"masamın" - Translation from Turkish to Arabic

    • مكتبى
        
    • منضدتِي
        
    • منضدتي
        
    • على مكتبي
        
    • لمكتبي
        
    • طاولتي
        
    • بطاولتي
        
    Sanırım bunlar, bu yıl yine benim masamın üzerinde olacaklar. Open Subtitles اعتقد انهم سينتهى بهم الحال على مكتبى هذه السنة كالمعتاد
    masamın üstündeki rafa bak. İçinde saat olan bir kutu olmalı. Open Subtitles فى الاسفل على الرف على مكتبى هناك صندوق به ساعه
    Yazının üçte masamın üzerinde olmasını istiyorum. Open Subtitles لَهُ المقالةُ على منضدتِي بحلول الـ3 : 00.
    Ve masamın üzerine geri çıkartmanız... Open Subtitles ويَتقيّأُ في منضدتِي.
    Önceki gece, yapmam gerektiği gibi bir kopyasını masamın üzerine koydum. Open Subtitles في الليلة السابقة للقضية ، تركت نسخة الشكوى على منضدتي
    Çalışma masamın üzerine koymak için küçük bir parça alacağım. Open Subtitles أريد أن آخذ قطعة صغيرة لأضعها على مكتبي في العمل
    Uyuşturucu ilaçlar için olan tüm reçeteler masamın üzerinde. Open Subtitles كل الوصفات الطبية للأدوية المخدرة تأتي لمكتبي
    Stanley, masamın üzerinde ne yaptığını bana söylemek ister misin? Open Subtitles ستانلى, هل تريد ان تخبرنى ماذا تفعل على سطح مكتبى لا
    En iyisi gidip odamdaki masamın altında yatayım. Open Subtitles مهلا لابد أن أذهب سأذهب للنوم اسفل مكتبى فى الباى مور
    Bu yüzden masamın köşesinde yığılı onca evrak sanki orada değilmiş gibi davranmaktan pek hoşnut değilim. Open Subtitles وبسبب هذا لا اشعر بالراحة بجلوسى هنا وأنا أتظاهر أن الفيل فى مكتبى ليس موجود
    Bütün yaptığım kağıtları masamın bir tarafından diğer tarafa itmek. Open Subtitles كل ما افعلة هو رفع الاوراق من مكتبى الى مكان اخر
    Çok yalnız gözüküyordunuz, hafta sonu yapacak işiniz olsun diye masamın derinliklerinden çıkardım. Open Subtitles أتيت بها من مكتبى كى يكون لديك شئ لتفعله أثناء العطلة لأنك بدوت وحيداً
    - Çok iyiydi. - Süre doldu. Kalemlerinizi bırakın ve çıkarken mavi kâğıtları masamın üzerine bırakın. Open Subtitles انتهي الوقت الكل يضع الاقلام واوراق الاجابة على منضدتي قبل الخروج
    Ailesi masamın etrafında dans ediyor ve "Onu bizden biri yapacağız" diye dualar okuyordu. Open Subtitles عندما عائلتها رقصت حول منضدتي هتاف، " نحن سنجعله أحدنا! "
    Kahve masamın üstünde Cici'nin bir resmi olabilir. Open Subtitles قد يكون هناك صورة (بريشيس) على منضدتي الصغيرة.
    Bu yolculuğa 8 yıl önce başladım, ve gerçekten de masamın üstündeki fare ile başladı. TED لقد بدأت باستكشاف هذا المجال منذ ثماني سنوات، ولقد بدأت فعلياً بالفأرة الموجودة على مكتبي.
    Kontrat beş gündür masamın üzerinde duruyor. İmzalamaya kimse gelmedi. Neden? Open Subtitles طيلة خمسة أيام العقد على مكتبي لم يأت أحد للتوقيع عليه ، لماذا ؟
    Ofisimden ayrılacağım ve içinde 1,000 dolar nakit bulunan zarfın olduğu masamın sol en üstteki çekmecesine bakmamanızı rica edeceğim. Open Subtitles وسأرحل من مكتبي وسأترجى منكم بألاّ تنظروا في الدرج الأيسر العلوى لمكتبي حيث يوجد به مظروف يحتوي على ألف دولار نقداً
    Fakat her kimse onu tam masamın üstüne kadar bıraktı. Open Subtitles لكن أيًا من يكون، فقد أوصله لمكتبي بالضبط
    masamın sol üst köşesine bunu bantladım ve gördüğünüz gibi, hâlâ orada. TED ألصقتها على أعلى اليسار على طاولتي و كما ترون لاتزال هناك
    Bu tuhaf çünkü bu kutu benim masamdaydı ve ayrıca bunu da masamın üstünde buldum. Open Subtitles ،حسنٌ , ذلك غريب ،لأن هذا الصندوقَ كانَ بطاولتي وعثرتُ على هذا أيضًا .بمكتبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more