Sonucta, yillar boyunca, masraflar yukluce artti. | TED | وكانت النتيجة ، على مر السنين ، زيادة النفقات مع الوحدات. |
Dediklerine göre yılda 150.000 dolar artı masraflar edermişim. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون أنني أستحق 150.000 دولار سنويًا بالإضافة إلى النفقات. |
Vergiler ve masraflar çıktıktan sonra, yaklaşık 3 milyon dolar değerindeki taşınmazlar, bir lehtara verilmek üzere bu evrakta ismi yazan emanet fonuna devredilecek demek oluyor. | Open Subtitles | يعني بأن ملكية الثلاثة ملايين دولارات بعد النفقات والضرائب تذهب إلى صندوق إئتمان لمستفيد مذكور إسمه في هذه الوثيقة |
masraflar hariç, 70 peseta. Evet yanlış duymadınız, tam 70 peseta. | Open Subtitles | سيدفعون كل المصاريف ، بالاضافة إلى 70 بيزيتا ، 70 بيزيتا جميلة |
Dönem sonunda, Meksika'ya bir gezi düzenliyoruz, bütün masraflar karşılanıyor. | TED | في نهاية الفصل الدراسي سنأخذ رحلة الى المكسيك كل التكاليف مدفوعة |
Kazanırsanız, masraflar çıktıktan sonra kalan para... ve bir şişe şampanya sizin olur. | Open Subtitles | اذا كان اليوم يومك, ستفوز بالرهان, مع نفقات قليله وزجاجه شمبانيا |
Golf turnuvam yaklaşıyor ve masraflar için nakit paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | باقترابِ جولة الغولف، أحتاجُ بعض النقود للنفقات. |
Bütün masraflar, birinci sınıfta yolculuk ve konaklama. Senin ve karın için. | Open Subtitles | كل النفقات سفر درجة أولى وسكن أنت وزوجتك |
Patron, New York'taki görüşmede en iyi sunumu yapabilecek 2 tane çalışanı gönderiyor. Bütün masraflar da ödendi. | Open Subtitles | لأفضل محاضرة تقديمية إلى، نيويورك في اجتماع، و النفقات مدفوعة |
Günde 500 dolar, artı masraflar. | Open Subtitles | خمسمئة دولار يومياً بالإضافة إلى النفقات |
Şey, evet. Ufak masraflar için fotokopisini almalıyım. | Open Subtitles | سأحتاج لأخذ بصمة لتغطية النفقات الطارئة. |
Bu masraflar da eklendiğinde Hanbury kasaları zorlanır. | Open Subtitles | بإضافات هذه النفقات خزانة هانبري ترزح تحت الضغط |
Beklenmeyen masraflar çıkabilir, bazı testler gerekebilir. | Open Subtitles | .. يمكن ظهور بعض النفقات .. الغير متوقعة فحوصات ربما نرغب بإجرائها |
- 10,000 dolar, uçak bileti ve masraflar. | Open Subtitles | الأجر 10 ألاف زائد رحلة فى الدرجة الاولى و جميع المصاريف |
Ama günlük 1500 dolar artı masraflar deyince... | Open Subtitles | لكنهم سيدفعون 1500 دولار في اليوم الواحد بالإضافة لتغطية المصاريف. |
Şimdi sürem bitmek üzere olduğundan üretim maliyetleri açısından ne kadara mal olduğunu sizlere hızlıca göstereceğim en önemli fikir roll-to-roll üretim biçimiydi böylece bunu parçalar ve masraflar dahil 50 sente ürettik. | TED | سأوريكم بشكل سريع، خاصهً أنه ليس لدي متسع من الوقت، من حيث تكلفة التصنيع، كانت الفكرة الكبرى أن تتم صناعته بطريقة البكرات المتتالية، لذا فقد صممناه بتكلفة 50 سنتا تشمل القطع و التكاليف. |
Birleşik Devletler'de, Kuzey Amerika'da, daha çok pahalı, yasal masraflar, ilaç masrafları, | TED | في الولايات المتحدة، أمريكا الشمالية، أغلى بكثير، التكاليف القانونية، الطبية، |
Bak, yaklaşan bu yemin tazeleme olayı ve son zamanlardaki diğer masraflar falan... | Open Subtitles | نحن بمرحلة تخفيض. إسمعي، مع تجديد النذور وبعض النفقات الأخرى الحديثة... نفقات أخرى؟ |
- Günlüğü yüz elli, artı masraflar. | Open Subtitles | أي مائة خمسون في اليوم، زائداً نفقات. |
En azından büyük kısmı, Biraz masraflar oldu tabi. | Open Subtitles | بقي أغلبه، والقليل منه للنفقات |
3CP maddesine göre... 3 yıla mahkum, 500,000 lire para cezası ve artı masraflar. | Open Subtitles | حُكُم بالسجن لمدة 3 سنوات 500,000 ليرة + التكلفة القانونيةِ |
- Ayda 60 dolar alacak, artı masraflar. | Open Subtitles | يأخذ منزل 60 دولارات في الشهر، بالإضافة إلى مصاريف. |