"midesindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • معدته
        
    • معدة
        
    • معدتها
        
    Dün gece onu öldüren sıvı nitrojendi, ama midesindeki ülserin sebebi bu değildi. Open Subtitles النيتروجين السائل قتله ليلة أمس، ولكن لم يكن السبب فى تقرح بطانة معدته
    Ve midesindeki gurultulardan kurtulana kadar onlardan memnuniyetini de. Open Subtitles وكان مسرورا للحصول عليها الى ان امتلأت معدته
    Eğer midesindeki delik olmasaydı... bu ağ, hızını kesip hayatını kurtarabilirdi. Open Subtitles لعمال تنظيف النوافذ و التي كانت يمكن أن تمنع سقوطه للأرض و تنقذ حياته إن لم يكن أصيب في معدته
    Ancak fokların tek ve esas amacı kurbanlarının midesindeki sardalyaların tadına bakmak oluyor. Open Subtitles وكالعادة يتعلق الأمر برمّته للسردين لأن الفقمات في إثْر السمك داخل معدة ضحاياهم
    Abbey Kelton'ın midesindeki parmaklar ona ait değil ve 6 tanesi işaret parmağı. Open Subtitles لم تكن اي من الاصابع الموجودة في معدة آبي كيلتون لها و ستة منهم هي أصابع سبابة
    midesindeki maddeler nasıl oldu da akciğerlerine geldi? Open Subtitles اذن كيف انتهت محتويات معدتها في رئتيها ؟
    Eğer midesindeki delik olmasaydı... bu ağ, hızını kesip hayatını kurtarabilirdi. Open Subtitles لعمال تنظيف النوافذ و التي كانت يمكن أن تمنع سقوطه للأرض و تنقذ حياته إن لم يكن أصيب في معدته
    Ve midesindeki büyük öğün yüzünden hızlı hareket edemiyor. Open Subtitles وقد بطأت حركته جراء الوجبة الكبيرة في معدته
    midesindeki sıvılar akü asidinden daha aşındırıcıdır. Open Subtitles العصائر في معدته أكّالة أكثر من حامض البطارية.
    midesindeki sıvı korozif akü gibi bu yüzden kemiği kolaylıkla eritebilir. Open Subtitles الآن، عصائر معدته كاوية كأحماض البطارية، تعمل على إذابة العظم.
    Peki, midesindeki sorunları nasıl görebildin? Open Subtitles عندها ماذا عن معدته و مرضه, كيف غرفتِ ذلك؟
    Abin şimdiye kadar midesindeki taşların hepsini sindirmiş midir acaba? Open Subtitles أتسائل عما إذا كان أخوك قد أخرجها كلها الآن. الأحجار التي في معدته.
    midesindeki hidroklorik asit bizimkinden on kata daha güçlü. Open Subtitles حمض الهيدروكلوريك في معدته أقوى بعشر مرات أقوى من حمضنا
    Sana Abbey Kelton'ın midesindeki 10 parmağın 10 sahibini gönderdim. Open Subtitles لقد ارسلت لك 10 هويات مختلفة تنتمي للعشر اصابع الموجودة في معدة آبي كيلتون
    Raporunuzda kurbanların midesindeki pas kalıntılarından bahsetmişsiniz. Open Subtitles تقريرك يشير إلى أنك عثرت على أجزاء من الصدأ في معدة الضحايا
    Gascoigne'un midesindeki maddelerde yapılan incelemeye göre, hafif bir akşam yemeği yemiş, Open Subtitles نعم و تحليل محتويات معدة "غازكوين" كشفت أنه تناول عشاء خفيف
    Görünüşe göre Lara'nın midesindeki paket... Open Subtitles اتضح أن الكيس الذي وجد في معدة لارا
    Turner'ın midesindeki de buydu. Aktif olmayan ajanların listesi. Open Subtitles ذلك ما كان في معدة (تيرنر) ،فقد كانت قائمة بأسماء العملاء الخاملين
    Ten Mohs midesindeki kirpi balığından zehirlenmiş. Open Subtitles كان السم في معدة (تن موز) من سمك الينفوخية هذا. إنه يسبح في أنهاركم
    Hayır, altı yaşındaki bir çocuğa midesindeki tümörü ameliyat edeceğimi söyledim. Open Subtitles كلا، كان علي أن أخبر فتاة عمرها 6 سنوات بأن لديها ورماً في معدتها وتحتاج إلى جراحة.
    midesindeki o şey..tuhaf ve nereye bakacağımı bilemedim Open Subtitles لديها هذه " البثرة " على معدتها. ولاأعرف ما هىَ؟ لاأعرف أين أبحث ، فليس لدى خبرة مع الأطفال.
    midesindeki çizikler için. Open Subtitles -الخدوش على معدتها .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more