"meydanına" - Translation from Turkish to Arabic

    • ساحة
        
    • ميدان
        
    • حلبة
        
    • لميدان
        
    • سكوير
        
    Böyle bir koleksiyonu olan adam, savaş meydanına adımını atmamıştır. Open Subtitles أي رجل لديه مجموعة كهذه لم تطأ قدمه ساحة المعركة
    Bu saldırılara, 2013 yılındaki Boston Maratonu bombalı saldırısı yanında Faysal Şahzad isimli adamın Times meydanına bombalı araçla saldırmayı denemesi gibi başarısız saldırılar da dahil. TED بما فيها انفجار ماراثون بوسطن في 2013 وكذلك الهجمات الفاشلة كتلك اللحظة التي حاول فيها رجل يدعى فيصل شاهزاد إدخال سيارة مفخخة إلى ساحة تايمز سكوير
    Afedersiniz? Bu aciz Amerikalıya Grosvenor meydanına nasıl gidebileceğini söyler misiniz? Open Subtitles معذرة , هل يمكنك أن تُساعدين الأمريكان العاجزون إلى الوصول إلى ساحة جروسفينور ؟
    Kızım, St. Georges meydanına halı çoktan serildi. Open Subtitles يا طفلتى, لقد مدّوا البساط بالفعل فى ميدان سانت جورج هانوفر
    Bayanlar ve baylar "Merdeka" meydanına hoş geldiniz. Arkanızda bulunan... Open Subtitles مرحبا أيها السيدات والسادة في ميدان ميرديكا
    Anne seni, Vonville meydanına geri gönderecek. Open Subtitles ستعيدك ماما إلى حلبة رقص فيلفيلا لذا أنت تعرفين أنك عميلة أيضا؟
    Parliament meydanına gidip, oradan kızımın oturduğu yere giden otobüse binmeyi düşünüyorum. Open Subtitles لذا كل صباح أجمع أغراضي و أذهب لميدان البرلمان لأستقل الحافلة
    Gün gelecek İtalya canlanıp kendi adına savaş meydanına çıkacak, ve toprağını başkaları için ve onların silahlarıyla değil, kendisi için savunacaktır. Open Subtitles سيجىء اليوم عندما نجدد إيطاليا سيأخذ إلى ساحة المعركة على مصلحتها الخاصة ولا يكون الدفاع عن تربتها . للآخرين، بأسلحتهم
    Heykeli Kalmar'ın meydanına koyacaklar. Open Subtitles عليك أنّ ترى المنحوتة سوف يتم رفعها في ساحة كالمار
    - PunJab'daki evimi özlemiştim. Trafalgar meydanına kumru beslemeye gittim. Open Subtitles لذا خَرجَ إلى ساحة الطرف الأغرِ لتَغْذِية الحماماتِ
    Pekala, 17:07'de şehir meydanına koşabilmek için kesin zaman koordinatlarını hesaplamam gerekli. Open Subtitles حسناً ، يجب أن أحسب الوقت وتحديد دقيق لـ الإحداثيات للركض إلى ساحة المدينة .فيالساعة5: 07
    Herkesi sabah 11'de prova için kasaba meydanına bekliyorum. Open Subtitles الجيمع أن يكونوا حاضرين في ساحة البلدة الساعة 11: 00 ظهراً من أجل التمارين
    Üniversite meydanına birlik gönderiyorum. Onları bizzat ben yöneteceğim. Open Subtitles إني أرسل كتيبة إلى ساحة الجامعة والتي سوف أقودها شخصيا
    Ve çok yakın zamanda zırhlar ve kaleler çok demode oldu ve savaş meydanına kimi götürdüğün kaç kişi götürdüğünden daha az önemliydi. TED ومن فترة قريبة الدروع والقلاع قد عفا عليها الزمن، وأصبحت أهمية من تحضر الى المعركة أقل مقابل كم من الناس تحضر إلى ساحة المعركة.
    Times meydanına bakan restorana depozito verdim. Open Subtitles وضعت إيداعاً لذلك المطعم الدوار الذي يشبه ميدان التايمس.
    Yapmamız gereken tek şey, uzaylı robotların gönderdiği ölüm ışınlarından kaçarak, şehir meydanına gitmek. Open Subtitles كل ما علينا فعله هوالزحف خلال المرور خلال ميدان المدينة متحاشيين الأشعةالقاتلة من الآليين.
    Yapmamız gereken tek şey, uzaylı robotların gönderdiği ölüm ışınlarından kaçarak, şehir meydanına gitmek. Open Subtitles كل ما علينا فعله هوالزحف خلال المرور خلال ميدان المدينة متحاشيين الأشعةالقاتلة من الآليين.
    Şimdi, gece yarısında, Blessed Maiden meydanına gidiyorsun. Open Subtitles الان عند منتصف الليل سوف تنزل وتذهب الى ميدان بليسد
    O güreş meydanına bir gün ayak bas. Müsabaka başlamadan canın pasına kaçarsın. Open Subtitles ،حاول أن تخطو حلبة مصارعة يومًا وستفرّ هربًا قبل بداية المباراة حتى
    Bir gün güreş meydanına çıkacak olsan canını kurtarmak için arkana bile bakmadan kaçardın. Open Subtitles حاول أن تخطو حلبة مصارعة يومًا، وستفرّ هربًا قبل بداية المباراة حتى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more