Ve bir yeşil, maviyle karşılaşınca, yeşilin büyüdüğünü ve mavinin küçüldüğünü görüyorsunuz. | TED | لذلك فإنه عندما يتفاعل الأخضر مع الأزرق ، سترون أن الأخضرَ يصبح أضخم والأزرق يَصغُر. |
mavinin plastik üzerindeki en yaygın renk olduğunu fark ettim. | TED | لاحظت أن اللون الأزرق الأكثر انتشارا بين ألوان البلاستيك. |
Mesa Arch'ın turuncuyla parlayan ve arkadaki mavinin hoş katmanlarına dönelim. | TED | لذا دعونا نعود لقوس ميسا، والطريقة التي يشع بها الصخر باللون البرتقالي ودرجات الأزرق الجميلة في الخلفية. |
En azından yeni yerine gelip seni ziyaret edebilir miyim belki duvarlarını mavinin biraz uygun olmayan rengine boyarım? | Open Subtitles | حسناً, أيمكننى على الأقل ان أتى لزيارتك فى منزلك الجديد و ربما نطلى المنزل باللون الأزرق الغير مناسب |
Yani burada beyazın düşük rakımı, mavinin de yüksek rakımı temsil ettiğini görebiliyoruz. | TED | فهنا نرى الأبيض يمثل الارتفاعات المنخفضة، والأزرق يمثل الأرتفاعات الأكثر علوا. |
Kırmızı tel mavinin üzerine. Yeni gibi oldu. | Open Subtitles | السلك الأحمر يتقاطع مع الأزرق ويعود كالجديد |
Kırmızı kablo mavinin üstünden geçer ve yeni gibi olur. | Open Subtitles | السلك الأحمر يتقاطع مع الأزرق ويعود كالجديد |
Balo'da mavi ve altın rengi afişler kullanacaktık ama mavinin tonu konusunda kararsız kaldık. | Open Subtitles | كنا سنذهب مع الأزرق و لافتات الذهبية للرقص ولكننا الآن لا نستطيع إيجاد ظلال الأزرق المناسب |
mavinin en sevdiğin renk olduğuna iddia girerim. | Open Subtitles | أراهن ان الأزرق هو لونك المفضل. |
"Sanatta mavinin Etkisi" isimli bir eser yazıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بتأليف عمل اسمه "تأثير الأزرق على الفنون" |
Sence de mavinin güzel bir tonu değil mi? | Open Subtitles | ألا ترين أن هذا الطيف الأزرق جميل؟ |
Öyleyükseldimki ,Einar mavinin siyaha karıştığı yeri görebiliyordum. | Open Subtitles | -لقد إرتفعت للغاية يا إينار -و رايت عندما تتحول السماء من الأزرق إلي الأسود |
Gözleri mavinin çok güzel bir tonuydu. | Open Subtitles | كانت عيناه جميلتان بلونها الأزرق |
- Başka hiçbir okyanusun bu kadar çok rengi yok. - Ve baksana, mavinin nerede değiştiğini görebiliyorsun. | Open Subtitles | لا محيط آخر لديه كل تلك الألوان - و يمكنكِ أن تري تغير درجات لون الأزرق - |
mavinin içinde ne olduğunu merak etmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تريدين رؤية ما بداخل الظرف الأزرق ؟ |
Baba, mavinin 613 farklı tonunu bilirim | Open Subtitles | . يا أبتاه إنى أعرف "613" نوعاً مِن اللون الأزرق |
mavinin 13 ayrı tonu. | Open Subtitles | 13أشكال متميزة من اللون الأزرق |
Şey, mavinin bu tonu sana çok yakışıyor. | Open Subtitles | حسناً، تبدو رائعاً مرتدياً الأزرق |
Yani bir yıl önce, demek ki alarm en uzak siyah kabloda olacak; mavinin altındaki yani şu. | Open Subtitles | إذاً قبل ذلك بعام، والذي يعني أنّ الإنذار سيكون السلك الأسود الأبعد تحت السلك الأزرق وهو... |
Büyük mavinin boşluğunda işlek bir vaha. | Open Subtitles | واحة مزدحمة في فراغ الأزرق الكبير. |