"meselesi olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنها مسألة
        
    • بأنها مسألة
        
    • إنها مسألة
        
    • أنها ليست سوى مسألة
        
    • أنها مسأله
        
    • أنّها مسألة
        
    Özür dilerim, beyefendi, bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu söylediler. Open Subtitles أنا آسفة يا سيدي لأن أقول أنها مسألة حياة أو موت
    Sen sorulara başlamadan önce, bunun zaman meselesi olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أنها مسألة وقت قبل أن تبدأ بطرح الأسئلة
    Onun lanet yüzünü tekrar görmemin an meselesi olduğunu biliyordum. Open Subtitles إعتقدتُ أنها مسألة وقت وحسب حتى أرى وجههُ اللعين مجدداً
    Bedava yaparım. Bunun suç olduğunu kanıtlamayı denedikleri sürece biz de vatandaşlık hakkı meselesi olduğunu kanıtlamaya devam ederiz. Open Subtitles دعهم يحاولون إثبات بأن هذه جريمة و نحن سوف نستمر اثبات بأنها مسألة حقوق
    Özür dilerim, beyefendi, bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu söylediler. Open Subtitles آسفه يا سيدى ، لقد قالوا إنها مسألة حياه أو موت
    Bununla birlikte, sadece bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles على أية حال، من المُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك أنها مسألة أمن قومي.
    Bu arada ölüm kalım meselesi olduğunu söylemiştin. Open Subtitles بالإضافة، أنكَ قلت أنها مسألة حياة أو موت
    Ulusal güvenlik meselesi olduğunu söylemişti. Tam olarak bu kelimeleri kullandı. Open Subtitles لقد قال أنها مسألة أمن قومى كانت هذه كلماته بالضبط
    Devlet lehine tanıklık edeceğini öğrenince, ...parmağının seni işaret etmesinin an meselesi olduğunu biliyordun. Open Subtitles وعندما إكتشفت أنه سيدخل ببرنامج حماية الشهود عرفت أنها مسألة وقت قبل أن تُشير أصابعه إليك
    İşte değişen bu. Yakalanmasının an meselesi olduğunu biliyordu. Open Subtitles هذا ما تغيّر، علم أنها مسألة وقت ليس إلا قبل أن تلقي القبض عليه
    İkimiz de hem siyahların hem de beyazların boğazını kesmelerinin an meselesi olduğunu biliyoruz. Open Subtitles لأننا نعلم أنها مسألة وقت حتى يقتلك السود والآن البيض
    Birinin kaçmasının an meselesi olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles كـنًا متأكدين من أنها مسألة وقت فقط قبل أن يهرب أحدهم
    Diğer baronlarını üzerine yürümesinin an meselesi olduğunu ayrıldığımda söyledim. Open Subtitles أخبرتك عندما رحلت، أنها مسألة وقت فحسب قبل أن يتحرك البارونات الآخرين ضدك ..
    Vatana ihanetten tutuklanmamın an meselesi olduğunu sanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنها مسألة ساعات قبل أن يلقى بالقبض علي لأجل الخيانة
    Bunun ortaya çıkmasının an meselesi olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم بأنها مسألة وقت قبل أن يخرج ذلك
    Ona, bir ölüm kalım meselesi olduğunu söyleyin. Open Subtitles أخبريه بأنها مسألة حياة أو موت
    - An meselesi olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles الا تعتقد بأنها مسألة وقت فقط؟ كلا..
    İkinci hatta biri var ve bunun ölüm kalım meselesi olduğunu söylüyor. Open Subtitles هنالك رجل ينتظر على الخط الثاني ويقول إنها مسألة حياة أو موت
    Ölmesinin an meselesi olduğunu anlayacaktır. Open Subtitles لأنه يعلم أنها ليست سوى مسألة وقت قبل انه قتل.
    Bu lanet davayı düşündükçe bunun bir aile meselesi olduğunu fark ediyorum. Open Subtitles أكثر ما يشغلني في هذه القضية... هو إنني أدركت... أنها مسأله عائلية
    ÖIüm kalım meselesi olduğunu söyle. Open Subtitles إنّني مَن يقوم بإيقاظه أخبره أنّها مسألة حياة أو موت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more