"meşrubat" - Translation from Turkish to Arabic

    • المشروبات
        
    • الصودا
        
    • مشروب غازي
        
    Su ve meşrubat satarak geçiniyor ve cep telefonları için şarj kartları satıyor. TED تبيع الماء، وتبيع المشروبات الغازية وتبيع بطاقات التعبئة للهواتف المحمولة.
    Burada kalıp eğlenebilirsiniz. Size cips ve meşrubat aldım. Open Subtitles يمكنكما البقاء هنا والاستمتاع بوقتكم ، اشتريت لكم بعض المشروبات و المأكولات الخفيفه
    İki sedye, üç hemşire meşrubat sunan yaşlı bir hanım ve bol bol da sandalye olacak. Open Subtitles سيكون هنالك سلتين مهملات, وثلاث ممرضات على الاقل سيدة كبيرة في السن تقدم المشروبات, والكثير من الكراسي
    Bu sabah masama meşrubat döktüm yapış yapış oldu. Open Subtitles سكبت الصودا على مكتبي هذا الصباح وهو لزج بالكامل
    Masada meşrubat ve kraker var. İyi misin? Open Subtitles هناك بعض الصودا والبسكويت على الطاوله هل انت بخير؟
    hanımefendi meşrubat. Sizin için alkolsüz içecek getirdim Sen bu elbiselere bak. Open Subtitles ليس هذا - مشروب غازي لك يا سيدتي -
    Evet, hayır, bak benim yapabileceğim tek şey soğuk meşrubat makinesi almak isteyen Amerikalılar bulmak ama henüz bulamadım. Open Subtitles نعم, لا . انظر .. عملي هو إيجاد أشخاص أمريكيين يريدون شراء آلة تجميد المشروبات لكنهم لا يستطيعون تحمل كلفتها.
    Mesela kadınlar geri dönüşümlü... plastik ve meşrubat şişelerini... ve tek kullanımlık plastikleri topluyor. Open Subtitles النساء مثلا يفضلون البلاستيك لإعادة التدوير وزجاجات المشروبات الغازية لأنها أخف وزنا
    Soğuk meşrubatı unut, Biz biranın dibine vuralım Size soğuk meşrubat ikram edeyim ... Open Subtitles إنسى المشروبات الباردة, احتسي معنا الجعّة
    İhtiyacı olan çocuklara tatlı meşrubat vermek için dans eden bir sürahi duvarı kırıp geliyor yani. Open Subtitles اعني, الرامي الراقص اخترق الحوائط ليعطي المشروبات للطفل الذي يريدها
    Şimdi meşrubat kamyonu sürüyorum. Open Subtitles والآن أعمل في شاحنة توزيع المشروبات
    Sen, su veya meşrubat falan içmek ister misin? Open Subtitles هل تحب ان تشرب شيئا... الماء أو المشروبات الغازية أو شيء من هذا؟
    Sen su veya meşrubat falan içmek ister misin? Open Subtitles هل تحب ان تشرب شيئا... الماء أو المشروبات الغازية أو شيء من هذا؟
    Az sonra meşrubat servisimiz başlayacaktır. Open Subtitles المشروبات ستقدم قريباَ
    - Biz soğuk meşrubat ısmarlıyalım... Open Subtitles قهوة؟ - نحن نقدم المشروبات الباردة -
    Ve birisi kanatlarıma meşrubat döktü. Open Subtitles و أحدهم سكب الصودا على أجنحتى
    New York şehrinin belediye başkanı Michael Bloomberg büyük boy meşrubat ve diğer şekerli içecekleri yasaklamak istiyor. Open Subtitles (عمدة مدينة (نيويورك)،(مايكل بلومبيرغ يريد حظر ما يسميه الصودا كبيرة الحجم والمشروبات السكرية الأخرى
    meşrubat kutusu iyiydi. Open Subtitles احسنت باستخدام علبة الصودا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more