| Bazen, ilişkimizi mahvettiğim için beni hala affetmediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أشعرُ أحياناً أنّكِ لم تسامحيني لإفساد علاقتنا في الأساس |
| Tatiana ile randevunu mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | فيل , أنا آسف لأنني أفسدت موعدك مع تاتيانا |
| Kusursuz planınızı mahvettiğim için bana kızgın olduğunu biliyorum ama iyi haberlerim var. | Open Subtitles | حسناً, أعلم بأنك غاضب لأني أفسدت خطّتك المحكمة ولكن لدي أخبار سارّة |
| Planını mahvettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لإفسادي عليك الحصول على مبلغ كبير |
| - Geceni mahvettiğim için üzgümüm. | Open Subtitles | أسفه لتخريب أمسيتك شكراً , أراك لاحقاً |
| Güzel olduğunu söyledin ve fişini mahvettiğim için de iade edemeyeceğim şimdi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنه يبدو جميلاً والآن لقد أفسدت الفاتورة ولا يمكنني إرجاعه |
| Parayı ona verdim, hayatını mahvettiğim için üzgün olduğumu söyledim hatta annesinin erken çıkması için ifade bile vereceğimi söyledim. | Open Subtitles | أعطيته المال، وأعتذرت إليه لإفساد حياته، وقلتُ له أنّي سأشهد نيابة عن أمّه، وأحاول إصدار إفراج مُبكّر لها. |
| Tüm hafta sonunu mahvettiğim için ikinizden de özür dilemeliyim! | Open Subtitles | يجب أن أعتذر لكليكما لإفساد العطلة |
| Doğum gününü mahvettiğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا حزين جداً لإفساد عيد ميلادك |
| Bütün bu romantik zamanımızı mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً , أنا آسف لأنني أفسدت وقتنا الرومانسي معاً |
| Bunu bir adamın hayatını mahvettiğim için yapıyorum ve bu konuda çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أفعل ذلك لأنني أفسدت حياة شخص و أشعر بالسوء حيال الأمر |
| Tanrı aşkına, evlilik teklifini mahvettiğim için üzgünüm ama üzerimde tanga var ve bundan daha üzgün olamam. | Open Subtitles | بحق الله، يارجل، أنا آسفة لأنني أفسدت تقدّمك، لكن... لكنني أرتدي زيًا جلديا، |
| İkinci çift ayakkabın, birincisini mahvettiğim için. | Open Subtitles | حذاء جديد، لأني أفسدت الزوج الأول |
| Seni tüm bu olanlara sürüklediğim ve geceni mahvettiğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا جداً آسفة لإدخالك في كل هذا, وأنا ... اعتذر لأني أفسدت سهرتك |
| Randevunu ve hafta sonunu mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لإفسادي موعدكِ... وعطلتكِ الأسبوعيّة |
| Her şeyi mahvettiğim için de çok üzgünüm. | Open Subtitles | آسفٌ لإفسادي كلّ شيء. |
| Bu mükemmel düğünü mahvettiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لتخريب هذا الزواج الجميل |
| Yılbaşı partini mahvettiğim için üzgünüm Teğmen Dan. | Open Subtitles | آسف ، لقد أفسدت إحتفالك برأس السنة |
| Gereken bilgiler. Geceni mahvettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | ها هي البيانات آسفة لافساد مسائك |
| Gizemi mahvettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف على إفساد الأحجية |
| Tatil gününü mahvettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | شكرا يا سيدتى, واسف على افساد يوم راحتك |
| Olası bir flörtünü mahvettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة على تخريب "شبه" الموعد الغرامي الخاص بكِ. |
| Kendi hayatımı da mahvettiğim için üzgünüm! Devam et. | Open Subtitles | ــ يا (جينيفر) , ليس ذلك ما قصدتُه ــ و أنا آسفة , لأنّني أفسدتُ حياتي أيضاً |