"meselesi var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك مسألة
        
    • إنها أيضاً مسألة
        
    Şu görüş alanı meselesi var, yani teknoloji bir şekilde aslında gözlükleri giyerek gördüğünüzden daha fazla bir görüntü gösteriyor. TED هناك مسألة متعلقة بمجال الرؤية، بطرقة ما ترينا التكنولوجيا رؤية أوسع مما يمكن أن تراه عبر النظارة.
    Birde 12 milyon dolar meselesi var. Open Subtitles الآن، هناك مسألة الـ 12 مليون دولار البسيطة
    Bir de Kardinaller Heyeti'ne hitabınızın hazırlanması ve yapılması meselesi var. Open Subtitles بعد ذلك، بالطبع، هناك مسألة الصياغة وتقديم عنوانك لمجمع الكرادلة
    Ama hala polis bilgisayarını izinsiz kullanım meselesi var. Open Subtitles -أجل . إذن ما زال هناك مسألة غير قانونيّة بالنسبة لحاسوب الشرطة.
    Ayrıca bir de, Madrugada çek bozdurma baskınında ortadan kaybolmuş gibi görünen 140,000 dolar meselesi var. Open Subtitles و إذا كنتم تريدون تسريع هذا فلن أمنعكم إنها أيضاً مسألة 140 ألف دولار قد أصبحت في راتبك
    Hâlâ Fransız altını meselesi var. Open Subtitles لا يزال هناك مسألة الذهب الفرنسي
    Öncelikle hâlâ bir ödeme meselesi var. Open Subtitles أولاً، لا يزال هناك مسألة الدفع
    Bir de kamp içi gözetimi meselesi var. Open Subtitles ثم هناك مسألة مراقبة المعسكر بشكلِ أوسع
    Şimdi konuşmak istemezdim ama vasiyet meselesi var. Open Subtitles شكراً لك، (توم) أنا لا أقصد أن ألح، لكن هناك مسألة الوصية
    Bir de Kraliçe'nin istikbali meselesi var elbet. Open Subtitles هناك مسألة مستقبل الملكة...
    Bir de Madrugada tutuklanırken kaybolan... 1 40.000 dolar meselesi var. Open Subtitles إنها أيضاً مسألة 140 ألف دولار قد أصبحت في راتبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more