"metale" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعادن
        
    • معدن
        
    • المعدني
        
    • بالمعدن
        
    MR odasında hiçbir metale izin verilmiyor. Open Subtitles لا يسمح بوجود المعادن عند الفحص بالطنين المغناطيسي
    Tehlikeli seviyelerde zehirli metale mahrum kalıyorlar ve düzgün koruyucu giysiler bile giymiyorlar. Open Subtitles يتعرضون لمستويات خطيرة من سم المعادن الثقيلة، حتى أنه لا يتم منحهم لوزام حماية مناسبة
    ...metale benzer bir şey şey gibi... uçak değilse eğer... değildir... Open Subtitles ...كنوع من أنواع المعادن... أنها لا تبدو كطائرة ..... أنها ليست
    Namludan geçerken metale temas etmez. Open Subtitles لم يضعوا معدن علي معدن عندما وضعوه في البراميل
    Küçük gözlerimi diktim ve demirsiz bir metale bakıyorum. Open Subtitles أي أحد يريد لعبة صغيرة ؟ ..أنا أنظر بعيني الصغيرة معدن لاحديديّ
    Eğer taş varsa, metale değdiğinde sesini duyacağım. Open Subtitles إن كان فيها حصى ستحتك بالقضيب المعدني
    Polietilen plastiğin metale tutunması çok zordur. Open Subtitles يصعب تثبيت بلاستيك بولي إيثلين بالمعدن بدرجة كبيرة.
    Bomba yaparak, elektronikle uğraşarak.. ..metale kaynak yaparak. Open Subtitles حيث صنع القنابل والتعامل مع الإلكترونيات وتسخير المعادن.
    Testler ağır metale de uymuyor. Open Subtitles و الفحوصات لا تتناسب مع المعادن
    Hayır, daha iyi bir metale ihtiyacımız var. Open Subtitles لا , نحن بحاجة إلى أفضل المعادن
    metale düşkün değillerdir. Open Subtitles انهم ليسوا من محبين المعادن
    İnsanlar fazla metale ihtiyaç olmadığını söylüyorlar. Open Subtitles أنه ليس عليك أن تقارن المعادن
    Örneğin, bir metale ışık tuttuğunuzda, ışık enerjisini kuanta denilen ayrık paketlerle metalin atomlarına aktarır. TED فعلى سبيل المثال، عند تسليط حزمة من الضوء على معدن معين، فحزمة الضوء تلك تقوم بنقل الطاقة إلى الذرات في المعادن في حزم منفصلة تسمى "كمّات" - كوانتا - .
    Metal yıldırımı çeker ve siz ikiniz aramızda en fazla metale sahip olanlarsınız. Open Subtitles ينجذب البرق إلى معدن وانتما اثنين ترتدون وهناك الكثير أكثر من ذلك من بقيتنا
    Patlama dalgası, o şehri yakıp erimiş metale dönüştürecek. Open Subtitles موجة الانفجار ستحول المدينة إلى معدن مُنصهر
    Hayır, metal düğmeye ihtiyacım var. Metali metale sürteceğim. Open Subtitles كلا، أحتاج للزر المعدني، أريد فرك معدن على معدن.
    Eğer bir metale değerse sirkui kapanacak ve biz de duyabileceğiz. Open Subtitles إذا تعرف على أى معدن سيقوم بإغلاق الدائرة وينبغي علينا سماع صوت
    Enfekte olmuş bir metal başka bir metale değiyor ve böylece yayılıyor. Open Subtitles المعدن المتأثر يتصل بالمعدن الاخر
    Çünkü akrilik hala metale yapışık olacak. Open Subtitles لأن الأكريليك .سيبقى ملتصقا بالمعدن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more