| Demek burada sıkıştım kaldım, aynı tek gözlü manyaklar gibi. | Open Subtitles | اذن انا عالقة هنا مثل بقية المجانين اصحاب العين الواحدة |
| Kafayı Tanrı'yla bulan manyaklar bizi öldürmeye çalışmayı kesene kadar. | Open Subtitles | إلى أن يتوقف هؤلاء المجانين مغسولي الدماغ عن التخطيط لقتلنا. |
| Tavsiyeleriniz beni rahatlatacaktır. Ama manyaklar çok da kurnazdırlar. | Open Subtitles | كلامك سيريحني لكن المجانين يفتقرون إلى الدهاء |
| Bıçaklı manyaklar aşağı yukarı 20 yılda bir insanları öldürüyor. | Open Subtitles | الناس يُقتلون على يد مجانين بسكاكين كل 20 عام تقريباً. |
| İyi insanları kendi evlerinde tehdit eden manyaklar olmamalı. | Open Subtitles | لا يمكن ان يأتي مجانين ويهددون أناس محترمين في منازلهم |
| Ya, devasa turuncu sakallarına yaban keçileri yuva yapmış manyaklar güruhuyla yüzyüzeyiz, ya da, başka türlü söylersek: | Open Subtitles | إننا في مواجهةٍ مع حشدٍ من المجانين النشطين ترافقهم أشباحٌ تتماهى مع لحاها البرتقالية، وفي روايةٍ أخرى : |
| Burada havaya ateş eden manyaklar var. | Open Subtitles | كل هؤلاء المجانين يطلقون الأسلحة في السماء |
| manyaklar dört kişiydi. Etrafa dağıldılar. | Open Subtitles | كان هناك أربعة من هؤلاء المجانين لقد كانوا في كل مكان |
| Bireysel tüm rekorları, neredeyse kendilerini öldüren manyaklar kırdı. | Open Subtitles | كافة السجلاّت الفرديّة كانت لمجموعة من المجانين الذي قتلوا نصفهم تقريباً |
| manyaklar bizi öldürmeye çalışıyor, siz ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | هؤلاء المجانين يحاولون قتلنى وماذا فعلتهم بشأن هذا؟ |
| Gidiyordum ama bu manyaklar beni kaçırdı. | Open Subtitles | انا كنت على وشك الذهاب لكن هولاء المجانين اختطفوني |
| Birçok kız ve erkek çocuk, çocuklara zarar veremeyecekleri şekilde içeri tıkılması gereken manyaklar tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | هذا كثير من الأبناء والبنات القتلى قُتلوا من قِبل المجانين الذين ينبغي حبسهم |
| Ona canlı ihtiyacım var, o yüzden manyaklar onu bulmadan biz bulmalıyız. | Open Subtitles | نريدها حية، لذا لنعثر عليها قبل أن يعثروا عليها المجانين. |
| Bu manyaklar Birlik Süvari birliğinden top çalmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | يخطّط أولئك المجانين لسرقة مدفع من وحدة إتحاد الفُرسان. |
| Sonra da yoldaş Ranger'lardan ayrı düştüm, bıçaklı baltalı o manyaklar etrafımı çevirdi. | Open Subtitles | انتهى بي المطاف مفترقاً عن زملائي، ومحاطاً بمجموعة من المجانين الذين يحملون السكاكين والبلطات |
| O seks-delisi manyaklar kayıp bir şeyi fark edemez zaten. | Open Subtitles | حسناً، هؤلاء المجانين المتضاجعون لن يلاحظوا شيئاً. |
| Nasıl oluyor da istediğimizi alan ya da siken ahlaksız manyaklar olmuyoruz? | Open Subtitles | لماذا لسنا جميعاً مجانين بلا أخلاق نأخذ و أ نفعل ما نريد ؟ |
| Sakallı manyaklar tuvaletimizden para çalıyorlar. Kontrolden çıktığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | رجال ملتحون مجانين يسرقون الأموال من مرحاضنا ، أنا أقول أن الأمر خرج عن السيطرة |
| Soğuktur, böcek ve adam kaçıran manyaklar olmaz. | Open Subtitles | الحال بارد هناك،لا توجد جراثيم أو مختطفين مجانين |
| Def olun manyaklar! Cadılar bayramı falan bilmem ben! | Open Subtitles | أغربوا عن وجهي يا غريبي الأطوار لا أقوم بالهالووين |
| Bebeği boş ver. Bu manyaklar seni görmeye gelmişler. | Open Subtitles | انسي الطفلة، أولئك المسوخ هنا لرؤيتك. |
| Merhaba, Zack. Siz manyaklar elektriği nasıl geri getirdiniz? | Open Subtitles | مرحباً يا "زاك", أنَّى لمخبولينَ أمثالكم القدرة على إعادة التيار الكهربائي؟ |
| En has manyaklar define manyaklarıdır. | Open Subtitles | لا يوجد من هو أحمق مثل أحمق الذهب. |