"menüyü" - Translation from Turkish to Arabic

    • القائمة
        
    • قائمة الطعام
        
    • قوائم الطعام
        
    • بقائمة الطعام
        
    • القائمةَ
        
    • بالقائمة
        
    • أساليب عقاب
        
    • إنّي أعرف هذا الشيء
        
    • قائمة طعام
        
    Şu Pancho Villa menüyü getirene kadar bir sürü vaktim var. Open Subtitles تفضلي. لديّ وقت أضيعه بينما أنتظر ذلك الزعيم المكسيكي ليحضر القائمة
    Beş dakika ver de personelimi ayarlayayım, sonra gelip sana menüyü geçerim. Open Subtitles فقط أعطني 5 دقائق لتسيير الأمور وبعدها سوف أتحدث معك بشأن القائمة
    Teksas için T, T diye basarak pop-up menüyü açmadan seçim yapabilirsiniz. TED إذا كنت ترغب في تكساس، أضغط تي، تي، ويمكنك القفز إلى ذلك الشيء دون حتى فتح القائمة المنبثقة.
    Neden aceleci küçük kıçını oraya götürüp yapman gereken gibi bana menüyü getirmiyorsun? Open Subtitles لماذا لاتجلب مؤخرتك الصغيرة الى هناك وتجلب لي قائمة الطعام بالطريقة المفترضة عليك
    menüyü bile okuyamıyor çünkü yaşadığı yerde siyahilerin gittiği okul yok. Open Subtitles لا يستطيع قراءة قائمة الطعام لعدم وجود مدرسة للزنوج حيث ترعرع.
    Kanka, menüyü birlikte yaptık zaten. Open Subtitles يا صاح ، لقد ساعدتك على أختراع القائمة كلها
    Seinfeld bana menüyü Pakistan yemekleri ile değiştirmemi söyledi. Open Subtitles أخبرني سينفيلد أن أغيّر القائمة إلى الوجبات الباكستانية.
    menüyü bile etten yapmışlar. Düzleştirilmiş tavuk. Open Subtitles حتي القائمة مصنوعة من اللحم مصنوعة كليا من الدجاج المهروس.
    Hey. Siz aptallar menüyü okurken yardıma ihtiyacınız olursa, bana haber verin. Open Subtitles أنت ، اذا كنت يا ابله بحاجه لمساعده في قراءة القائمة ، اعلمني
    Onurlandım. Benim Dani'ye menüyü okumam lazım. Görüşürüz. Open Subtitles انا اشعر بالخجل , اسمع يجب ان اذهب لأقرأ القائمة الى دانى , اراكم لاحقاً
    Olmayan bir menüyü nasıl ezberleyebilirim ki? Open Subtitles كيف يفترض أن أحفظ القائمة إذا لم يكن لديكَ واحدة؟
    Eğer menüyü kontrol etmek istersen, bilgim olsun. Open Subtitles إن أردتِ مراجعة القائمة لاحقاً ، أخبريني
    Yemeklerime bayılırsın. Neden menüyü benimle hazırlamadın? Open Subtitles قصدي بأنك تحب طعامي لماذا لم تمرر القائمة علي؟
    Bu "kalın" menüyü bükebilseydim eğer iki ucun yapışmış gibi bir araya geldiğini görecektiniz. Open Subtitles إن استطعت طي هذه القائمة سأحاول طيها حيث تكون حدودها متلاقية معا وملزوقة
    Feneri yanan ev menüyü hazırlıyor. Open Subtitles البيت الذي يوقد فيه المصابيح من حقه أن يختار قائمة الطعام
    Senin onurun benim onurum gör bak yarın neler yapacağım tammm sen menüyü seç bende göreyim ama Open Subtitles هيبتك هي هيبتي راقبيني في الغد اختر قائمة الطعام ، لكن أعرضها عليّ
    menüyü kolaylıkla değiştirebilirler. Open Subtitles كان بإمكانه إعادة النظر في قائمة الطعام بسهولة
    menüyü, konsantrasyonu ve performansı geliştirmek amacıyla okul müdürümüz planlamıştır. Open Subtitles لقد أعد المدير قائمة الطعام بنفسه لتحسين القدرة على الأداء والتركيز
    Ah, sorun değil. menüyü yeni aldık. Open Subtitles لا عليك، لم يصلنا إلا قوائم الطعام
    Keşke ellerimizi çırpsak ve biri bize menüyü getirse. Open Subtitles إننى أتسائل إذا تمكننا فقط من تصفيق أيدينا ليأتى أحدهم بقائمة الطعام
    Seni ararım. menüyü konuşuruz. Open Subtitles أنا سَأَدْعوك لاحقاً، نحن سَنُناقشُ القائمةَ.
    Hey. Sipariş verince, bayan garsonun menüyü göstermesini sağla. Open Subtitles اسمع، عندما تطلب اجعل النادلة تشير بالقائمة.
    - menüyü ezberledim artik. - New Yorklular güvercin eti yemez. Open Subtitles ـ إنّي أعرف هذا الشيء عن ظهر قلب ـ سكان (نيويورك) لا يأكلون الحمام
    Pazar öğleden sonra büyük bir restoranda menüyü hazırlayan bir şefim. Open Subtitles حسناً، أنا الطاهي أيام الأحد الذي يحضر قائمة طعام مطعم كبير.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more