"merakını" - Translation from Turkish to Arabic

    • فضولك
        
    • فضوله
        
    • الفضول
        
    • فضول
        
    İster Merakını tatmin edersin istersen de etmezsin, fakat etik olmayan bir şey yapma ki hastam 3 saat içinde ölmesin. Open Subtitles يمكنك إما إشباع فضولك أو تظلين جاهلة و لا ترتكبين أخطاء أخلاقية و لا تموت مريضتي بعد ثلاث ساعات
    Anlaşılan o ki, mantıklı bir insan bile sırf senin Merakını tatmin etmek için isteği dışında komaya sokulmayı kabul ediyor. Open Subtitles و الشخص العاقل يمكنه بالطبع الموافقة على أن يكون في غيبوبة لكي يرضي فضولك
    Sen kendi Merakını gidereceksin diye insanların sınırlarını ve kurallarını yıkamaz, onların rahatını bozamazsın. Open Subtitles أنت لا تريّحهم بالإرضاء ..فضولك الخاص حول
    Bu hediye sadece Merakını uyandırmakla kalmadı onu bütünüyle ikna etti. Open Subtitles الهدية ليست لإثارة فضوله فقط ولكن لإقناعه تماماً
    Merakını cesaretlendirip besleyen, ona en iyi bilim ekipmanlarını alan ve hatta Güney Yarımküre'deki yıldızları ilk kez doğru bir biçimde haritalandırmak için çıktığı seferi finanse eden bir babaya sahip olduğu için çok şanslıydı. Open Subtitles كان محظوظا أن يكون له أباً شجَّعَ و هذب فضوله بشراءه افضل الأدوات العلمية له
    Hiç değilse bilimsel Merakını gidermek için. Open Subtitles على الأقلّ مِن باب الفضول العلميّ. ثق بي.
    Çocuk, ne başka çocuğun Merakını anlar, ne de yetişkin birinin cahilliğini. TED وكوني طفلة، لم أستطع تفهم فضول الطفل الآخر. ولا تفهم تجاهل الكبار.
    Merakını gidermek için MR sonucunu bekleyebilirdin. Open Subtitles ربّما يمكنك انتظار صورة الرنين كي تشبع فضولك
    Kaptan, pilot olmak halkı korumakla alakalıdır Merakını gidermekle değil. Open Subtitles أيها الكابتن أن تكون طياراً يعني أن عليك حماية المواطنين وليس لترضي فضولك
    Hadi o zaman onu bulalım ve Merakını giderelim. Open Subtitles حسنا إذن، لنجده ولنكتشف إذا كان سيحرض فضولك للأكثر
    Ama Charles yani abin hakkındaki Merakını pek memnun etmeyecek türden. Open Subtitles ولا اظن بانه سيسر فضولك عن تشارلز .. اخاكِ
    Merakını ve olması mümkün diğer tüm arzularını urganla bağlanmış dindar ahlak temeli değil de gemi sigortası ve yeni bir porselen takımı doyurabilir. Open Subtitles ‫فضولك وتعطشك لكل ما هو ممكن ‫لا يمكن تقييده بأخلاق دينية ‫وتأمين سفينة وخزف صيني جديد
    Maalesef Merakını giderecek bir çalışmayı yönetmek için zaman yok. Open Subtitles للأسف، ليس هناك وقت إجراء هذه الدراسة لإرضاء فضولك
    Merakını cesaretlendirip besleyen, ona en iyi bilim ekipmanlarını alan ve hatta Güney Yarımküre'deki yıldızları ilk kez doğru bir biçimde haritalandırmak için çıktığı seferi finanse eden bir babaya sahip olduğu için çok şanslıydı. Open Subtitles لقد كان محظوظاً بوالد يشجع وينمي فضوله ويشتري له أفضل الأدوات العلمية حتى أنه مول رحلاته الإستكشافية
    Hayran olduğum şey Merakını ya da icadını sınırsızca uygulaması. Open Subtitles ما يُعجبني هو كيف لا يفرِضُ حدودًا على أي من فضوله و إختراعه
    Boş olanlardan birini gösterdim ve şimdilik Merakını yatıştırmış gibi görünüyor. Open Subtitles كنـُـت حريصاً أن يرى بعض الحاويات الفارغة وأعتقد بأنه أشبع فضوله للوقت الحالي
    Babanın Merakını bağışla ama, bunca senedir nerelerdeydin? Open Subtitles أتعلم، يجب عليك مسامحة والدك على فضوله... و لكن أين كنت كل هذه السنين؟ ...
    Kafasını karıştıran korku ve diğer yabancı duygulara rağmen Merakını dizginleyememişti. Open Subtitles "ومع ذلك، راودته مشاعر أخرى شوشّت على خوفه، حيث أنّه لم يسعه قمع فضوله"
    Çapraşık mantığı içinde bu stratejiyle dünyanın Merakını ve sadakatini tetikleyeceğini sanıyordu. Open Subtitles من منطقه المعقّد، يُفترض بهذه الخطّة أن تحفّز الفضول والتفاني في هذا العالم
    Böyle bir alfabe sayfasıyla çocuğu eğitimle tanıştırmak eğitimin ana fonksiyonlarından birini yerine getirir; öğreneni çevresine karşı duyarlı hale getirir ve değer katması için Merakını cezbeder. TED وهكذا، فتقديم التعليم لهذا الطفل بورقة أحرف أبجدية كهذه يلبي أحد أهم وظائف التعليم، ألا وهي تعريف المتعلّم على تقدير قيمة بيئته ومحيطه وحب الفضول لاكتشاف المزيد من أجل إضافة قيمة.
    Olanlarla ilgili Merakını dindirmeye mi çalışıyorsun? Open Subtitles أنت تحاول أن ترضي بعض السقيم فضول حول الذي حدث.
    Yani şimdi mi Merakını celbettim? Open Subtitles إذاً صار لديك فضول بمعرفة المنطق في أعمالي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more