"midilli" - Translation from Turkish to Arabic

    • مهر
        
    • المهر
        
    • مهراً
        
    • المهور
        
    • فرس
        
    • حصان
        
    • مُهر
        
    • مهرا
        
    • الفرس
        
    • المُهر
        
    • مُهراً
        
    • فرساً
        
    • مهرة
        
    • مهري
        
    • جواد
        
    Denkins'te terk edilmiş ve açlıktan kıvranan bir midilli olduğunu söyledi. Open Subtitles هو قال لي ان هناك مهر يتضور جوعا مهجور بمزرعة دينكنز.
    Mesela, Amy, çok şirin olduğun için sana midilli pişirdim. Open Subtitles على سبيل المثال، أيمي، أنتِ لطيفة لذا طبخت لكِ مهر
    Eğer sirkteki bir midilli gibi görünmek istiyorsanız hiç problem değil. Open Subtitles إذا أردت أن تبدى مثل المهر فى السيرك ، فلا بأس
    Tamam, ben midilli ile ilgileneceğim, siz de Radiohead'i buraya çalmaya çağırın! Open Subtitles حسنا ساعمل على موضوع المهر. انتم اجعلو راديو هيد يأتون ليعزفون هنا
    "midilli istiyorum, iki kere binip sıkılacağım ve sucuk yapılsın diye satacağım." Open Subtitles أريد مهراً , لذا أستطيع الركاب عليه مرتين حتى أزهق , وأبيعه لكي أجعله صمغاً
    midilli fetişizmi, Yunanlılardan beri buralarda olan bir şey. Open Subtitles الهوس حول ركوب المهور موجودة منذ الإغريق
    Artık yeni gezim için yeni bir midilli alabilirim. Open Subtitles أستطيع الان الحصول على فرس صغير من اكل الفخ.
    "Yanki bir midilli üzerinde kasabaya gitmiş Open Subtitles الأميركي الأحمق ذهب الى المدينة وهو يمتطي ظهر حصان
    Odanızda midilli var demiyorum,ama... Open Subtitles انظري , انا لم اقل بانه يوجد مهر صغير بغرفتكما
    Biliyor musun, ona Altın midilli adını vermemin nedeni sensin. Open Subtitles أنت تعرف أني سميته مهر الولد الذهبي من بعدك.
    Şöyle yapalım, bana bir midilli lazım ve onlardan birine 10 dolar öderim. Open Subtitles اسمع، أحتاج إلى مهر وسأدفع عشرة دولارات مقابل واحد.
    O midilli için 12 dolar veririm eğer nal takarsanız. Open Subtitles سأدفع 12 دولار لذلك المهر على ان تركب له حدوه فانا لن اركبه بدون حدوه
    Yani bir çiftliğin üzerinde görünür, köpek veya midilli gibi hareket eder ve gökyüzü ağlamaya başlar. Open Subtitles أعني بأنّه يصل مزرعة، أعمل له فعل المهر والكلب والسماوات يبكون.
    Köpek pozisyonu, midilli pozisyonu ve diğer çeşitli pozisyonları denedik. Open Subtitles فعلنا اسلوب هزلي، على غرار المهر. مجلس الاسلوب. التي هي الفرقة جيدة.
    Babacık sana midilli almadı diye huysuzlanıyor musun yoksa? Open Subtitles هل أنتِ غاضبة لأنّ والدكِ لم يشتري لكِ مهراً ؟
    Güneşte bozulmuyor. midilli müşterileriniz için sadece en iyisi. Open Subtitles لا تتدهور في أشعة الشمس الأفضل فحسب لعملائكَ المهور
    - Bana sakin ol deme, midilli. Open Subtitles لا تطلب منى الهدوء يا ابن فرس البحر
    Güzel paketlemişsin, umarım içinden midilli çıkar. Open Subtitles أنت قمتى بعمل جبد أيضا أتمنى ان يكون حصان
    Ben bir midilli, biliyorum! Ho, ho, ho! Bu bir midilli, Tozlu var! Open Subtitles اعلم انه حصان صغير إنه مُهر يا داستي، مهر
    Çocukken midilli istemiştim ama hiç alamadım. Open Subtitles اردت مهرا عندما كنت طفلة لكني فشلت
    Ama biftek ve midilli eşek yüzünden bu aralar biraz sıkışığım. Open Subtitles ولكـن بيـن العشاء و الحمار/الفرس أنـا مفلس قليلاً الآن لابأس،يمكنني أن أتحمل كلفة هذا
    Bütün şehri gezip, midilli partisi malzemesi arayacaktır. Open Subtitles لقد توقفوا عن صنعه ستجوب أنحاء المدينة بحثاً عن مستلزمات حفلة المُهر
    - Lütfen ayrıca midilli alıp almayacağımızı da oylayabilir miyiz? Open Subtitles وايضاً ,هل يمكننا اقتراع سواء هل سنحضر مُهراً او لا؟
    Ona güvenmediğin için mi yoksa başka bir midilli daha kaybetmekten korktuğun için mi? Open Subtitles لأنك لا تثق به أم لأنك تخشى خسارة فرساً آخر؟
    Hiç mantıklı değil ilerde ne olacağını bilmeden bir midilli almak mı? Open Subtitles لايبدو الأمر منطقيّاً مهرة... عندما لانعرف مالذي يخبئه المستقبل
    Sağol adamım. Artık kendime bir midilli alabilirim. Open Subtitles حسنا ً , شكرا ً يا رجل لقد حصلت علي مهري
    Kızın problemi nedir? Babacık ona ufakken midilli almamış mı? Open Subtitles أباها لم يشتري لها جواد للسباق عندما كانت فتاة صغيرة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more