"meydan'" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الميدان
        
    • ميدان الإستقلال
        
    • الى الميدان
        
    Meydan'da tek bir bira şişesi bile yoktu, bu bir gerçek. Open Subtitles لم يكن هناك زجاجة بيرة واحدة في الميدان حتى، هذه حقيقة
    Maidan'daki barilkatlar sökülmüş, protestolar boyunca silah olarak kullanılan kaldırım taşları yenilenmiş ve bu sayede trafik Meydan merkezinden özgürce akabilmekte. TED تم حل المتاريس في الميدان وتم استبدال بلاط الممرات الذي استعمل كسلاح خلال المظاهرات، إذن فحركة المرور تتدفق بحرية وسط الميدان.
    Fakat soğuğa, politik bir miting için Meydan okumuyorlar. Open Subtitles يتجمعون في الميدان الاحمر امام الكرملين لعدم قدرتهم على تحدى البرودة هذه المرة
    "Mustafa, Meydan'a çağırıyor, gördün mü?" Open Subtitles هل وصلك اتصال مصطفى كي نذهب الى ميدان الإستقلال ؟
    Ertesi gün uyanıp Meydan'a gittiler. Open Subtitles في اليوم التالي، استيقظ الناس وذهبوا الى ميدان الإستقلال
    Facebook'u açtım, gördüğüm ilk bildirim herkesi Meydan'a çağırıyordu. Open Subtitles فتحت موقع الفيسبوك، وكان اول منشور قرأته يطلب منّا الذهاب الى الميدان
    Toplandık, Meydan'a yürüdük ve barikat kurmaya başladık. Open Subtitles تجمّعنا وانتقلنا الى الميدان وبدأنا في بناء المتاريس
    Meydan okumanı kabul ediyorum. Şafakta meydanda buluşalım. Open Subtitles و بموجب ذلك أن أقبل حجّتك سنلتقي في الميدان عند الفجر
    Meydan'da toplandık politikacılarımızdan AB anlaşmasını imzalamalarını talep ediyoruz! Open Subtitles تجمّعنا في الميدان لنطالب سياسيّونا بالتوقيع على الاتفاقية مع الإتحاد الأوروبي
    YEDEK ASKER Meydan'daki halk yedek ordu subaylarından yardım istedi. Open Subtitles الناس في الميدان طلبوا المساعدة من الجنود الإحتياطيّين
    Meydan'da kendiliğinden örgütlenme çok iyiydi. Open Subtitles الأمر الجيّد في الميدان كان التنظيم الذاتي
    Herkes bizi duyana dek Meydan'da kalmak bir anda ortaya çıkan bir fikirdi. Open Subtitles كانت فكرةً عفويّة؛ فكرة البقاء في الميدان حتى يسمعك الجميع
    Her hafta sonu veche vardı, yani millet Meydan'da toplanıyordu. Open Subtitles في نهاية كل اسبوع قمنا بعمل اجتماع مع الناس في الميدان
    Ama Meydan'dakilerin kendi hedeflerini belirli siyasi talepler olarak dillendirmeye başladıkları bir an geldi. Open Subtitles لكن جائت اللحظة الي شكّل فيها الناس في الميدان أهدافهم الخاصّة كمجموعة محدّدة من المطالب السياسيّة
    Her şey burada, Meydan'da başladı. Open Subtitles كل شيء بدأ هنا في ميدان الإستقلال
    Meydan'da bulunan çoğumuz gibi. Open Subtitles كحال أغلبنا الواقفين في ميدان الإستقلال
    Meydan'da biraz takılıp geri dönebileceğini bunun kolay olacağını mı sandın? Open Subtitles هل اعتقدّت بأنه سيكون شيئا سهلا؟ فقط اذهب إلى ميدان الإستقلال {\cHCDCC24}(الساحة المركزية من العاصمة الأوكرانية كييف ) تمشّى هناك قليلا ثم عُد
    Birçok şoför şehrin uzak yerlerinden insanları alıp Meydan'a getiriyordu. Open Subtitles جلب العديد من السائقين الناس من اماكن بعيدة عن مركز المدينة و أحضروهم الى الميدان
    Meydan'a yaya olarak gidilirse kimse bunu durduramazdı! Open Subtitles عندما كان الناس يذهبون الى الميدان على أقدامهم ! لم يستطع أحد ايقاف الأمر
    Meydan'a kadar çekilmek zorunda kaldık. Open Subtitles اضطررنا الى الإنسحاب عائدين الى الميدان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more