| Hazine ile ilgili mecaz bilgeler eski insanların aklıdır. | Open Subtitles | إنّ الكنزَ إستعارة لحكمةِ الميرميّةِ القديمةِ |
| Gemi batırmak. mecaz birleşimi mi bu? Gemiler mayınlara çarpar. | Open Subtitles | هزّْ المركبَ هَلْ تلك إستعارة مختلطة؟ ...المراكب كَانَ عِنْدَها مدافعُ |
| Birçok defa yeniden amaçlanan bir mecaz, ve bu durumda bütünü parçalarının toplamından daha büyük yapıyor. | TED | انها استعارة أعيد إستخدامها لأغراض متعددة عدة مرات ، في كل حال ، يجعل الكل أكبر من مجموع الأجزاء مع البيانات. |
| Aslında bu bir mecaz "sana sarılmak istiyorum" der gibi! | Open Subtitles | لكنه تشبيه بلاغي فكأنه يريد أن يقول: أريد أن أعانقك |
| Bir mecaz falan olduğunu sanmıştım ama gerçekten buna inanıyorlar. | Open Subtitles | أنا أيضاً اعتقدت أنه قول مجازي ولكن يبدو أنهم يؤمنون بهذا الشيء |
| Şarkı derken mecaz anlamda yani söyledikleri bir şey veya bir söz gibi. | Open Subtitles | . . أغنيتهم عبارة عن كناية كأنه نداء لهم أو ما شابه |
| Biz abayı yakmış insanlar buna mecaz diyoruz. | Open Subtitles | ذلك كيف أغازلها بطريقة الاستعارة |
| mecaz yapacak kadar akıllı değilim. | Open Subtitles | انا لست ذكيا كفاية لكى اعطى أحداً إستعارة ً |
| Çoğunuz bunu insanlara moral vermek için bir mecaz olduğunu sanıyordur? | Open Subtitles | حتى الأن، كان معظم الناس يظنون أنها مجرد إستعارة مجازية لإبهاج الناس، صحيح؟ |
| mecaz anlamdaydı. | Open Subtitles | كانت إستعارة، كانت إستعارة لخسارتك |
| - Ah, güzel. Nedir bu, bir mukayese mi? - Bir mecaz. | Open Subtitles | اوه ، جميل ، ماهذا ، تناظر للحيوانات اي استعارة |
| İlginç bir mecaz, Doctor. Çünkü at asıl gücüne ulaşamadan önce ilk olarak dinlendirilmelidir. | Open Subtitles | استعارة غريبة أيها الطبيب ، لأن الحصان يجب أن يروّض أولاً ، قبل أن يصل إلى أقصى قوته |
| Aklında bulusun, bir daha krizalit mecaz kullanmamaya çalış. | Open Subtitles | حاولي ألا تستخدمي استعارة اليرقة مجدداً ، هذا لعلمك |
| (Kahkahalar) Şimdi düşünüyorum da burada, mimarinin ve mimarın bugün içinde bulunduğu duruma dair harika bir mecaz var. | TED | ولا يمكن استخدامها بغرض الحماية " أعتقد ان هذا تشبيه عظيم لدور العمارة والمعماريين في يومنا هذا. |
| Ama baban bunu, ne bileyim, bir mecaz gibi gösterdi. | Open Subtitles | بالله عليكم" لكن والدك جعل الأمر يبدو كما لو كان تشبيه بليغ |
| mecaz yaptın sanırım. | Open Subtitles | أهذا قول مجازي آخر، كما أعتقد؟ |
| Bir yerlerde mecaz olmalı, değil mi? | Open Subtitles | بتعبير مجازي هناك في مكان ما صحيح؟ |
| Bu da ofisin eksiklerini belirtmek için bir mecaz işte. | Open Subtitles | يالها من كناية مُناسبة لأوجه القصور التي يُعاني منها ذلك المكتب |
| Belki mecaz diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | ربما ليس هناك شيء اسمه الاستعارة |
| Bildiğiniz üzere, dışarda populer bir mecaz var. Şimdiye kadar bu dönüştürücü etkiyi hastalıkların tedavisinde kullanmamızın nedeni, yeterince etkili ilaçların bulunmaması ve bu kısmen doğru. | TED | و هناك عبارات مجازية معروفة أن سبب عدم حصولنا على تأثير تحولي على معالجة الامراض هو عدم تواجد أدوية قوية بشكل كاف، و هذا صحيح تقريباً. |
| Doğu Tennessee Devlet Koleji' nde sanırım mecaz kullanmayı seviyorlar. | Open Subtitles | أرى أنّهم يحبّون خلط الإستعارة في كليّة شرق تينيسي الأهلية |
| Akılsız ! mecaz ne demek bilmiyor musun ? | Open Subtitles | غبي ، الا تعرف ما هو التعبير المجازي ؟ |
| Bu bir mecaz Ingrid. Tarot kartları bu konuda biraz kurnazdır. | Open Subtitles | ذلك مجازاً إنجريد أوراق اللعب تخبرنا هكذا |
| mecaz olarak... genel... bilirsin. | Open Subtitles | النساء , مجازيا الجنس نفسه , أنت تعرفي |
| Yaşamları paramparça oldu, hem mecaz hem kelime anlamında, ama bir şey bulamadım. | Open Subtitles | حياتهم مُزقت تماماً مجازياً وحرفياً ولا يمكنني إيجاد شيء |
| Johnson ve Lakoff aşk için yeni bir mecaz öneriyor: Ortak yapılan bir sanat eseri olarak aşk. | TED | اقترح جونسون ولاكوف تعبيرًا مجازيًا جديدًا للحب: الحب كعمل فنّي مشترك. |
| Kız kardeşimin mecaz yaptığı çok sık görülmezdi, ...ama yaptığında tam onikiden vururdu. | Open Subtitles | "لم تستخدم أختي المجازات كثيراً ولكن عندما فعلت صعقني ذلك فعلاً" |
| Bence bunu hem gerçek hem de mecaz anlamda söyledi. | Open Subtitles | وأنا أعتقد بأنها تعني ذلك على حد سواء حرفياً ومجازياً |