"memnun olmayacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • يكون سعيدا
        
    • تكون سعيدة
        
    • لن يكون سعيداً
        
    • لن يكون سعيدًا
        
    • لن يعجبه
        
    • تكون مسرورة
        
    Ateş lordu bunu yapanların kim olduğu- nu öğrendiğinde pek memnun olmayacak? Open Subtitles سيد النار لن يكون سعيدا عندما يعرف من كان المسؤول
    "Bay Huf, evinin havaya karışıp gittiğini duyduğuna hiç memnun olmayacak" diye düşündüm. TED فقلت لنفسي أن السيد "هوف" لن يكون سعيدا حين أخبره بأن بيته أصبح في مكان اخر في الجو.
    Kate yanında ördeklerin olmadan yaptığın suçlamalardan pek te memnun olmayacak. Open Subtitles كيت لن تكون سعيدة بكونك تتجولين و توجهين الاتهامات
    Herkes senin gibi buna memnun olmayacak sanırım. Open Subtitles ليس الجميع سوف تكون سعيدة لذلك أنا مثلك.
    Başarırsa memnun olmayacak. Open Subtitles لو فعل, لن يكون سعيداً
    Binbaşı memnun olmayacak. Hem de hiç memnun olmayacak. Open Subtitles الرائد لن يكون سعيدًا لن يكون سعيدًا أبدًا
    Leland, toplantısına travesti düzen birinin katılmasına memnun olmayacak. Open Subtitles حسنٌ,لن يعجبه شخصٌ شاذُ بالإجتماع.
    - Çok memnun olmayacak, o öldü. Open Subtitles لن تكون مسرورة جداً... إنها ميتة
    Bob memnun olmayacak. Ben memnun değilim. Open Subtitles بوب لن يكون سعيدا وانا لست سعيده
    Hepiniz, Stephen gibi ölmeden o memnun olmayacak. Open Subtitles سوف لن يكون سعيدا الى ان يكون الكل متوفين... كـ إسطفانوس
    Evet, bu işten hiç memnun olmayacak. Open Subtitles نعم، وقال انه لن يكون سعيدا.
    Uyandığında pek memnun olmayacak. Open Subtitles لن يكون سعيدا جدا حين يستفيق
    Buna hiç memnun olmayacak! Open Subtitles وقال انه لن يكون سعيدا بذلك!
    Kız kardeşin bunu duyduğuna memnun olmayacak. Open Subtitles شقيقتك لن تكون سعيدة بسماع ذلك
    - Gerçi memnun olmayacak. Open Subtitles لن تكون سعيدة بسماعه
    Sanırım Beifong'u aramam gerekecek. Bundan hiç memnun olmayacak. Open Subtitles أعتقد بأنني يجب أن أتصل بـ(بيفونغ) , هي لن تكون سعيدة
    Ralph amcan bu işten hiç memnun olmayacak, Chris. Open Subtitles عمك (رالف) لن يكون سعيداً (بهذا، يا (كريس
    Kanser kağıda dökülür. Geoff memnun olmayacak. Open Subtitles تودُ أن تجعل السرطان موثق بأوراق، (جيف) لن يكون سعيداً
    Bu durumdan memnun olmayacak. Open Subtitles لن يكون سعيداً بهذا الأمر
    Eline haklı olduğunu kanıtlayacak imzalı bir itiraf geçmediği sürece memnun olmayacak. Open Subtitles لا أصدّق هذا لن يكون سعيدًا إلاّ إذا حصل على اعتراف موقّع منك أنّه على حق
    Pilatus memnun olmayacak. Open Subtitles بايلوت" لن يعجبه هذا"
    Hillary bundan memnun olmayacak. Open Subtitles هيلاري لن تكون مسرورة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more