| İlk Mesajının ne olduğunu kim söyleyebilir? | Open Subtitles | من بإمكانه إخباري ما كانت رسالته الأولى؟ |
| Ve belki bu yüzden, ölümün dramatik yanı sayesinde, Mesajının daha keskin, etkili olabiliceğini ve daha çok insana ulaşabileceğini düşünmüş olmalı. | Open Subtitles | في حين ربما تكون نهايته الدرامية هي ما سيقوي رسالته وستصل لعدد اكبر من الناس |
| yeni tek tanrı Mesajının ve Kureyşliler'in eski kabile değerlerinin ortasında kalmıştır. | Open Subtitles | بين رسالته الجديدة لله الواحد والعادات القديمة لقبيلته قريش |
| Bunları sana söylemediğinin farkındasındır tabii ki. Tatlı denizcine Mesajının ulaştırılacağını söyle. | Open Subtitles | أنتَ بالتأكيد تدركين أنه لا يتحدث إليك أخبري بحارك اللطيف أن رسالته سيتم توصيلها |
| Onun tek istediğini Mesajının duyulması. | Open Subtitles | إذاً هو يقول أن ما يريده فقط أن تسمع رسالته |
| Elçiyi ortadan kaldırırsan Mesajının sonuçlarını ciddiye almana gerek kalmaz. | Open Subtitles | إذا عنّفتَ حامل الرسالة، ليس عليك أن تأخذ مضمون رسالته على محمل الجد. |
| "Mesajının bana ulaştığını ve tekrar arayacağımı söyleyin" dedi. | Open Subtitles | ا "ان الشاب قد ابلغنى رسالته,وقد اتصلت به وسأعاود الأتصال ثانية" |
| Mesajının geldiğimizde burada olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال ان رسالته ستكون هنا عند وصولنا |
| İsa ve onun Mesajının doğruluğu seviliyor. | Open Subtitles | يسوع و حقيقة من رسالته المحبوبة |
| Mesajının Nikita'ya ulaştığından emin olmak istedi. | Open Subtitles | كي أضمن أن رسالته وصلت (نيكيتا) |
| Mesajının sonu. | Open Subtitles | أخر جزء من رسالته . |