"merdivenlere" - Translation from Turkish to Arabic

    • السلالم
        
    • السلم
        
    • للسلالم
        
    • إلى الدرج
        
    • سلالم
        
    • السلّم
        
    • على الدرج
        
    • زحفا
        
    • على الدرجات
        
    • في الدرج
        
    Bu mesafeyi şapelin önündeki merdivenlere kadar uzatma imkânımız var mı? Open Subtitles هل يمكن للمسافة أن تكون بحيث يقف على السلالم خارج الكنيسة؟
    Beni dar sonu pis, cılız yanan lambayla aydınlatılmış bodruma çıkan merdivenlere yönelttiler. TED قدنني إلى مجموعة ضيقة من السلالم التي تؤدي إلى هذا القبو القذر المُضاء بشكل خافت بالمصابيح الفلورية.
    - Hayır, hayır. Çok dik merdivenlere tırmanamıyorum yüksek yerlerde bulunamıyorum Mark'ın tepesindeki bar gibi. Open Subtitles كلا , فقط لا أستطيع صعود السلالم العالية أو الذهاب إلى الأماكن المرتفعة
    Yukarı, büyük merdivenlere, oradan da küçük merdivenlere, tavan arasına ulaşana kadar gidiyor. TED ويواصل حتي يصل الى السلم الكبير ومن ثم السلم الصغير وصولاً الى الصندره
    Orada, birinci kata inmeni sağlayacak, merdivenlere giden bir koridor var. Open Subtitles هنالك ممر يقودك للسلالم السفلية في الطابق الأول
    Ön merdivenlere git. Open Subtitles فتش السلالم الأمامية وأنا سأذهب من الخلف
    Bunun üzerine döndüm, doğruca merdivenlere gittim ve tünelden geri çıktım. Open Subtitles لذلك عدت ادراجي ، وذهبت إلى السلالم وانطلقت إلى النفق كان عليّ أن أخبركم بتلك القصة
    Frank, doğu kanadı al. Don, batıyı al. Ben merdivenlere bakacağım. Open Subtitles فرانك إلى اليسار و أنت إلى اليمين سوف اتفقد السلالم.
    Geride tutun! Onları geride tutun! merdivenlere dikkat edin. Open Subtitles إجعلهم يتراجعون , إجعلهم يتراجعون راقب السلالم
    Geride tutun! Onları geride tutun! merdivenlere dikkat edin. Open Subtitles إجعلهم يتراجعون , إجعلهم يتراجعون راقب السلالم
    Ayrıca asansör yine bozulduğu için ta ordan buraya... merdivenlere söverek inmek zorunda kaldım. Open Subtitles واضطررت إلى النزول على السلالم اللعينة لأنّ المصعد تعطّل مجدداً
    İnan bana, merdivenlere koşmak veya masanın altına girmek işe yaramaz. Open Subtitles ثِقِي بي، لا أظن بأن هنالك مغزى بأن نستخدم تلك السلالم أو نندّس تحت مكاتبنا
    Doğudaki merdivenlere, gaz için iki kişi istiyorum. Open Subtitles أريد رجلين عند السلالم الشرقيّة ومعهما الغاز
    O merdivenlere çıkardı onu sen sandım. Open Subtitles واحضرتنى لهذة السلالم واعتقدت انك كنتى هى
    Patlatmadan önce, çoğunun merdivenlere doluşmasını beklemeliyiz. Open Subtitles نريد أكبر عدد ممكن منهم على السلالم, قبل أن نفجرها
    Devam edin, sizi arka merdivenlere çıkarmalıyız! Open Subtitles أستمر فى التحركلابد ان نصل بك ألى السلم الخلفى
    Dördüncü sınıfta iç çamaşırını göstermek için beni merdivenlere götüren küçük bir kız da vardı. Open Subtitles أتذكر ربما فتاة في الصف الرابع قامت بإغرائي إلى درجات السلم لتريني ثيابها الداخلية
    Günaydın, leydiler. merdivenlere bir baktım. Open Subtitles صباح الخير أيتها السيدات لقد ألقيت نظرة على السلم
    Korumanın merdivenlere açılan anahtar kartı var. Bize uymaya çalış. Open Subtitles الحارس يملك مفتاح الدخول للسلالم حاولي وكوني على اطلاع
    merdivenlere doğru git ve bir adam var mı diye bak bakalım. Open Subtitles اذهبِ إلى الدرج وتحققي من ما إذا كان هناك رجلاً أم لا
    Çatıya çıkan merdivenlere bakın. Daha fazla adam alın. Open Subtitles تفحصوا سلالم السطح، وخذ المزيد من الرجال.
    merdivenlere git, ben onu üstüme çekeyim sen de arkasından vur onu. Open Subtitles إذهب إلى السلّم, سأسحبه وأنت إضربه على مؤخرة عنقه
    Kiliseden dönüşte öyle acele etti ki, merdivenlere takılıp düştü. Open Subtitles كان على عجلة من أمره لمغادرة الكنيسة وسقط من على الدرج.
    Her gün sanki onları görünür yapabilirmişim gibi merdivenlere oturup yola bakıp duruyordum. Open Subtitles ومازال لايوجد اثر لجايمي وأيان كل يوم أجلس على الدرجات احدق في الطريق متمنيه عودتهم
    Bu 16. yy Aztek yazısından, psilosibin mantar yemek üzere olan bir adamı ve aynı anda tanrı tarafından merdivenlere çekilişini anlatıyor. TED هذه من لفيفة ورق للأزتيك من القرن 16 تُظهر شخصا يهمّ بأكل فطر يسبب الهلوسة وفي نفس اللحظة يتم انتزاعه في الدرج من قبل إله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more