"masanıza" - Translation from Turkish to Arabic

    • طاولتك
        
    • لطاولتك
        
    • على مكتبك
        
    • لطاولتكِ
        
    • طاولتكم
        
    • الجدول الخاص
        
    Sizin masanıza çok nazikçe kabul edilmiştim, efendim... Open Subtitles لقد كنت كذلك وتلقيت القليل على طاولتك يا سيدي
    Linda'nın sıvışarak masanıza gelip kendi özel şovunu sadece 5 dolara yapmasından daha fazla isteyeceği bir şey yok. Open Subtitles أن تتسلق طاولتك و.. وتعطيك رقصتك الخاصة مقابل 5 دولارات فقط
    Yalnızca 5 dolara en güzel dostlarımızdan biri masanıza gelip sizi ısıtacak ve canınızı sıkacak. Open Subtitles فقط 5 دولارات لتأتي لك إحدى جميلاتنا لطاولتك وتجعلك مُستثارا ومنفعلا
    yalnızca 5 dolar güzel kızlarımızdan herhangi birinin masanıza gelmesi ve kendi dünyasının gizemlerini göstermesi. Open Subtitles ستأتي أحد فتياتنا لطاولتك وتُرِيكَ غرائب عالمها
    Size bir paket geldi. masanıza koydum. Küflenmiş gibi kokuyor. Open Subtitles جاءك طرد ووضعته على مكتبك وبدا طرداً عتيقاً من رائحته
    Hepsi bu kadar bayan Stone. Ben bu dosyaları imzalar masanıza bırakırım. Open Subtitles ذلك سوف يكون كل شيء ، آنسة ستون أنا سأوقع تلك الوثائق وأضعها على مكتبك
    Ben getiririm masanıza. Open Subtitles سأحضرهم لطاولتكِ.
    Belki farkına varmışsınızdır masanıza bakıp duruyordum. Open Subtitles أعتقد أنك لاحضت أنّي كنت احدق إلى طاولتك
    Gillette dosyasını masanıza bıraktım, ayakkabılarınızı Barneys'den aldım... Open Subtitles وضعت اغلفة القصه على طاولتك اقتنيت احذيتك من عند محل بارنى واصلحت نظاراتك لم تكن هناك اى تكاليف
    Hemen masanıza gidin. Çok kalabalık ve artık gidebiliriz. Open Subtitles اعتقد بأن عليكي ان تذهبي الى طاولتك انا مستعدة للذهاب
    Yeterince büyüdüğünüzde masanıza yanaştırmak istemediğiniz insanları dışlayabilmek için bir kulüp açar, bir bardak votka toniği 22 dolara servis yapar ve şişenin başına kadife fiyonk geçirirsiniz. Open Subtitles عندما تكون كبيراً على أن تبعد الغير مرغوب بهم من طاولتك. أفتح ملهى,ثمن كأس الفوديكا فيه 22 دولار,
    masanıza oturan, yemeğinizi yiyip şarabınızı içen yaptıklarının cezasız kalacağını sanan biri. Open Subtitles رجل الذي يجلس على طاولتك ياكل الطعامك و يشرب نبيذك الذي يعتقد أن أفعاله ستمر دون عقاب
    Hadi hoş bayanlarımızdan birini gerçek aksiyonun olduğu masanıza davet edin. Open Subtitles إدع واحدة من فتياتنا الجميلات لطاولتك لتجد المتعة
    Size küçük hanımı rahatsız etmeyi bırakmanızı ve masanıza dönmenizi tavsiye ederim. Open Subtitles أنصحك بأن تتوقف عن إزعاج السيدة وبأن تعود لطاولتك
    Sadece beş dolara masanıza gelebilir. Open Subtitles ستأتي لطاولتك مقابل 5 دولارات فقط
    Teşekkürler. Onu izleyin, sizi masanıza götürecek. Open Subtitles شكرا جزيلا ، اتبعها سوف ترشدك لطاولتك.
    Dava masanıza gelmeden önce birçok firmadan red yemiş. Open Subtitles و لماذا تناقل من شركة لأخرى قبل ان ينتهى على مكتبك ؟
    Evet, efendim. Raporumu dün masanıza bıraktım, efendim. Open Subtitles نعم ، سيدى لقد وضعت هذا التقرير على مكتبك البارحه ، سيدى
    Denetim raporlarını, bir hafta içinde masanıza bırakırım. Open Subtitles سيكون عندك تقرير الجرد على مكتبك خلال أسبوع.
    Görünüşe bakılırsa bu uzayıp gidecek, siz masanıza dönün isterseniz? Open Subtitles الآنيَبْدومثل انهم بانتظار الطريق الطويل لذا الان يُمْكِنُكم العودة ال طاولتكم الآن.
    - İyi geceler. Gelin, sizi masanıza götüreyim. Open Subtitles إذا كنت تأتي معي، أنا يأخذك في الجدول الخاص بك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more