"marshall'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • مارشال
        
    • مارشل
        
    • لمارشال
        
    Marshall'ın biraz önce saydığı her şeyi yaparsan bir mememe dokunmana izin vereceğim. Open Subtitles ان استطعت القيام بكل ذلك جميع الذي ذكره مارشال سأدعك تلمس ثديا واحدا
    Marshall'ın annesini götürdüğü geçen seneki kısa bir zaman dilimi hariç. Open Subtitles ماعدا فترة قصيرة العام المنصرم عندما كان يتسكع مع والدة مارشال
    Ve o düzey Marshall'ın Juvenall'inde olduğu gibi satirist bir durumdur, ve dinleyicileri temsil eder, ve o eserde durumla hiç alakası olmayan dışarda bulunan insanlarla ilgili şakalar içermektedir. TED لذا كان دائما الهاجي مثل جوفينال أو مارشال ممثلة للجمهور، وكان يذهب ليسخر من الخارج الشخص الذي لا يشارك وضع الفاعل.
    Nick Marshall'ın yetiştirilişinde normal olan hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لم يكن أي شئ طبيعي في الطريقة التي تربى عليها نيك مارشال
    1967, Thurgood Marshall'ın ABD yüksek mahkemesine katıldığı yıldı. Open Subtitles كان عام 1967 هو الذي أصبح فيه ثيرجود مارشل رئيساً للمحكمة العليا للبلاد
    Kenneth Marshall'ın karısının davranışlarının farkında olduğu gayet kesindi. Open Subtitles انا متأكد ان السيد كينيث مارشال, كان على علم بسلوك زوجته
    Şey, Bayan Marshall'ın parfüm şişeleri var... ve Bay Lane'in de. Open Subtitles السيدة مارشال لديها زجاجات برفان, والسيد لين,. الكاهن ؟
    Ayrıca, Lionel Marshall'ın gözlüğü merdivenlerin dibine nasıl geldi? Open Subtitles ولماذا كانت نظارات ليونيل مارشال موجودة اسفل السلم ؟
    Size Bay Marshall'ın yakınında tek kişilik bir yer ayarlayabiliriz. Open Subtitles أمكننا الحصول على مقعد واحد إلي طاولة مجاورة للسيد "مارشال".
    Havalandırma labirentinde emekleyerek Marshall'ın odasına gidip, şifre bozucuyu alacaksın kasa odasına geçeceksin ve şifreleri bozacaksın. Open Subtitles ستضطر الى الزحف خلال متاهة من الأعمدة الى مكنب مارشال وتأخذ المفتاح, وتصل الى القبو, ثم تفك الرمز,
    Marshall'ın parmak izini taklit eden bir aleti var ama vaktimiz kalmadı. Open Subtitles مارشال لديه جهاز يستطيع أن يطابق بصمات الأصابع.
    Cuvee'nin girdiği kapıyı bulup kilitlersek Marshall'ın yardımıyla bile Echelon'a giremez. Open Subtitles إذا نحن يمكن أن نجد الباب كوفي مرّ به ويقفله، هو لن يتقدّم، ليس مستوي بمساعدة مارشال.
    Bay Marshall'ın bu ülke için yaptıklarını unutamayız ve bizim için. Open Subtitles لا يمكن أنت ننسى ما فعله السيد مارشال من أجل هذا البلد ومن أجلنا
    Hayır, Marshall'ın bir hata yapmasını bekleyeceğim ve bunu araya sıkıştırıvereceğim. Open Subtitles لا .. سوف انتظر إلى وقت آخر يكون فيه مارشال غير غاضب جداً
    Hayır, Marshall'ın bir hata yapmasını bekleyeceğim ve bunu araya sıkıştırıvereceğim. Open Subtitles لا .. سوف انتظر إلى وقت آخر يكون فيه مارشال غير غاضب جداً
    - Marshall'ın annesi bize kurabiye göndermişti... Open Subtitles حسناً حسناً ام مارشال ارسلت لنا بسكويت ..
    Marshall'ın kulağından fazla bir et kurtaramadım. Open Subtitles لم استطع ان أنقذ الكثير من لحم أذن مارشال
    Asistanı Devon Marshall'ın öldüğü gece onun şehir dışında olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت مساعدته بانه كان خارج البلدة ليلة مقتل ديفون مارشال
    Marshall'ın hiçbir şey yapamamasına 20 saniye kalmış. Open Subtitles نحن في آخر عشرون ثانية لعدّ مارشال التنازلي من أجل لا شيء
    Yani, Lily ve Marshall'ın nasıl ayrıldığını, ve Lily'nin çekip gittiğini ve dün gece uzaktan da olsa hiçbir şey yaşanmadığını mı demek istiyorsun? Open Subtitles تعنين كيف ليلى و مارشل انفصلوا ؟ و ليلى غادرت ولا شى اخر حصل ليلة امس
    Hatta Marshall'ın bekarlığa veda partisine bile davet edilmeye hak kazandın. Open Subtitles في الحقيقة .. لقد كسبتي لنفسك دعوة لحفلة العزوبية لمارشال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more