"memlekette" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الوطن
        
    • في البلد
        
    • في الديار
        
    • فى الوطن
        
    • العوده للبيت
        
    • في موطني
        
    • البلد القديم
        
    Sadece varlığımız bile, memlekette oldukça zor soruların sorulmasına yol açıyor. Open Subtitles وجودنا و بقاؤنا يجبر على أن تتُطرح الأسئلة الصعبة في الوطن
    memlekette kiraz ağaçları ile dolu büyük bir meyve bahçem var. Open Subtitles أملك بستـان كبير مليء بأشجـار الكرز في الوطن
    Mesele ırkçılık. Ama memlekette iş bulamazsın. Open Subtitles و لكنك لا يمكنك الحصول علي اي وظيفة في البلد
    Senin kadar zeki birinin memlekette uygun iş bulamamasına şaşırdım. Open Subtitles كنت مستغرباً أن شخص بقدر ذكائكِ لم يتمكن من إيجاد عملاً مناسباً في الديار.
    Vardı. memlekette biriyle çıkıyordum ama ayrıldık. Open Subtitles اعنى نعم كنت اواعد شخص فى الوطن لكن انفصلنا
    Ben küçükken, memlekette hep bunu oynardım. Open Subtitles اعتدت اللعب بهذا عندما كنت صغيرة في موطني كطفلة صغيرة
    Anlaşılan o ki bu memlekette hikayeler beni azdırıyor. Open Subtitles تبين انه قصص البلد القديم في الحقيقه تثيرني
    Jilet gibi keskin zekanı kendine sakla, Şahin, memlekette midye avlarken işine yarar. Open Subtitles لِمَ لا تحفظ لسانك الحاد كالسيف لجامعي الاصداف في الوطن هوكاي
    5 yıl içinde memlekette küçük bir iş kuracak kadar biriktirebilirsin. Open Subtitles أنت يمكن أَن تجمع بما فيه الكفاية خلال 5 سنوات لبدء أعمال صغيرة في الوطن الأصلي.
    YILLAR ÖNCE memlekette Yıllar önce memleketindeyken... ilk kez bahis oynadığında bile oyun kurucu kokain müptelası mı... Open Subtitles حتى في الوطن منذ سنوات عندما كنا نتسكع مع بعض كان يعرف إذا كان الظهير يتعاطي الكوكايين
    Ayrıca memlekette müteahhidim. Ama başarıya ulaşmak küçük bir çoğunluk için çok zor. Open Subtitles أنا في الوطن مقاول أيضاً، وكل ما في الأمر أن هذا الإنتاج صعب جداً بالنسبة لأقلية صغيرة، ولكن
    Eski memlekette baştan aşağı inci takılar takardın. Sevilirdin, korkulurdun. Sana hizmet ederlerdi. Open Subtitles في البلد القديم كنت مكسوّة باللؤلؤ محبوبة، مهابة ومخدومة.
    Eski memlekette akşam üstü babam bize geri döndüğünde ona kapıyı açardım. Open Subtitles في البلد القديم، كنت أفتح البوابة لوالدي عند الغسق عندما كان يعود إلينا
    Yani memlekette biz buna lastik yangını diyoruz. Open Subtitles إذن، هناك في الديار نسمّي هذا حريق عجلات
    Eski memlekette kötü bir şeyler oldu demiştin. Open Subtitles قلت أن هناك أمر سيء قد حدث في الديار.
    memlekette durumlar nasıl? Open Subtitles كيف حال الاشياء فى الوطن الاصلى؟
    memlekette, işlerin bozulmasını istemeyiz ne de olsa. Open Subtitles لنحرص على سلامة الأوضاع فى الوطن
    memlekette kanguru avlamak için birkaç tüfeğim var. Open Subtitles في موطني احتفظ ببالعض لصيد الكناغر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more