"mevsimde" - Translation from Turkish to Arabic

    • الموسم
        
    • موسم
        
    • الفصلِ
        
    • الوقت من
        
    • موسمه
        
    Ve dedik ki, dinleyin, kurak mevsimde, yiyeceği alın. TED قلنا، حسناً، وقت الموسم الشحيح، سنقدم الطعام ونوزعه.
    Okyanus kıyısında bir yer istemiştin. Bu mevsimde kapalı oluyorlar. Açtırdım. Open Subtitles اردتى مكان قريب من المحيط اردتيه مفتوحا , ولكنه كان مغلقا فى هذا الموسم
    Foklar yalnızca bu mevsimde ve yalnızca bu sürüden 10.000 kadar yavru kuş öldürdü. Open Subtitles في هذا الموسم بالتحديد على هذه المستعمرة تحديداً تقتل الفقمات حتى 10.000 صغير
    Toprak kurur kurumaz, kuru mevsimde, çatlaklar oluşur, oksijen içeri girer ve alevler çıkar ve tüm problem baştan başlar. TED وإذا جفت التربة ، تصبح في موسم الجفاف، وتحصل على الشقوق، يدخل الأكسجين ، وتخرج النيران وتبدأ المشكلة من جديد.
    Kurak mevsimde, her dört günde bir, dört saat suyumuz olurdu. TED خلال موسم الجفاف ، كان لدينا أربع ساعات للشرب كل أربعة أيام.
    Çünkü, kurak mevsimde hayatta kalmak için ihtiyaçları olan yağı depolamalarını sağlarlar. Open Subtitles لذلك هم سيحتاطون بأخذ كفايتهمَ الذي يَحتاجُها حيواناتَ الهبّار للنَجاة من الفصلِ الجافِ القاحلِ.
    - Evet. - Bu mevsimde birkaç kişi olur, değil mi? Open Subtitles أعتقد أن لديك غرباء في هذا الوقت من العام ؟
    Bu mevsimde bu kadar sıcak olması çok garip. Open Subtitles هذا الجو الحار فى غير موسمه لهو أمرٌ سخيف
    Bu mevsimde kapalı olur sanmıştım. Open Subtitles حسبتُ أنّ هذا المكان مغلق حتى نهاية هذا الموسم
    Sana bunu geçtiğimiz mevsimde ve daha yarım saat önce söyledim. Open Subtitles اخبرتكِ فى الموسم السابق و مرة اخرى منذ نصف ساعه؟ لكنكِ تستمرين فى النسيان.
    Cehennem gibi bir mevsimde ziyan olan zamanı için... yas tuttuğumu bilmesini istedim. Open Subtitles اريد ان اخبره بأنني كم حزينة لأن وقته قد هدر وقت الموسم اريد ان اخبره بأنني كم حزينة لأن وقته قد هدر وقت الموسم
    Çocuklar bu mevsimde çok fazla ıstakoz bekliyorsunuz. Open Subtitles إذن إنتم أيها الأولاد تنتظرون الكثير من سرطانات البحر هذا الموسم.
    Bu mevsimde ki renklerim kahverengi tarzı. Open Subtitles لذا، ألواني في هذا الموسم هي من النوع البني في المقام الأول
    Her çift bir mevsimde, 3 batında yaklaşık 30 yavru doğurabilir ancak bunun için yetişkinlerin beslenecek kadar tohum bulması gerekir. Open Subtitles وكلّ زوج يستطيع أن ينجب ثلاث مرات أى ما يقرب من 30 صغير فى الموسم الواحد بشرط أن يجد البالغون البذور الكافية التى يتغذوا عليها
    Bu mevsimde kapalı olmadığınıza çok sevindim. Open Subtitles مسرورة أنّكم لمْ تُغلقوا لهذا الموسم.
    Yağmurlu mevsimde büyürler ve yılın geri kalanında hayatta kalmalarına yardımcı olmak için tohumu vardır. TED فهي تنمو في موسم الأمطار و لديها بذرة تساعدها على البقاء حية لبقية العام.
    Kuru mevsimde, toplanan yağmursuyu parkı bir ay boyunca sulamak için kullanılabilir. TED في موسم الجفاف، مياه الأمطار المتجمعة يمكن استخدامها لري الحديقة لأكثر من شهر.
    Amcam yağmurlu bir mevsimde Moğol otlağında doğdu. Open Subtitles و عمي ولد أثناء موسم المطر في مرعى أغنام مونغولي
    Sadece bir mevsimde normalinden fazla ücretsiz yemek yediğimiz için yakalandık. Open Subtitles إلاّ بعدما أجرينا خدعة المزيد من الغذاء المجاني أكثر مما كنا سنأكل في موسم واحد
    Bu mevsimde bahçe ne kadar dokunaklı oluyor. Open Subtitles إنّ الحديقةَ مُؤَثِّرَةُ جداً في هذا الفصلِ
    Bu mevsimde denizde bu kadar zaman harcamanızı beklemiyordum? Open Subtitles لم أتوقع أنك تمضي جلّ وقتك في البحر في مثل هذا الوقت من السنة
    Bu mevsimde görünmeleri çok garip. Open Subtitles جميل في نهايه موسمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more