"masamın üzerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • على مكتبي
        
    • على طاولتي
        
    • فوق مكتبي
        
    Kontrat beş gündür masamın üzerinde duruyor. İmzalamaya kimse gelmedi. Neden? Open Subtitles طيلة خمسة أيام العقد على مكتبي لم يأت أحد للتوقيع عليه ، لماذا ؟
    - Gidiyoruz. masamın üzerinde, Sully. "Pembe" olanlar muhasebeye gidecek. Open Subtitles على مكتبي يا سولي النسخة الوردية للحسابات
    masamın üzerinde, herkesten çok ona ait evrak var. Open Subtitles لدي الكثير من الأوراق على مكتبي عنه أكثر من أي شخص آخر
    - Şimdi masamın üzerinde dosyayı görüyor musun? Open Subtitles لقد كنت هل ترى هذا الملف على طاولتي الآن؟
    Eğer onları en kısa zamanda masamın üzerinde görmezsem sevimli ayıcığına söyle dikkatli olsun. Open Subtitles اذا لم اري كل واحد منهم على طاولتي حالا يمكنك أن تخبرين دميتك بان تحترس
    Tamam, öyledir ama masamın üzerinde istemiyorum. Open Subtitles حسناً لا بأس انا لا اريدها فوق مكتبي
    Çağrı cihazını masamın üzerinde unutmuşsun. Tanrım... Sağ olasın dostum. Open Subtitles ـ نسيت جهاز النداء الخص بك على مكتبي ـ أظن ذلك,شُكراً لك يا رجل
    Bunu şimdi masamın üzerinde buldum. Birileriyle konuşma ihtiyacı hissettim. Open Subtitles وجدتُ هذه على مكتبي وأود التحدث لأحدٍ بهذا الصدد.
    Günlüğünü rahatça benim masamın üzerinde bırakabilme nedenin hayatında benden saklamak isteyeceğin bir şey olmamasıdır. Open Subtitles أقصد أن سبب ارتياحك لترك مذكراتك على مكتبي لأنك تعرف أنه ليس هناك شيء في حياتك تحاول أخفاءه عني
    Onları masamın üzerinde görmekten hoşlanmıyorum. Open Subtitles لستُ مُتأكّداً إذا كنتُ أحبّها على مكتبي.
    Birileri bu bitki bıraktı zehir masamın üzerinde yapılır. Open Subtitles لقد تركـَ أحدهمُ النبتةِ المُستخرَجُ منها السُمِ على مكتبي
    Evimde masamın üzerinde daha önce böyle bir resim görmüş olabilir misin? Open Subtitles هَلْ رأيت صورة كهذه من قبل ؟ في منزلي ؟ او على مكتبي ؟
    masamın üzerinde dosyalanması gereken intörn başvuruları var. Open Subtitles لديّ كومة أوراق نماذج المتدرّبين على مكتبي و التي تحتاج إلى ترتيبها في ملفاّت
    O zamandan beri masamın üzerinde. Open Subtitles الا ان هذه الصورة اضعها على مكتبي
    masamın üzerinde bana bakan resmini fark ettim. Open Subtitles لقد وجدت صورتك تحدق الي من على مكتبي
    Tuvalete gitmeden önce söyleyeceğim son şey-- bunu daha önce söylecektim ama unuttum, fakat elimde bir okul raporu var. 13 yaşındaydım ve masamın üzerinde çerçevelenmiş halde duruyor. Diyor ki "Ben işe yaracak herhangi bir şey yapmak için gerekli şevke sahip değil." TED أحد الأفكار الأخيرة قبل أن أذهب إلى دورات المياه لديّ -- أقصد مسح هذه ضوئيا وقد نسيت لكن لديّ -- تقرير مدرسي. كان عمري 13 سنة. إنها مبروزة على مكتبي في المنزل. تقول، " يفتقر بن إلى قوة دفع كافية لتحقيق أي شي يستحق."
    - masamın üzerinde. Open Subtitles انه على مكتبي. جده بنفسك
    Onu masamın üzerinde istemiyorum. Open Subtitles لا أريده على طاولتي
    Kaseni, masamın üzerinde istemiyorum. Open Subtitles لا أريد وعائك على طاولتي
    Gianopolous teklifini masamın üzerinde bırak demiştim. Bıraktım. Open Subtitles أظنّ بأنّني قد طلبت منكِ أن تتركي اقتراح جينابلس)، على طاولتي)
    Ama yinede senin otoportren... masamın üzerinde asılı. Open Subtitles لكن أعني لدي صورة لك فوق مكتبي
    Brady, masamın üzerinde dosyaların arasında bıraktığım misketleri alıp okula götürmüş seni ufak şeytan seni. Open Subtitles برادي) قد حصل على كيس الكرات الرخامية) التي قد تركتها فوق مكتبي مع بعض أوراق البحوث و أخدها معه إلى الكلية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more