"manastırdan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدير
        
    • دير
        
    • الرَهبَنَة
        
    manastırdan ayrıldıktan sonra, samimi olarak, dinle işimi bitirmiştim. TED إذ بعد مغادرتي الدير فإنني وبكل صراحة خلصت من الدين.¥
    manastırdan kaçmış gibi. Baş Rahibeyle bir sorun yaşamış olmalı. Open Subtitles يجب أن تكون قد هربت من الدير بحجّة مَع المسؤولة الدينيةِ
    manastırdan gelme şaraplar kuzu eti ve lezzetli kuşlar. Open Subtitles النبيذ، جاء من قبل الإخوة في الدير اللحم، والعديد من الطيور اللذيذة
    Altı yıldır manastırdan dışarı çıkmadı ve ne yaptığını bilmiyor. Open Subtitles لقد كان حبيسا فى الدير لمدة 6 سنوات انه لايدرى ماذا يفعل
    Mary Clarence bize.. ..daha modern bir manastırdan geldi. Open Subtitles ماري كلارينس قدمت إلينا من دير متحرر بعض الشيء.
    Buraya bir manastırdan alınmış Meryem Ana heykeli ve boynunda bir haç ile geldi. Open Subtitles وَصلتْ مَع تمثال مريم العذراء و سلسال يحمل الصليب معلقٌ بعنقها جلبتهما من الدير
    - Jersey eski bir ana okulu ögretmeni... daha önce de manastırdan kaçan bir rahibeymiş... Open Subtitles جيرسى معلمة رياض اطفال سابقا والراهبة ايضا لكنها هربت من الدير
    manastırdan ayrılıp Christopher Plummer ile evlendi ve bütün çocuklarını Alplere çıkardı. Open Subtitles لقد تركت الدير ماريد كريستوفر بلامبرز ثم أخذت كل أطفاله إلى أعالي الجبال
    manastırdan çıkan her mektup Baş Rahibe tarafından mühürlenmeli. Open Subtitles أيّ رسائل من الدير لابد أن تُختم من قبل الرئيسة الدينية
    Seni o güzel, sıcak manastırdan oldukça güzel bir şey çıkarmış olsa gerek. Open Subtitles لابد أنه شيئاً مميز جداً الذي يغريك بعيداً عن الدير الدافىء
    manastırdan ayrılıp buraya geldim ve keşişlerden birine rüşvet verdim. Open Subtitles تركت الدير وأتيت إلى هنا ورشوت أحد الرهبان
    Gidip onunla oturmak için her gece manastırdan gizlice kaçıyorum. Open Subtitles كنت أخرج خلسة في كل ليلة من الدير لأقضي الوقت معه.
    Bir manastırdan güzel hasat çıkardı değil mi? Open Subtitles من شأن الدير ان يقدم لك ما بعد الحصاد, اليس كذلك ؟
    Tanrı korusun, hanımefendi. İnanın, manastırdan getirirlerken hala yaşıyordu. Open Subtitles لا سمح الله يا سيدتي، صدقيني أنها كانت حية عندما أخذوها من الدير
    Her neyse, bende rahibe olayım bare, ...ama belki düğününe gelmem için manastırdan çıkmama izin verirler. Open Subtitles على أية حال ، اناسأصبح راهبة لكن ربما يسمحون لي بالخروج من الدير
    Ona de ki, askerlerini manastırdan çekerse daha iyi hissederim. Open Subtitles أخبريه أني سأشعر بتحسن لو أخرج الجنود من الدير.
    manastırdan biri alıp sonra da söylemeyi unutmamıştır herhalde, değil mi? Open Subtitles أنتَ لا تظنّ بأنّ احدهم من الدير جاء ليأخذه
    Birinin almaya geldiği kesin, ama manastırdan olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles و ثمّ لمْ يخبرنا بالأمر مطلقاً أليس كذلك ؟ بالتأكيد جاء أحدهم لأخذه و لكنني لا أظنّه كان شخصاً من الدير
    Hayır. O kazanın olduğu manastırdan geldiğini biliyorum. Open Subtitles لا, فقط انها من دير قريب من موقع الحادث .
    Himalayalar'da bir manastırdan almış bir çocuğu ciddiye almasını bekleme. Open Subtitles درس إدارة الأعمال في دير في "الهيمالايا".
    Tacikistan'da bir manastırdan kurtaracağım her kız için 1 dolar veriyoruz deseler... Open Subtitles لكل فتاة انقذتها من دير فى طاجاكستان ,
    Duyduğuma göre manastırdan ayrılmayı düşünüyormuş ve ben de bunu telafi etmek istiyorum. Open Subtitles و أسمَعُ الآن انها تُفَكِّر في تَركِ الرَهبَنَة و حسناً، أُريدُ ان أقومَ بشيءٍ للتَعويضِ عليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more