylarını paylaşıyor. Open Subtitles أمّاه، (ألكسيس) تُشارك، مع العالم أجمع، بذكر تفاصيل حميميّة شخصيّة عن حياتها... عن المكان الذي تذهب إليه، ومع مَن، هذا ليس آمناً.
    Zihinlerimiz, insan hayatının mahrem ayrıntılarına değil, ...insan bilgisinin geliştirilmesine odaklanmalıdır. Open Subtitles ينبغي أن تركز العقول لدينا على تقدم المعرفة البشرية، و لا تفاصيل حميمة من حياة الناس الآخرين.
    - Orası çok mahrem bir yer. Open Subtitles إنه موقف حميمى جدا
    Ona çok mahrem şeylerimi anlattım ben. Open Subtitles لقد أخبرتها بتفاصيل حميمية جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more