"masumları" - Translation from Turkish to Arabic

    • أبرياء
        
    • الابرياء
        
    • البريء
        
    • البراءة
        
    • برئ
        
    • تلك الأبرياء
        
    • للأبرياء
        
    • الأبرياءَ
        
    • بالأبرياء
        
    Ya da senin, Zody'i soyup, masumları öldürmen mi? Open Subtitles واشكاله أَو أنت ، يَسْرقُ و يقتل نـاس أبرياء ؟
    masumları aklamak zordur. Open Subtitles أنه من الصعب أن تخرج رجال أبرياء من اتهام
    Biriminiz masumları öldürdü, masumlara komplo kurdu. Open Subtitles وحدتك زرعت دليل حددت وقتلت حتى ضحايا أبرياء
    masumları asmak için kullanıldı. Senin bu konuda fazla deneyimin vardır. Open Subtitles تستخدم لشنق الابرياء لديك الكثير من الممارسة في ذلك
    masumları mahkemeye çıkarmak adil olmayacaktır. Open Subtitles احضار الابرياء الى المحاكمة أمر غير عادل
    Sadece masumları korumak için isimler değiştirilmiştir. Open Subtitles تم تغيير الأسماء فقط و ذلك لحماية الشخص البريء
    Acımasızca ve ödün vermeden, masumları katlet. Open Subtitles ذبح البراءة على نحو عديم الرحمة وبدون تمييز
    ancak masumları cezalandırarak Tanrı'ya hizmet edilmez. Open Subtitles لكن عدالة الرب لن تتحقّق بإنزال العقاب على برئ
    masumları koru. Open Subtitles حماية تلك الأبرياء.
    Senin gibi masumları kışkırtan ve onları yanlış yönlendiren sorumsuzlara acıyorum. Open Subtitles أشعر بالشفقة عليك لأنَّك تخدع أناسًا أبرياء
    Senin gibi masumları kışkırtan ve onları yanlış yönlendiren sorumsuzlara acıyorum. Open Subtitles أشعر بالشفقة عليك لأنَّك تخدع أناسًا أبرياء
    Şehirdeki masumları korumak için kullanacağını söylemiştin. Open Subtitles قلت أنّك ستسخدمينه لحماية أبرياء هذه المدينة.
    masumları koruma adı altında masumların ölmesine izin veremem. Open Subtitles لن أسمح لك بقتل أبرياء، باسم حماية أبرياء
    Masum insanların tehlikede olduğunu anlatmak için başka masumları öldürüyor. Open Subtitles إنه يقتل أشخاص أبرياء إذن من أجل توضيح فكرته بأن هُناك أناس أبرياء في خطر
    masumları bir savaşın içine çekmekle... onları soykırıma terk etmek arasında fark vardır. Open Subtitles هناك فرق بين سحب الابرياء للحرب او تركهم للابادة
    Yani benim işim, onun işi, düğün hazırlığı masumları süper insan yapanları bulmaya çalışma bize pek de vakit kalmıyor. Open Subtitles اعني , بين عملي , وعمله ,والتخطيط للزفاف , و محاولة اكتشاف من الذي يحول الابرياء
    Emin değilim ama "bazen suçlu olmak için masumları öldürmelisin." dedi. Open Subtitles لا أعلم بالضبط ،ولكنه قد قال "أحيانا يجب عليك تقتل البريء لكي تصل للمذنب"
    Gerçek rahipler, masumları koruyan adaletsizlik, ikiyüzlülük ve kötü yoldan para kazanma ile savaşan insanlardır. Open Subtitles لكن القساوسة الحقيقيين هم نحن الذين ندافع عن البراءة نحارب الظلم و النفاق و المال القذر...
    Bu sayede, masumları suçlayabilmeyi, Open Subtitles وبهذه الطريقه، كنت تنشد اتهام برئ
    masumları korumakla sorumlu olduğumuzun kesinle farkındayım. Open Subtitles إنني أكثر اهتماماً، بأمر حمايتنا للأبرياء
    masumları korumak. Open Subtitles حماية الأبرياءَ.
    Golden Axe öyle yada böyle 3.000 senedir masumları labirente kurban ediyor. Open Subtitles شركة "جولدِن آكس"، في صورةٍ أو غيرها، تضحي بالأبرياء للمَتاهة لمدة 3.000 عام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more